17.05.2020
Nal Nedir Abdalanda Nal Dövmesi veya Nal Yarası
Nal, bilindiği gibi at, katır, eşek, öküz gibi yük ve taşıma görevi gören hayvanların tırnakları aşınmasın diye ayaklarına çakılan u harfi şeklindeki üzerinde çivi delikleri bulunan demir muhafazadır. Nallar nalbant denilen esnaflar tarafından hayvanların ayaklarına çakılır.
Motorlu araçlar çıkmadan önce taşıma işlerini at, eşek, katır, öküz gibi hayvanlar yaptığından eski devirlerde nal ve nalbant işleri sosyal hayatın önemli parçalarındandı ve nalbantçılık eski devrin en önemli meslekleri arasındaydı.
Abdallarda Nal Dövmesi veya Nal Yarası
Eski devrilerde abdallar vücutlarına nal şeklinde yara izleri oluştururlar böyle bir yara izini açma nedenlerini de Hasan, Hüseyin veya Şah- - ı Merdan aşkına yaptıklarını söylerlerdi. Daha ziyade Batını Tarikatlara mensup ve Bektaşi Abdalanı denilen dervişlerde görülen bu durum, A.Talat Onay’ın ifade ettiğine göre Cumhuriyete kadar devam etmişti. “ Bazan bunların vücutlarına nal veya nal şeklinde teneke koyup, çuvaldız gibi etlerine tutturdukları Cumhuriyete kadar görülmüştür. Bu dağlar İmam Ali ve oğlu İmam Hasan aşkına yakılırdı. Nal ve elifli dağlar bir ah manzarası gösterirdi. ” [1]
“Göğüs ve başlarına hubb-ı Ali ve hubb-ı Hüseyin, yani Ali ve Hüseyin sevgisi ve aşkı namına dağlar yakarlar, şerhalar açıp - yani bıçakla çizip kanattıktan sonra- iz ve eserlerini teşhir ederlerdi “[2] (Onay 2009: 21)
Zamanla çeşitli Batıni zümrelerin ortak bir tarikatı haline gelen Bektaşi dervişlerinin vücutlarına nal şeklinde yara izleri oluşturmaları “yaraların yarım daireye yakın bir nal biçiminde açılması abdallar arasında oldukça yaygın” bir adetti. [3] “Abdallar vücutlarına nal şeklinde dağ – yara- yakarlardı. “[4]sembolik bir anlamı olduğu anlaşılan bu yara izlerinin veya nal şeklindeki dövmelerin ne manaya geldiğini Evliya Çelebi şu şekilde açıklamıştır. “Bu ma‘nâya dervîşânuŋvücûdlerindeki dâglar Allâh'dan korkma ma‘nâsıdur kim Hudâ'dan ‘afv umup tâ’ib ü tâhir olur ve başındaki yüz bir dag yakmak yüz bir tarîkuŋ hükmine rızâ virdüm ve cümle menâhîden müberrâyam dimekdür. “[5]
Abdalların vücutlarına nal dağlamaları veya nal dövemleri yapmalarına ise “ nal kesme “[6] adını veriyorlardı.
Divan şiiri, sosyal sorunlardan uzak, soyut bir saray edebiyatı olsa bile kendi çağlarının sosyal hayat ve adetlerinden kopuk bir edebiyat değildi. Bu nedenle divan şairleri bu konulara da işaret etmişlerdi.
Elifle nal ile zeyn oldu sinem
O tıfla tahta-i ta’lime benzer Emri
Kaddüñ üzre zülfüñüñ abdâlı olmışdur ‘âlem
Başı üzre na‘l kesdügi degül mi aña dâl Emri (G.302/3)[7]
İLGİLİ LİNKLERİMİZ
Türklerde Kalenderilik ve Tarihçesi
Kalenderilikte İslamiyet Dışı Etkiler
Kalenderilik Felsefesi Fikriyatı ve Yaşama Biçimleri
Tarihte Abdal ve Kalenderi Zümreler
Abdal ve Eren Tassavvuru ile Kalanderi Dervişliği
Melâmilik Nedir Melami Düşünce Tarihçesi Beyit Örnekleri
Tasavvufta Deniz Damla ve Vahdet
Kelâm İlmi Nedir İslami veTasavvufi
Makam Edebiyat Musiki ve Tasavvufta Makam Nedir
Mârifet Nedir Tasavvufta Marifet Makamı ve kapısı
KAYNAKÇA
[1] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 373
[2] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s.21
[3] Ahmet Atilla ŞENTÜRK, https://www.academia.edu/13598163/Manzum_Metinlerde _Bir_Kalender_Dervişinin_Profili Evliyâ Çelebi, Seyâhat -nâme’si Dervîş 1314,s.501-502
[4] H. İBRAHİM DEMİRKAZIK, Emrî Divanı’nda Âdetler ve Gelenekler, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 9, İstanbul 2012, 49-110.
[5] Ahmet Atilla ŞENTÜRK, https://www.academia.edu/13598163/Manzum_Metinlerde _Bir_Kalender_Dervişinin_Profili Evliyâ Çelebi, Seyâhat -nâme’si Dervîş 1314,s.501-502
[6] H. İBRAHİM DEMİRKAZIK, Emrî Divanı’nda Âdetler ve Gelenekler, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 9, İstanbul 2012, 49-110.
[7] H. İBRAHİM DEMİRKAZIK, Emrî Divanı’nda Âdetler ve Gelenekler, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 9, İstanbul 2012, 49-110.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın