O BİR ŞEHİT

11.12.2016
 
 
O BİR ŞEHİT
 
 
Menzile yetmek için zamanı aşıyordu;
Yüreğini eline almış da, koşuyordu.
 
“Dur! Kal! Gitme!” diyerek kolundan yapışana,
Belli, çok güceniyor, üzülüp şaşıyordu.
 
Can devir tesliminde, her soluk verişiyle
Çağımız Kisrâ’sının putları düşüyordu...
 
Nice diri çehrede ölüm kol geziyorken,
O, peşin muştulanmış cenneti yaşıyordu.
 
Dokuz kat karanlıktan süzülen ar yıldızı,
Nurlanmış umutlarla yüzünde ışıyordu.
 
Aldan, mordan geçerek bir kızıl ötesinde
Lâcivertleşen gece, nihâyet, yoşuyordu.
 
Neydi o buydurucu aklıkların hikmeti ?..
Örtünenden ziyâde, seyreden üşüyordu…
 
Öyle bir gizem ki bu, yorumu kolay değil,
Buzdağının içinde, tefekkür pişiyordu...
 
Göz göz olmuş yaralar, hafta, ay, yıllar sonra,
Suyu gür kaynak gibi şorlayıp coşuyordu.
 
İçimizden biriydi, suretâ insandı ya,
Yüreğindeki cevher kabuktan taşıyordu ...
 
 
YUSUF BİLGE ...
 
* Yoşumak : Eskimekten dolayı rengi açılmak, solmak.
 
 
 
 
 
 
 
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
sahinmutlu623
Şahin Mutlu8 years ago
"Öyle bir gizem ki bu, yorumu kolay değil, / Buzdağının içinde, tefekkür pişiyordu..." Teşekkürler üstad... Selam ve muhabbet...
Gönlünüze sağlık, şehidlerimizin şehadetleri mübarek olsun. Yavrularımızın şehadete koşmasını çok güzel tasvir etmişsiniz. Yüreğimiz sızlayarak okuduk. Selamlar, saygılar...
hakansuna169
Hakan SUNA8 years ago
Bu şiiri okurken gönül telim titredi, burnumun direği sızladı, gözyaşlarım yerçekimine karşı gelemedi. Yüreğinize, kaleminize sağlık...