N’ideyin sahn-ı çemen seyrini cânânum yok
Bir yanumca salınur serv-i hırâmânum yok
Emdürür gerçi lebin vaslına cânlar virene
Leb-i cân-bahşını emsem dimeğe cânum yok
Bağrumun başına dâğ-ı gamı odlar yakalı
Kaldum ayakda kara başuma dermânum yok
Nice da‘vet ideyin ol periyi dâ’ireye
Hâtem-i la‘li gibi mühr-i Süleymân’um yok
Enverî gülşen-i kûyunda figânlar eyler
Dime iy gonca-dehen bülbül-i nâlânum yok
(Çeltik 207: 112-113)