Fuzuli ‘ye Nedim’den Nazire
“Hayret ey büt sûretün gördükde lâl eyler beni
Sûret-i hâlüm gören sûret hayâl eyler beni” Fuzuli
Bûs-ı la‘lin şöyle sîr-âb-ı zülâl eyler beni
Kim gören âb-ı hayât içmiş hayâl eyler beni
2. Şâ‘ire söz bulmağa minnet ne ammâ neyleyim
Âh kim hayret seni gördükçe lâl eyler beni
3. Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la‘l-i lebin
Bir şeker-handeyle mest-i bî-mecâl eyler beni
4. Bâğda zülf ü ruhun andıkça bu kimdir deyü
Sünbül ü gül biri birinden suâl eyler beni
5. Nükhet-i zülfünle geldikce nesîm-i nev-bahâr
Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni
6. Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasretinden kim gehî
Sâye-i müjgân-ı âhû pây-mâl eyler beni
7. Gerdişin gördükçe sâkî-i mülâyim-meşrebin
Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni
8. Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahı
Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni
9. Arz-ı hâlim çok efendim hâk-i pây-ı devlete
Lutfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni
10. Ben kulun lâyık değildir vaslına ammâ yine
İltifâtın arzû-mend-i visâl eyler beni
11. Güldürür yâ ağladır yâ lutf eder yâhud itâb
Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni
12. Yâridir ol kadd ü haddin kim müdâmâ bâğda
Vâlih-i gül-gonca hayrân-ı nihâl eyler beni
13. Gûyiyâ bilmez efendim bende-i dîrînesin
Kim Nedîmâ bu mudur deyü sual eyler beni Nedim
AVNİ’DEN AHMET PAŞA’YA NAZİRE
“Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül
Kara sevdaya yiler bî-ser ü bî-pây gönül
Dimedüm mi sana dolaşma ana hay gönül
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül” Ahmet Paşa
Sevdüñ ol dilberi söz eslemedüñ vay göñül
Eyledüñ kend’özüñi ‘âleme rüsvây göñül
Saña cevr eylemede kılmaz o pervây göñül
Cevre sabr eyleyemezsen nideyin hây göñül
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
Çâk olan dest-i cefâ-y-ile girîbânuñdur
İlişen hâr-ı gâm u mihnete dâmânuñdur
Dökilen yire belâ tîği-y-ile kanuñdur
Her dem ağıza gelen mihnetile cânuñdur
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
Tâli‘üñ yüzi gülüp olmadı handân nideyin
Yüregüñ derdine bulınmadı dermân nideyin
Kasduña yâr çeker hançer-i bürrân nideyin
Virisersin bu gam u mihnet ile cân nideyin
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
‘Işk-ı dildâr ile niçe idesen nâle vü zâr
Eyledüñ sabr ü karârı bu hevâlarda nisâr
Zülfi sevdâsı ider ‘âlemi çün başuña dar
Fâiyde ne dutalum eyleyesen terk-i diyâr
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
Vasl-ı dilberle nasîb olmadı dil-şâd olmak
Dest-i cevr ile yıkılan dilüñ âbâd olmak
Dâm-ı gamdan dil ü cân bülbüli âzâd olmak
Niçeye dek işüñ efgân ile feryâd olmak
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
Çünki dildâr niyâzuñ görüben nâz eyler
Nâleñi işidicek şîveye âğâz eyler
Bezm-i gamda kadüñi çeng yüzüñ sâz eyler
Nâlişüñ perdesini Zühreye dem-sâz eyler
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay göñül
Bilmedüm derd-i dilüñ ölmek imiş dermânı
Öleyin derd ile tek görmeyeyin hicrânı
Mihnet ü derd ü gama olmağiçün erzânî
‘Avnîyâ sencileyin mihnet ü gam-keş kanı
Göñül eyvay göñül vay göñül eyvay gönül Avni Fatih Sultan Mehme
Mihri Hatun ‘dan Necati’ye Nazire
“Ateş-i gamda kebâb oldı ciger döne döne
Göklere çıkdı duhânumla şerer döne döne” Necati
Cân firâkuñla fetîl oldı göñül hânesine
Ten hayâlüñle fenâr oldı yanar döne döne
Hâk-i pâyuña yüzin sürmek içün şems ü kamer
Ser-i kûyuña gelür şâm u seher döne döne
Kaşuña beñzemek içün senüñ ey Zühre-cebîn
Kendüzin tutdı hilâl itdi kamer döne döne
Cân cân-bâzını gör la˘lüñe irişmek içün
Rîsmân-ı ser-i zülfüñden iner döne döne
Düşeli şevki hayâl-i lebinüñ Mihrî dile
Âteş-i gamda kebâb oldı ciger döne döne Mihri Hatun
Mihri Hatun’dan Necati’ye Nazire
“Çıkalı göklere âhum şereri döne döne,
Yandı kandîl-i sipihrün ciğeri döne döne “ Necati
Âteş-i gamda kebâb oldı ciger döne döne
Göklere çıkdı duhânumla şerer döne döne
Cân firâkuñla fetîl oldı göñül hânesine
Ten hayâlüñle fenâr oldı yanar döne döne
Hâk-i pâyuña yüzin sürmek içün şems ü kamer
Ser-i kûyuña gelür şâm u seher döne döne
Kaşuña beñzemek içün senüñ ey Zühre-cebîn
Kendüzin tutdı hilâl itdi kamer döne döne
Cân cân-bâzını gör la˘lüñe irişmek içün
Rîsmân-ı ser-i zülfüñden iner döne döne
Düşeli şevki hayâl-i lebinüñ Mihrî dile
Âteş-i gamda kebâb oldı ciger döne döne Mihri Hatun
BAKİ’DEN NECATİYE NAZİRE
( Necati’nin aynı redifli Gazeline nazire )
Çıkar eflâke derûnum şereri döne döne
Dökilür hâke yaşum katreleri döne döne
Âşık-ı haste-dilün niteki fânûs-ı hayâl
Nâr-ı ışkunla yanupdur cigeri döne döne
3. Pister-i gamda gözüm giceler uyhu görimez
Eydürin subha degin nâleleri döne dön
Zevrak-âsâ gam-ı ışkunla yaşum girdâbı
Gark idüpdür sanemâ çeşm-i teri döne döne
İydgâhun göreyin inlesün ol dôlâbı
İle seyr itdürür ol sîmberi döne döne
6. Dîde-i encüme kühl olmag içün eflâke
Gird-bâd ile çıkar hâk-i deri döne döne
Tolaşaldan ruhı şem‘ine dil-i sergeşte
Yakdı pervâne-sıfat bâl ü peri döne döne
Katre-i eşkine öykindi diyü Bâkî’nün
Çarh-ı hakkâk yonupdur güheri döne döne BAKİ
Nazîre
1 Sen pâdişâh-ı hüsne göre her güzel şehâ
Bedr-i dücâ katında sanasın ki bir sühâ
Cismümde dâg u yara ser-â-ser olubdur âh
Her yara bir misâl-i elif dâg-ı şekl-i hâ
Cân gibi sevmişem seni ben âh sen beni
Gördükce ‘ömr gibi geçer sen diyince hâ
Gördüm hatuñda tâ ki ser-i zülfüñi didüm
‘Ömrüm gam içre âh ki bulmışdur intihâ
5 Redd eyleseñ hasûdı yanuñdan bu Nazminüñ
Cânâ bulurdı cânı gam u gussadan rehâ Edirneli Nazmi
Necati Beye Nazire
Eyledi yâr beni derd ile âvâre meded
Ölürem itmez ise hasret ile çâre meded
Öldürürdüm dir imiş zülfiñe çeşmüñ beni yâr
Virme cellâd eline as beni ol dâre meded
Çeşm-i mestüñ yine nâ-hak yire kan eylemesün
Suçunı bildüre katlansun a bir pâre meded
Şerbet-i la‘lüñ imiş haste dile dost şifâ
Demidür eyle devâ bu dil-i bî-mâra meded
Bir nefes kaldı ki, Mihrî vire cân firkat ile
Çıkmasun hasret ile, hey meded, ol yâre meded MİHRİ HATUN