Bu beden bu bedense
Bedense kötülük kimdense
Kimdense bu tokat yedimse
Yedimse bir şey demedimse
Demedimse razı oldum denilmesinde
Hayat bir anda rotasın değiştirdi, sanki
Sanki gözler kör olmuş bakmaz ahlaki
Ahlaki sanki çelişki yumağı dağıtılan pilav ne ki
Ne ki ne ki bu pişkinlik edilmez ki telafi
Vefasızlık bizi sanki yaptı tiryaki
Ortalıkta kimdir yüreksiz gezen
Gezen yürekleri ezen
Ezen edepsizce gezen
Gezen değil mi ki tehlikeyi sezen
Sezen bakışlar ki yerdegezen
Yerdegezen işte odur boş nefretle gezen
Yollara güller ektik
Ektik gülümsersiniz dedik
Dedik yıkmayın boşa mı ümitlendik
Ümitlendik bindiğimiz dalı kestik
Kestik başları dimdik gökyüzüne diktik
Diktik doğmamış çocuğa kefen biçtik
Biçtik gökyüzüne çıkarken feryat
Feryat ile yağarken kulakları sağır eden ürperti
Ürperti kapasan da kulakları delip geçen
Geçen pişmanlıkla yeryüzünde çaresizlikle gezen çimdik
Çimdik ayıktır ’mayan ayvayı yedik
Yedik ne yediğimizi bilmedik
Bilmedik ümit ile gezmedik
Gezmedik sezmedik
Sezmedik önümüzü görmedik
Görmedik ne yaptığımızı bilmedik
Bilmedik gözyaşını hiç silmedik
Silmedik gönülde nefreti kini
Kini ile açılırken börekte ki sini
Sini kokar yanık ateş kini pimi
Pimi oda ne ki anladım ayar pimi
Ayar pimi kimin ki
Hayaldi rüya bitti mi?
Bitti mi nefret yok olup gitti mi?
Gitti mi güzel düşünen insan
İnsan denilen enteresan
Enteresan gökten yağmaz nefretinle ihsan
İhsan iman edene yağan dilinden anlar gönlünde lisan
Lisan ortalıkta gezer insan perişan
Perişan insan akıldan noksan
Noksan yeter kul Mehmet noktayı koysan
Ettimse sürçü lisan af ola
Af ola güzellikler âleme dola
Âleme dola yollarımız nur ile dola
Sonumuz ise hayırlı ola
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)