Yazıda Müseddes nedir. Müseddes kelimesinin Osmanlıca yazılışı, Müseddes kelimesinin sözlük anlamları Müseddes kelimesinin kökeni, Müseddes nazım biçimi, Müseddes özellikleri, mütekerrir ve müzdeviç Müseddes, Müseddes örnekleri yer almaktadır.
Osmanlıca yazılışı: Müseddes
مسدس Müseddes Arapça kökenlidir Sözlüklerdeki anlamı, altıgen, altılı her benti altı dizeden oluşan şeklindedir.
Müseddes divan şiirinde bir terim olarak da kullanılmış, her bendi altı dizeden oluşan musammatlara müseddes nazım şekli denmiştir. Divan Şiirinde her bendi altı mısraya çıkarılmış şiir türü olarak anlaşılır. Şu halde her bendi 6 dizeden oluşan bendlerindeki son iki dizesi veya son dizesi her bendin son iki dizesi veya son dizesi ile kafiyeli olan nazım şekillerine müseddes denilmektedir.
Bilindiği gibi musammatlar en az üç mısradan meydana gelen on’ar mısraya kadar da ulaşabilen bentlerle yazılmış nazım şekilleridir.
[1] Şu halde müseddes bendleri on’ar dizeden oluşan nazım şekli olmaktadır.
Müseddesler gazel veya kasidelerin beyitlerine dörde dize mısra ilavesi ile meydana getirilmiş bir nazım şekli hüviyetindedirler. Başka bir deyişler bir gazelin beyitlerine dörder mısra ekleyerek de müseddes yapılabilir.
Müseddeslerin Uyak düzeni : aaaaaa-bbbbba-ccccca-ddddda...
aaaaaa-bbbbcc-ddddee-ffffggg
bbbbca-ddddca-eeeeca-ffffca.
Şekillerinde olabilir.
Mütekerrir Müseddes : Müseddeslerin her bendinin son iki dizeleri her bendin sonunda olduğu gibi tekrar ediyorsa bu tip müseddeslere mütekerrir müseddes denilir.
Müzdeviç Müseddes : Müseddeslerin son iki dizeleri her bendinde olduğu gibi tekrar etmiyorsa son iki dizeleri diğer bentlerin son iki dizesi ile sadece kafiyeleşiş yönünden benzeşiyorsa bu tip müseddeslere ise müzdeviç denir ( Bkz
Mütekerrir Müzdeviç ve Musammat Murabba Örnekleri )
Müseddes nazım biçiminin mütekerrir olanları daha çok kullanılmış divan şiirinde ise müzdeviç müseddeslere daha az rastlanılmıştır
Daha fazla örnek için:
Müseddes Örnekleri Mütekerrir ve MüzdeviçMütekerrir Müseddes
Örneği Firâşım seng-i hârâ pûşişim şevk-ı kıtad olsun
Yerim beytü'l-hazen kârım figân-ı girye-zâd olsun
Ten-i mecrûhuma ta'n-ı adû zahm-ı ziyâd olsun
Edenler gönlümü âzürde mesrûrü'l-fuâd olsun
Yıkanlar hâtır-ı nâ-şâdımı yâ Rabbi şâd olsun Benimçün nâ-murâd olsun diyenler ber-murâd olsun Sipihr-i kîne-cûdan bî-vefâlık resm-i âdîdir
Felekten bî-niyâz olmak dahi bir özge vâdîdir
Verâ-yı kâm-cûyân-ı mahabbet nâ-murâdîdir
Gönül bu matla'ın memnûn-ı ma'nâ-yı maâdîdir
Yıkanlar hâtır-ı nâ-şâdımı yâ Rabbi şâd olsun Benimçün nâ-murâd olsun diyenler ber-murâd olsun Ne mümkündür bula ey Nâilî hükm-i kazâ tağyîr
Bozulmak mümteni'dir ser-nüvist-i hâme-i takdir
Bu ma'nâda derûn-şâdım ki bir dem etmeyip te'hîr
Edip ser-tîz ü bürrân tîşe-i âzârı bî-taksîr
Yıkanlar hâtır-ı nâ-şâdımı yâ Rabbi şâd olsun Benimçün nâ-murâd olsun diyenler ber-murâd olsun Me fâ î lün / me fâ î lün / me fâ î lün / me fâ î lün
Nailî-i KadimMüseddes-i mütekebbir Tedbirini terkeyle takdir hüda'nındır
Sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümanındır
Birden bire bul aşkı bu tuhfe bulanındır
Devran olalı devran erbab-ı safanındır
Aşıkta keder neyler gam halkı cihanındırKoyma kadehi elden söz pir-i muganındırMeyhaneyi seyrettim uşşaka mataf olmuş
Teklif ü tekellüften sükkanı maaf olmuş
Bir neşe gelüp meclis bi havf u hilaf olmuş
Gam sohbeti yad olmaz meşrebleri saf olmuş
Aşıkta keder neyler gam halkı cihanındırKoyma kadehi elden söz pir-i muganındır Şeyh Galip…….
Mütekerrir Müseddes Semaimefailün l mefailün / mefailün / mefailün
Şeha hanemize teşrif buyur her şeb fenersiz gel
Dolaş tenha sokakdan görmesin ağyar habersiz gel
Rakib rahında boş gezme sakın tig ü teber siz gel
Havalardan uçup kuşlar gibi ol bahr u bersiz gel
Yanında alma yalınız biradersiz pedersiz gel
Olalım zevk il işret saz ü sohbet bir kedersiz gelSenin süz i firakından çürüyüp bu beden gitdi
Muhalif firkatin bad-ı seren gitdi dümen gitdi
Şikestdir zevrak-ı dil ah dediler şimdi sen gitdi
Ararsın rahına ölsem senin derdinle ben gitdi
Yanınca alma yalınız biradersiz pedersiz gel
Olalım zevk ü işret saz ü sohbet bir kedersiz gel KÜTAHYALI ÂRİF
Müzdeviç MüsəddəsDün gördüm ol nigari-tərəbnakü ərcimənd,
Kafur əliylə dəstələmiş ənbərin kəmənd,
Baxdım şikənci-türrəsinə zarü müstəmənd,
Bir şəxsi-natəvan oturur gərdənində bənd,
- Kimdir bu miskin, ol nə rəsəndir? - dedim, dedi:
- Zülfim kəməndi tutsaği canındürür sənin.
Çəkmiş cəmalə fərrü dəmü izzü cahını,
Ənbərlə doldurub, başa əymiş külahını,
Əbrin yüzündən aldı və ərz etdi mahını,
Gördüm yüzündə daneyi-xali-siyahını,
- Şol müşk lalə üzrə nədəndir? - dedim, dedi:
- Canında əksi-daği-nihanındürür sənin. HƏBİBİ