Panteoni Tarihsel Süreç 1

06.01.2014

Bu Eser 07.01.2014 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir

Bir aslan avını yakalar. Avının işini hemen bitirir. Avı yer. Süreç bu kadar kısadır. Av, yakalanmayla işinin bitmesi arasında, öldürülüyor olmakla yaşanan duygu taşır olmaktan veya ölmekten öte; avın yaşayacağı hiçbir süreç yoktur.

 

Miladi 7. Yüz yıl Arap dünyasına değin uygarlıkların her biri en az 2000 kez ittifakı girişmelerin sentezi oluşla ortaya çıkmışlarsa; Arap panteon belirsizliği, bu süreçlerini ikmal etmemişti. Ama etmişler gibi olmanın sosyal (toplumsal değil), kullanımı içindeydiler.

 

Bu kullanım olanağı çağdaş konjonktürden yansıyan, taşıma suyla değirmen döndürme  yorulmasıydı.  Bu tür kullanım olanağı içindeki konum girişmesinde özgün Arap genel yararlanılın uzlaşısını girişecek kültürlerini üretemiyordular. Böylesi natamam bir kültür, senteze girecekse; çevre kültürlerin hazır oluşundan öykünüşleriyle sentezleme sürecini çok kısaltan bir hızlanma içinde olabilirler.

 

2000 sentezli bir kültür, 1600-1700 sentezli bir kültüre yenilebilir! Bu yenilme teknik olmayıp kültürler farkı olan mantıkça düşünememekten kaynaklı bir yenilmedir. Konjonktür düzlemli güncellik düzeyine yakın bir sentezi yerde olmayan kültürler, Avının işini bitiren aslan gibi davranırlar. Kazanım eldeciyle, ele geçiriliş sonrasın da, ele geçirdiklerine; ele geçiriliş süreçlerini yaşatmazlar.

 

Ya öldürdüler, ya daha çetin şartlarla, baskı, sindirme, öldürme varyantıyla köleci çalışma alanlarına sevk ederler. Oysa 2000 sentezli kültür de esir etme çok farklı yansır. Esir öldürülmez. Esirin hayatı ve hakkı genel anlayışla ele geçirenin itibarı oluş sürecine dönüşür. Sorgulanır mahkûm edilir.

 

Öyle ki sorgulanacağını bilen kişi, sorgu esnasında neler söyleyeceğini ve kendi kültürünü ne gibi bir vakarla temsil edeceğini dahi düşünmeye başlar. Esir edilişle mahkûmiyet süreçleri arasında, bin bir yaşanma ve tesadüfi süreçlerin girişmesi yaşanır. Yani belirleyiciler de elde olmadan değişmiş olur. Ve süreç bambaşka anlamaların sürecine döner.

 

Kısacası güncel duruma göre gerekli sentezi kültür oluşumunu tamamlamış yapıyla, bu tamamlama eşiğine gelmemiş kültürün sürece bakış tarzları aynı olmamakla; gelişmiş kültürün, gelişmişlik bakışı; gelişmemiş kültür karşısında, zaafa dönüşmektedir.

 

Pekiyi de sen giderken ben geliyordum demenin, deneyimi ne olacak? Yani 2000 sentezli kültür 1700 sentezli kültürün duygu ve düşüncesini deneyim etmekten ötürü 1700 sentezli kültürün ne gibi nasıl davranacağını bilir olmayacak mı? Elbet bilir olacak! Ve o deneyim yabana atılmaz şekilde ve sizde durmaktadırlar. Ama özel durumlar yaratmadıkça bunlar çok kez inaktif gibidirler.

 

Aynı düzlemde iseler bilir olacaktırlar. Ama bu pek böyle olmaz. Bir zamanlar kendi ihtiyaçlarımızı, aile gücüyle; kendimizin karşılaması muktedirliği içindeydik. Yani kabaca her şeyimizi üretmenin bilgi ve becerilerine sahiptik.  Şimdinin güncel kültürü içinde o yeteneklerimiz körelişle, zaafımız olmuştur. Şimdi ne buğday üretebiliriz, ne buğdayı hamur edebiliriz,  ne de ekmek açabiliriz!

 

Bu hal şimdiki yaşantılaşma bağıntılarına bağlı oluşa göre düşünmenin,  önceki düşünmenizi dumur etmesidir. Ya da sizin, traktör kültürlü düzlem içinde, karasabana dek süreçleri bilemez oluşunuz gibi bir düzlemsel paradoksunuz olacaktır. Kısacası kırkıncı yaşınıza ermeden, kırk birinci yaşınızın eşiğinde olamazsınız. Onuncu yaşınızı yaşamış olsanız da; 41. Yaşınızda, onuncu yaştaki gibi düşünemezsiniz.

 

Kültür düzeyi, bir kullanım dili oluşla; geleceği yorumlayan bir uygarlaşmadır. İçinde olduğunuz düzey ve düzlemle sizin sürece bakma çok farklıdır. Size göre gerekli sentez yinelemesini tamamlayamamış kültürler karşısında sizin düşünmeniz, o kültürlere göre sizin empatinizi çarpıtacaktır.

 

İslami kaynakların, yalancı peygamber dediği süreçlini oluşuşlarına tarih te; imani gözle bakarsa, tarihsellik mahiyet olarak anlaşılmaz olur. İmanın işi ayrı, bilimsel oluşla, düşünüp akıl etmenin işi ayrıdır. Biçimsel olarak görünüşte Mekke  panteonun güncel özünün, imani oluşça süreçsel oluşması gerçekleşmişti.

 

MS. 7. yüz yıldaki Mekke panteon merkezli süreç sentezleri içinde, sosyo toplumsa oluşmanın bilincini okumanın gerekliliğiyle ve bu okumayı yapılaştırmanın ihdas edilmesi nedeniyle süreç kıpır kıpırdı. Bu kıpır kıpırlığın dinamizmiyle bu dinamizmi eğimlenir olmanın süreciydi.

 

Totem süreç, çeşitli totem soy Arap kimliklerin adıyla belirtilebilir olmanın yoğunlaşmasıydı. Süreç Arap soy kimlikli parçalı düşünme bağıntıları olma biçiminde ortaya çıkabilmişti. Sürecin çeşitli sentezleri, çeşitli süreç okuyucuları olan Esved ül-Ansi, Tuleyha, Seah, Seacar, Müseylime vs. gibi 20 kadar çalışıcılarla başlamıştı. Bu gayretlerle birbiri içine yansımış totem soylu benzer ekseni oluşmalar çevrelerinde süreç topaklanmaları görülecekti.  Süreç bir şekilde, bu çokluğu da eleyecekti.

 

Bu ekseni oluşmaları tutum ve söylem oluşla, pekiştirtmesi vardı. Yaygınlaşan taraftar kazanmaların ortak akıl oluşturması vardı. Bunların propagandif mücadelesini veren yardımcıları vardı. Süreççi odak yardımcılarıylan da bu süreci tartışma içindeydi. Süreç böylesi diyalektiki akış düzenlemelerini ortaya koydu. Mekke odaklı panteon kültürlü sentezi oluşmaya, mürit kabili yayıcıların da sürece emek verir oldukları unutulmamalıdır.

 

Bu nedenle Mekke panteon sentezinin bir çok okuyucuları vardı (kod çözücü peygamberleri vardı). Aynı merkezi işaret eden; ama aynı merkeze bu kadar değişik şekilli sentez içinde oluşla gitmenin, bir çok ayrı ayrı fikri oluşumlu tansıkları vardı. Bu tansıklar sürecin birinci olgunlaşma meyvesiydiler.

 

Ve bu nedenledir ki süreç; farklı farklı fikir oluşucu tansıklarının varlığından ötürü de kendi içi çatışmalarına giriyordu. Bu kabil çatışmalı girişmeden doğan sentez ürününün yeni düşünceleri ikinci bir olgunlaşma meyvesi oluşla çatışma; zıtların birliği ve zıtların savaşımı oluşla gelişme, kendi yeni sentezlerini ortaya çıkaracaktı.

 

Sizlerin, sadece Mekke odaklı sentezci oluşmayı okumsı gerekiyordu. Mekke odaklı bu çevre; kendi yapılaşma durumuna hazırdı. Siz,  Mekke odaklı  akış eğimi üzerinde sörfünüzü yapacaktınız. Hayli zorlu ve bir o kadar da keyfli kutsal süreçti. Sörfle Mekke panteonlu süreci, sizler; kodları üzerinde sembolleriyle anlatmanız gerekiyordu. Sizlerin bu sentezi, anlatım dili olarak açığa vurmanız, çok çok önemlidir.

 

Elinizde, kişilerin anlama mantık kalıplarına hitap ediecek çok etkili her şeyi o yolla anlayıp öğrenmeye hazır olmanın şartlanmışlığı ve bin yılların pekiştirmesi olan bir tarihsel yöntem vardır. Bu yol nübivet yoludur. Bu yolda size karşı pek pek bilgi ile karşı çıkmazlardı.

 

Sistem, sizin kendi çıkarları doğrultusunda olup olmamanızla mücadele ederdi. Bu nedenle ahlakçı sıfatınıza karşı tepki gösterirler. Panteon, panteon içindeki totemlerin yanında; kendi toteminin adını anmadan; “Rabbi, Allah” demeyi ortaya çıkarmıştı. Hac, zekat, namaz vs. zaten panteon öncesinden beri bilinen şeylerdi.

 

Siz sadece bunları düzenliyor, her birini, her bir totemler adına değil de; panteon sentezi teklik olan Allah adına ibadet edilmeyi ortaya koyuyordunuz. İlk başlarda size direnç şöyle oluyordu. “Senden önceki şunu şunu yapmıştı. Haydi sen de yapsana. Senden önceki kitap getirmişti, sende getirsene! Senden öncekine vahiy iniyordu, hani sana niye gelmiyor?” şekline pasif direnç oluyordu.

 

“Şundan bundan gayp haberleri ver de, sana inanalım. Şöyle mucizeler göster. Meleklerin nerede?” gibi sorularla bunalan önder kişiler; bu yolla ikna olmaya hazır kişileri kazanmak için, adeta bu yolu tutmaya mecbur oluryorlardı.

 

Ortamda hiç eğim yokken. Siz; ortamın okuyucusu deyim olamazsınız. Bu yeni yol, panteoni oluşmalı sissi yeni duruma çekim ekseni olmanın bilincidir. Siz hiç bir sosyo toplumsa gücün uygulayıcısı değilken, bu sissi oluşumalı beliren duruma gücün uygulayıcısı olacaksınız.

 

Bu edenle bu yeni duruma taraftar kazanmanın ve bir potansiyel güç kazanmanın yolu, bu tür kahinlik ve belagati söylemci oluşunuzun dönemidir bu dönemler. Yukarıda ismi belirtilenlerin hepsinin bir kahinlik yanları vardır. Ve şiir okuma, şiir yazma, ya da şiir gibi konuşmacı olmanın belagatlerini taşırlar.

 

“İç” oluşmanız bu kabil durumlar üzerinde oluşla imani, kavli, ahitlersen yürümenin mücadelesidir. Bu mücadeleden oluşan güçle, “dışta”; siyasi ilişkiler üzerinde yürüme daha bir egemeni olacaktı. Bu nedenle “dış konjonktüre” söyleminiz Mekke kültürlü panteoni söylemleri, çok çok aşacaktı. Siz diyalektik içinde olan bir diyalektiktiniz.

 

Bu yöntem, bu süreci imani dille söylemenin, imani dille, vurgulu; dile getirmenin yöntemiydi. Mekke panteon kültürü içinde sentezi kaynaşışı yapmış olan tüm faal söylemler, bu moda deyim üzerinde anlaşılır biçimde ortaya konuyor olacaktı.

 

Elbette süreç; eski totemi yöntemli, sentezi süreçti. Arap panteonlu totemi süreç yüz yıllarca panteon kültürü içinde, sosyal doğum engeline takılmıştı. Mekke panteon süreci bu birikimin yatay haldeki seyredişinin kesikli sürekli bir devami oluşudur.

 

Eski olan tek dalga biçimli ortama ve  o ortamın totemine sesleniyordu. Oysa şimdiki söylem zorunlu olarak çoklu ortama, çokluğun birliği, olan tek tanrıya yapılan tazim ve ifadelerdi. Bu tutum içinde yeni olan ikame; hem eski olanın dışlayan ikameydi. Hem de tevhide karşı oluşla, ayrılıkçı olan her bir ayrılıkçı totemi sürece karşı olacaktı. Hem de eski zemin sentezi üzerine, yeni olanı yeni yorumla inşa edecekti.

 

Eski ile yeni; kendisinden önceki panteoni süreçli alan yolunda, yeni yeni bağıntılamaların ikamesiyle yeni olacaktı. Farklı bakışımlarıyla ortam eğimine kodlanmanın kavgası verilecekti. Yine eski üzeride yeni sentezli inşadı bir çok ekseni oluşmalar; ortama eğimleş olmalarının birleşen, ayrışan diyalektiki girişme ve çatışmalarını yapacaktılar.

Sürecek

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar