Na’t Okumak Na’t hân Nedir
Osmanlıca yazılışı: Na’t hân: خوان نعت
Na’t kelimesinin sözlüklerdeki anlamları: Övme. “nitelemek, iyi ve güzel şeyleri abartılı biçimde dile getirmek; nitelik, vasıf”; Hz. Muhammed'i övmek amaçlı şiir. Medih ve senâ ederek, vasıflarını göstererek bir şeyi anlatmak. Hz. Muhammed’i övmek amaçlı yazılmış kaside türü. Şekillerindedir.[1] Na’t, İran Türk edebiyatlarında Hz Peygamberi övmek amaçlı yazılan şiirlere denilmiştir.
Na't-gû : (nâ't söyleyen) Na't yazmakla ün almış kişilere
Na’t okumak: Cuma namazı öncesi müezzinin okuduğu Farsça veya Türkçe okunan na’tı şerif.
Na’t hân: Na't, kasîde okuyan müzezzin veya güzel sesli kişi. Mevlevi ayinleri başlamadan önce Farsça naat okuyan derviş. Cuma günleri bazı selâtin camileriyle tekkelerde güzel sesle "na't-i şerîf" okuyan müezzin.
Eski devrilerde Mevlevi dergâhlarında ayine başlamadan önce veya büyük camilerde Cuma namazından önce Hz Muhammed için yazılmış Farsça bir na’t okunmasına na’t okuma denirdi.
Ahmet Talat Onay, Mevlevilerde Na’t okumayı şu şekilde anlatır “ Mevlevilerde ayine başlanmazdan evvel şeyh olan zat arkası mihraba gelmek üzere mihrabın sol tarafı önüne gelir, dervişleri de adapla karşısına diz çöküp otururdu. Bu sırada sesi güzel na’t hân derviş müezzin mahfilinde ayak üzre Hz Peygamberin vasfeden Farsça bir na’t okurdu. “[2]
Selatin camilerde Cuma namazında önce Farsça na’t okuma geleneğinin cumhuriyet dönemine kadar devam ettiği Cumhuriyetin ilanından sonra da bu geleneğin kaldırıldığını çeşitli kaynaklardan da öğrenmekteyiz. Mevlitlerde ve kandillerde müezzinlerin Türkçe okudukları na’tlar da bu neviden adetlerdendir.
Eski devrilerde na’t okuyanlara na’t hân( naat okuyan ) veya gazel hân da denildiğini, çeşitli devlet adamlarının güzel okuyan nat -hanların başlarına inciler saçtıklarını veya güzel okuyanların ağızlarına hükümdarlar tarafından inciler doldurulduğunu da biliyoruz.
Na’t okumak, çeşitli şekillerde şiirlerimizde konu edilmiştir.
Mahfil-i câmî-i gülşende gül-i âl-i çemen
Bülbül-i hoş nefese na’t-ı sezâvar okur. Naili
Dürler nisâr eder serine ebr-i nev-bahar
Oldukça na’t – hân –ı çemene andelipler Nabi
Nabi’nin bu beytinde na’thanların başına inciler saçıldığına işaret edilmektedir.
Na’t Örneği Na’t-i Şerîf
Kapına geldi âsîler şefâat yâ Resûlallâh
Suçunu bildi kâsîler şefâat yâ Resûlallâh
Kapından özge yok kapum tapundan özge yok tapum
Bu dem geldim bilip suçum şefâat yâ Resûlallâh
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/na-t-nedir-na-tin-amaci-ozellikleri-turk-edebiyatinda-nat/122555
[2] A.Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, İst., 1996, s. 377