Palas (pelas) Nedir Palas Pandıras
Osmanlıca yazılışı: pâlâs :پالاس, pelâs : پلاس
Pâlâs veya pelâz: Farsça kökenlidir. Farsça; eski püskü, yırtık giysi, yaygı, eski kilim, keçe, aba, çul, eski ve değersiz kumaştan elbise, eski püskü şeylerden yapılmış giysi manalarına gelir.
Fransızca; kökenli olan ve saray, gösterişli yapı, yıldızsız otel, lüks ve büyük otel manalarına gelen palas sözcüğü ile Farsça palas veya pelas sözcüğü sesteş gibi gözükür.
Pelâs-pâre : پلاسپاره : eski püskü, yırtık pırtık Pelasveş: Yoksul, Farsça kökenli pelas veya pâlas sözcüğü dilimizde “palas pandıras “deyimi ile yaşamaktadır.
Palas pandıras deyimi “hazırlanmaya olanak bulamadan ya da derlenip toparlanmaya olanak verilmeden”, yaka paça, üstü başı dağınık gitmek veya götürülmek manasındadır.
Divan şiirinde pelas veya palas çul, eski elbise, yırtık pırtık derviş abası manalarında kullanılır. Pelas, dervişlerin giydiği eski aba veya hırkadır. Mecazi olarak da gam palas'ı yani gam hırkasıdır.
Aşk erine dünyada çi harir ü çi palas
Zira kim gönül onun tutmadı kibir ile yas Yunus Emre
Aşk erine dünyada ha ipekli ha delik çul – ikisi de birdir- Zira derviş gönlü ipekli ile kibirlenmez, çul için de yas tutmaz. )
Palas-pare-i rindi be-duş u kase he-kef
Zekat-ı mey verilir bir diyara dek gideriz Nâilî
Rintlik çulu omzumuzda ve kâsesi elimizde, Şarabın zekâtının verildiği diyara kadar gideriz.
Gelmez ey dil gam palâsından baña dîbâ ‘azîz
Himmet ehline görinmez zînet-i dünyâ ‘azîz Behiştî Ramazan