Müşterek Nedir ve Müşterek Gazel
Osmanlıca yazılışı müşterek – مشترك, Arapça yazılışı: مُشْتَرَكْ
Müşterek Arapça kökenli bir sözcüktür. Arapçada iştirak edilen ortak anlamları ile ilgili sözcükler türetilen ( şrk ) kökünden gelir. Bu nedenle iştirak, şirk, müşrik, müşterek vb sözcükleri bu kökten türemiştir.
Müşterek kelimesinin sözlüklerdeki anlamları: Birlikte, ortak kullanılan. Elbirliğiyle yapılan, birlik, ortak, birlikte, beraber, ortak olan anlamlarındadır.
Edebiyatta Müşterek
Müşterek sözcüğü edebiyatta birden fazla şairin ortak olarak yazdıkları şiir anlamında da kullanılır. Örneğin birden çok şair aynı kafiye örgüsü içinde bir gazel yazmışlar ise buna müşterek gazel denir.
Müşterek gazeller en az iki veya daha çok şairin “mısra mısra ya da beyit beyit birlikte söyledikleri gazellere “ denmiştir. Yani bir müşterek gazel, bir dizesini bir şair, diğer dizesini diğer şair yazacak veya söylecek şekilde oluşturulabildiği gibi, bir beyti, bir şair; diğer beyti de diğer şair veya diğer şairler yazıp veya söyleyebilir.
Bu tip gazeller şuara meclisi ortamında da oluşturulabildiği irticalen de meydana getirilebildiği bilinmektedir. “Müşterek gazeli yazacak olan şairler, bir kâğıda önce mahlâslarının ilk harflerini daha sonra da sırasıyla veya dönüşümlü olarak kendilerine ait mısra veya beyti yazarak gazeli oluşturmaktadırlar. Mahlâs beytini ise bir şair, diğer şairlerin de mahlâslarını anarak yazmaktadır. “ [1]
Bir dilbere dil vir ki belâdur dimesünler Abdi
Bir bâdeyi nûş it ki hatâdur dimesünler Nabi
Bir derde esîr ol ki etibbâ-yı zamâne Abdi
Vâbeste-i tedbîr-i devâdur dimesünler Nabi
Dök nakd-i sirişkün ser-i kûyında nigârun Abdi
Tâ müdde’iyân sana gedâdur dimesünler Nabi
Laht-ı ciger ü nâleni izhâra şitâb it Abdi
Tâ kim sana bî-berg ü nevâdur dimesünler Nabi
Abdî gibi âşüfte-i hûbân-ı cihân ol Abdi
Nâbî sana tâ ehl-i riyâdur dimesünler Nabi[2]
Öyle bir dilberi sev ki belâdır demesinler. Öyle bir bâdeyi iç ki hatadır demesinler.
Öyle bir derde esir ol ki tabipler bu derdin devasının tedbirle mümkün olduğunu söylemesinler.
Sevgilinin mekânında cevher gibi gözyaşı dök ki âşıklar sana yoksuldur demesinler
Ciğer parçalarını ve inlemeni göstermekte acele et ki sana fakir ve aşktan mahrum demesinler
Ey Nâbî , Abdî gibi cihan güzellerini çılgınca sev ki sana riyakâr demesinler.
[1] Lütfi ALICI , SÜLEYMAN SENÎH VE MÜŞTEREK GAZELLERİ http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/lutfi_alici_suleyman_senih_gazeller.pdf
[2] Lütfi ALICI , SÜLEYMAN SENÎH VE MÜŞTEREK GAZELLERİ http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/lutfi_alici_suleyman_senih_gazeller.pdf