30.10.2014
Bu Eser 16.01.2014 Tarihinde Haftanın Yazısı Seçilmişti
Carlo Collodi1878′de tefrika 1883′te kitap o
İtalyanca
Türü: Kurgu, Fantezi, Macera romanı, Çocuk edebiyatı, Mizah, Spekülatif kurgu
PİNOKYO HAKKINDA BİLGİLER
1883’ten itibaren Il Giornale dei bambini’nin yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Pinokyo adlı eserinde bu sıralarda yazmaya başlamıştır. Ama bu arada bir başka dergide Pinokyo’yu bölüm bölüm yayımlamaya başlar. Pinokyo’nun kazanacağı ün hem kendisinin adını hem de diğer eserlerini gölgede bırakacaktır.
Eser ilginç konusu, eğitici yanı, özellikle yalan söyleyince burnunun uzaması motifi ile çok dikkat çekmiştir. Pinokyo bu özellikleri ile Dünya Edebiyatının en ünlü çocuk romanlarından ve karakterlerinden birine dönüşür. Hemen her dile çevrilmiş, binlerce kere, basılmış, dünyanın her yerinde çocuklara tavsiye edilen ve çocuklara okutulan başlıca çocuk klasiklerinden biri olmuş, iki asırdır, dünyanın en önemli çocuk klasiklerinden biri olarak kalmayı başarmıştır.[1]
Eser kazandığı haklı ünü sayesinde çizgi filmler, filmler, animasyonlar, çizgi romanlar, tiyatrolar ve çok farklı uyarlamaların ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Bu eser, Walt Disney’in Pinokyo’yu film kahramanı yapmasıyla (1939) daha da artmış, dünyanın her yerinde tanınan bir eser haline gelmiştir.
KONU VE KISA ÖZET
Yaşlı oyuncakçı Geppetto, akrobat taklalar atan tahtadan bir kukla yapmak istemiş, ortaya gerçek çocuklar gibi hareket eden haşarı bir kukla çıkmıştır. Bu yaramaz tahta kukla Pinokyo başını türlü çeşit “belalara” sokmaya başlar. Gepetto’nun yuvasından ayrılıp dünyayı keşfetmek üzere maceralı bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sonunda Pinokyo mavi peri tarafından gerçek bir çocuğa dönüştürülür. En sonunda iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı, yalan ile doğruyu ayırt etmeyi öğrenerek normal insanlar gibi olmaya başlar.
ANAFİKRİ
Büyüklerimizin nasihatlerini dinlemeli başımıza felaketler gelmeden pek çok şeyi onlardan öğrenmeliyiz. İyi bir insan olabilmek için saygılı, çalışkan, tok gözlü ve söz dinleyen biri olmalıyız.
KARAKTERLERİ
Pinokyo: Yaramaz, haylaz, çalışmayan, tembel bir kukladır.
Geppetto : Pinokyonun babası , Pinokyo sürekli onu üzer ve kaçar sürekli ona yalan söyler.
Orman perisi: iyi kalpli peri Pinokya’ya yardım eder.
Cırcır böceği : Pinokyo’ya çok yardım eder aslında ancak Pinokyo dik kafalılık eder bunu anlamaz..
Tilki ve kör kedi : Yalancı , düzenbaz , hile yapıp pinokyoyu sürekli kandırırlar.
ÖZETİ
Pinokyo, Marangoz Gepettonun yaptığı bir kukladır.Pinokyo Gepettoyu babası zannetmektedir. Bir gün Pinokyo bu sevgi dolu yuvasından ayrılıp, bir yolcuğa çıkar. Akşam oluca bir yer bulup içeri girer. Orada cırcır böceğine rastlar. Cırcır böceği “başı boş gezme yoksa mahvolursun” der ama Pinokyo onu dinlemez. “Buradalarda durmazsam beni okula gönderirler en sediğim şey başı boş gezmek , yemek içmek , eğlenmek der. Böcek “ Böylelerinin sonu ya pis sokaklar ya da hapishane.” der
Pinokyo sinirlenip cırcır böceğini öldürür. Aç kalıp eve gitmiş ateşin başında uyuya kalmış ayaklarını yakmıştır. Babası Gepetto ayaklarını tekrar yapması için Pinokyo’dan birdaha evden kaçmayacağına dair söz alır.. Pinokya okula giderken bir kukla gösterisi görür. Okul yerine son parasını da oraya vererek gösteriye gider. Kuklacı başı ona acır ve altın verir. Pinokya altını babsına götürüken kurnaz tilki ve kör kedi ile karşılaşır. Onlar da Pinokyo’ya beş altını beş bin altın yapacak bir yol bildiklerini söylerler.
Tilki ve kedi üzerine atlarlar ama pinokyo onlardan kurtulmayı başarır. Ormanda bir peri onu görür VE ona yardım eder. Ellerini çözüp yemek verir . Peri ona parası olup olmadığını sorar. Pinokyo’da yalan söyuleyerek parası olmadığın söyler. Ancak tilki ve kedi yine onu yakalar ve altınlarını çalarlar.
Pinokya , ağlaya ağlaya köye varıp, savcıya şikayet eder. Fakat “Enayiler Diyari’nm kanunları gereğince onu hapse atarlar. Üç ay sonra çıkar. Pinokya geceyi geçirmek için bir kümese gerer kümesin sahibi onu tavuk hırsızı zannederek bağlar. Birkaç fare gelip İplerini kemİrir ve ve Pinokyo kurtulur ve ormana gider.
Orman Perısi’nin evine geldiğinde kocaman beyaz bir kaya görüp ağlamaya başladı.Orman Perisi hiç söz dinlemediği için başına hep belalar geldiğini, hiç olmazsa bundan sonra söz dinlemesi gerektiğini söyler. Orman Perisi Pinokyo’nun annesi olur ve onu okula yazdırır.
Pinokyo, akıllı bir öğrenci olunca peri Pinokyo’ya artık insan olacağı müjdeler. Pinokyo arkadaşlarını davet edecekken bir arkadaşının kandırması ile oyuncaklar ülkesine gider. “Oyuncaklar Ülkesi”nde tembel tembel gezen Pinokyo, bir gün kulaklarının uzadığım gördü. Utancından, kimseye görünmeden ortadan kaybolup ormana geri gelir.
Ormanda karşılaştığı bir sincap, Pinokyo’nun “Eşek hastalığı”na yakalandığını anlatır. Bu hastalığın “Oyuna dalıp, haylazlık eden ve verdiği sözü tutmayan çocukların başına gelir.” der. Pinokyo, çok pişman olur. Onu ormanda onu gören bir çoban onu eşek sıpaların arasına koyar. Oradan bir sirke girer ancak sirkte ayağını kırmıştır. Onu sirkten atarlar. Bir davulcu onun derisini yüzüp davul yapar. Pinokyo’yu da denize atar. Pinokyo denizden yüzerek kurtulur. Ormanda tilkiyi ve kediyi görür ama bu defa onlara inanmaz. Sonra cırcır böceğinin evine gider. Cırcır böceği onu eve kabul eder ve nasihatlar verir. Pinokya artık akıllanmış, çalışkan ve uslu bir çocuk olmuştur.
Birgün orman perisinin çok hasta olduğunu öğrenir ve çalışarak kazndığı tüm parayı o periye yollar. Rüyasında orman perisinin ona “aferin” dediğini duyar. Sabahleyin kalktığında artık insan olmuştur ve ceplerinde altınlar vardır. Sevinçle babasının yanına gider Babası da ona:
“Yaramaz çocukların yerini uslu çocuklar aldıkça her şey güzelleşir, bütün olumsuzluklar da ortadan kalkar.” der.
[1] https://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=4065
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın