Nağmeler öncelikle dünyaya henüz teşrif etmiş bir bebek gibi usulca ve meraklı tonlarda olmalıdır. Bunun yanında derdini ve iştiyakını da aynı bir bebeğin ağlaması gibi hissettirmelidir.
Bu anlarda özellikle makamın karar sesleri civarında gezinilmeli ve bebeğin büyüme eğilimini gösterircesine güçlü sesleri yoklanmalıdır.
Sonrasında bebeğin oturma, ayakta durma ve yürüme çağlarındaki gibi acele etmeden makamın ana sesleri ile gezinilmeye devam etmelidir. Ardından da hayata hazırlık dönemine geçiş izlenimi verirmişçesine makamın güçlü seslerine geçilmelidir.
Bebek biraz daha büyüyüp çocukluk dönemine geçilmiştir artık. Bu dönemde daha üst perdelere geçilmeli, fakat makamın güçlü sesi tiz güçlü değil de pes güçlü seslerden yana meyilli olmalıdır. Bunun yanında ergenliğe geçiş zamanlarındaki gibi arada tiz perdeleri de yoklamayı ihmal etmemelidir.
Bu noktadan sonra artık gençlik zamanları başlamıştır. Bu anlarda perdeler daha coşkun, daha kıvrak ve daha bir enerjik olmalıdır. Arada bir kızgınlıklar, kırgınlıklar ve kendini kesfediş gibi farklı arayışlar ilave edilerek genç olmanın verdiği her duygu melodilerle hissettirilmelidir. Müzik tam da bu aşamada meyan yapmalı, nağmeler daha istekli ve daha dinamik olmalıdır. Tiz perdelere çıkılıp tiz güçlü seslerde kalışlar yapılmalıdır.
Artık genclik dönemi de bitmiş ve olgunluk dönemine geçilmiştir. Bu aşamada meyandan sonra hemen tizleri kaybetmemek gereklidir. Geçiş süreci biraz daha uyumlu olmalıdır. Tekrar makamın güçlü seslerinde gezinilmeli, insanların farklı arayışlara yönelmesi gibi, nağmelerin içerisine çeşitli perdesel çeşniler ilave edilerek hayatın anlamını keşfetme hissiyatı verilmelidir.
Geçiş sürecinin ardından tam bir olgunluk çağı başlamıştır. Bu dönemde yine güçlü seslerle gezinmeli fakat, karar seslerini de arada bi yoklamayı ihmal etmemelidir. Hayattan edinilen tecrübeler gibi, nağmeler daha bir olgun ve ne istediğini bilen bir karakterde olmalıdır. Bazı insanların, tercihlerinin değişmesi gibi, arada farklı makam geçkileri yaparak hayattan farklı lezetler alma hissiyatı verilmelidir.
Taksimin sonuna doğru artık yaşlılık dönemine gelinmiştir. Bu aşamada, nağmeler daha bir güçlü vurgulanmalı, tok sesler eşliğinde karar sesleri civarında gezinilmelidir. Nağmeler daha bir ağır, daha bir vakur ve daha bir hüzünlü olmalıdır. Hayatın bitmesinin istenmediği duygusu, güçlü perde ile karar sesi arasında gezinerek net bir şekilde verilmelidir.
Artık son aşama olan ecel vakti gelmiştir. Bu noktada melodiler karar sesini daha güçlü bir şekilde yoklamalıdır. Dünya hayatının nihayete ermekte olduğu hatırlatılıp artık bir daha geri dönüş olamayacağı hissiyatı özellikle vurgulanmalıdır. Ardından da son bir ümitle yardım isteniyormuş gibi yeden sesinden destek alınarak karar edilmelir.
Cemil Baştürk