Nisan Bir

29.02.2012

 “-Daşevli[1] Deli Şükrü

esgermiş İsdambol’da

ordan gandırıp, getirdiği garıya

arsamızın, arazimizin haddini

hudüdünü[2] bilmeyiz."

……

 

"-bi yediğimiz gaşşığınan

bi da yemeyiz

süpürgeyi, sobayı

bi defa gullanırız

evimizin dört bi yanı pencere" demiş

garı bunu bi şiy sanıp,

peşine dakılıp

Daşev’e ğelmiş

 

gele gele gelmişler ki;

Ganlı Balamıdın[3] yokarsında

alttarafı[4]

kıldan bi çadır evi,

“-şükrü bey, hanı

ucu bucağı bilinmeyen  araziniz,

bir gullanımlık kaşık, soba, süpürge,

hanı sizin eviniz,

dört bir yanı pencere."

 

"-gözüyün alabildiği yer senin

böğün[5] bura gon, yarın şora,

gopar ekmee, dıkım yap, ye getsin

istediğin yerde yak çalıyı,

al sana soba

 

al eline tahrayı,

ayır bi ardıç dalı,

süpür, süpürgeyi at ataşa,

 

kıl çadırın dört bi yanı geniş-geniş

pencere değil mi?" demiş.

"-garı bakmış olacaa yok

almış başını gomuş-ğetmiş”

 

“-kim bili belki;

doğruyu söyleseydi gelmezdi”

geldi de eyi mi etdi

nayet godu ğetdi”

“-doruyu dese geli(r) miydi”

 

“-belki gandırıldığ-uçu ğetdi

kim bili belki de Deli Şükrü

sevdiğ-uçu öyle demiş idi

bel ki ‘Nisan   Bir’ etmiş idi



[1] Taşev

[2] hudud: sınır

[3] Kanlı Palamut: Taşev ile Gencelli arasında bir dönemeç

balamıt: meşe palamudu

[4] alt tarafı: altı-üstü,hepsi-hepsi, eni-konu

[5] böğün: bu gün

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Sibel Cihan

Sibel Cihan

8 years ago

Yöresel sözcüklerle yöresel kültürü başarı ile dile getiren bir şiir olmuş.