<h5><em><strong>Çocuklarım bakın size ne anlatacağım,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Yağmur altında oynamayın demeyeceğim.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Şimdilik öğretmenliği bırakacağım,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Ben de çocukluk günlerime döneceğim.</strong></em></h5> <h5> </h5> <h5><em><strong>Nisan yağmurları yağardı ince ince.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Çağırırdık evlerinden arkadaşları.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Komşu evinin saçağına girince,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Yıkanırdı renk renk çakıl taşları.</strong></em></h5> <h5> </h5> <h5><em><strong>Sokaklarda seller akmaya başlayınca,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Suyollarını açar karıştırırdık.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Hep beraber üçe kadar sayınca,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Çubuktan gemiler yarıştırırdık.</strong></em></h5> <h5> </h5> <h5><em><strong>Parlak kahverengi taşlar toplardık.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Dalardık çocukça hayallere konuşurduk.</strong></em></h5> <h5><em><strong>En güzel taşı bulunca yerimizde hoplardık.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Yağmur altında ıslanarak koşuşurduk.</strong></em></h5> <h5> </h5> <h5><em><strong>Akşam olup ta güneş batınca,</strong></em></h5> <h5><em><strong>Dilimiz döndüğünce dua ederdik.</strong></em></h5> <h5><em><strong>Yastığın altına taşı koyup yatınca,</strong></em></h5> <h5><em><strong>“Allah’ım, bu taş çikolata olsun” derdik.</strong></em></h5> <h5><em><strong> Kenan DEMİREL</strong></em></h5>