Pir Nedir Pir Tasavvurları Şiirlerimizde Pir

13.09.2021

 

Pir Nedir

 

Osmanlıca yazılışı: pîr  پير

Pir sözcüğü Farsça kökenlidir. Türkçeye de Farsçadan ve Farsçadaki anlamları ile girmiştir. Pir sözcüğünün eski ve yeni sözlüklerde pek çok anlamı vardır.

Başlıca manaları şunlardır: Yaşlı, ihtiyar. Şeyh, tecrübeli kimse, öncü.  Reis.  Bir tarikatın kurucusu. Herhangi bir meslek ve san'atın başlatıcısı, te'sis edicisi. Mürşîd-i kâmil, tasavvuf yolunda rehber olan kişi, zât. Bir işin en mâhir ustası, reisi. Her meslek ve sanatın kurucusu…

Ahîlik teşkilâtında her esnaf zümresinin ilk mânevî ustası ve zanaatkârına da pir denir. Örneğin Hz. Âdem çiftçilerin, Nûh gemicilerin, İdrîs terzilerin, Dâvûd demirci ve zırhçıların, Lokman Hekim, tabiplerin, Selmân-ı Fârisî berberlerin, Ahî Evran debbâğların yani deri işleyen esnafların ve Ahilik ocaklarının piridir.

Pir sözcüğü ile kurulmuş birçok tamlama vardır.

pîr-i fânî: Yaşlı ve zayıf adam. Hazret-i pîr Mevlânâ. Ölümlü Pir
pîr-i mugan : Yaşlı  meyhaneci.
pîr ü bernâ : ihtiyar ve genç.
pîr-i Türkistan: Ahmet Yesevi
pîr-i Herat : Menâzilü’s-sâʾirîn müellifi Hâce Abdullah Ensârî
pîr-i Gûhistân : Şeyh Nâsûr
pîr-i harâbât: Harabat ehlinin piri
 pîr-i dihkan:  Vegi toplayanların valilerin piri anlamında kullanıldığı gibi  ledün ilmiyle mânevî zevkler veren, kâinatın ezelî ve ebedî neşesini sağlayan kimse” manasında da kullanılmıştır.
pîr-i meygede, pîr-i meyfürûş, pîr-i bâdefürûş, pîr-i meyhâne gibi terkipler tasavvufi manada insan-ı kamil anlamlarında da kullanılmıştır.
pîr-i deyr: Manastır papazı
pîr-i bâde-fürûş: Şarap içenlerin piri

Pir sözcüğünün öncelikli manası meslek veya tarikat kurucusu, mesleklerin önderi, yaşlı üstat manalarıdır. Tasavvufta Pir sözcüğü; mürşid, velî ve şeyh  sözcükleri ile eş anlamlı kullanılır. 

Tarikatların şeyhleri, mesleklerin kurucuları “Pir” ön adı ile ifade edilmişlerdir. Her tarikat kendi şeyhine, kurucu önderine” Pir” diyebilmektedir. Bektaşilerin piri Hacı Bektaşi Veli; Ahilerin piri, Ahi Evran; Nakşibendilerin piri, Bahâeddin Muhammed;  Bayramiye tarikatının piri; Hacı bayram-ı Veli , Mevlevilerin piri  Mevalan’dır.

Pir sözcüğü masal ve halk hikâyelerinde masallarda olağanüstü işler yapabilen, iyiliksever, aksakallı adam kimliği ile de karşımıza çıkmaktadır. Kimi halk hikâyelerinde Hızır ile birlikte âşıklara bade- bujta, dolu-  içiren,  onları bir birlerine gösterip âşık eden bir motif olarak karşımıza çıkar.

Halk hikayelerlimizde Pir, Hızır  ile benzer hatta aynı işlevlere sahiptir. Halk hikâyelerinde Pir,  kahramanların mucizevî doğumlarını sağlayan kişidir. Çocukları olmayan ailelere sihirli nesneler vererek, yedirerek, fidan diktirerek veya öğütler sunarak kahramanların doğmalarını sağlar. Kahramanların yetişmelerinde rol oynar, Rüyalarına girerek uzak diyarlarda yaşayan  âşıkları koltuk altından vb birbirlerine gösterir. Kahramanlar çok zor duruma düştüklerinde aniden ortaya çıkarak onları belalardan kurtarır. Onlara öğütler verip yol gösterir.

Pir, masallarda ve efsanelerde de benzer işlevlere sahip olağanüstü işler yapabilen ihtiyar bir iyiliksever ve yardımcıdır. Masal, halk hikâyeleri ve efsanelerde kahramanları müşkül hallerden Pir kurtarır. Pir aynı zamanda öğüt veren tembihler sunan bir akil adam kimliğindedir. Kimi zaman Hz Ali, hatta Şah İsmail’e de Pir denmiştir.

Harabatlığı aldım ele
Namım gitti dilden dile
Balım Sultan yardım kıla
Acep pirim Ali m'ola   Kofçaz Türküleri

Hızır Paşa bizi berdar eyledi
Kesti kollarımı kızak bağladı
İşiten muhipler hep kan ağladı
Açılın zindanlar pire gidelim   Pir Sultan Abdal'

Pir sözcüğü divan şiirinde çok sık geçer ve yukarıda işaret edilen anlamları ile daha ziyade tasavvufi manaları ve meyhane ile ilgili anlamlarında kullanılmıştır. Tasavvufi manada Pir, şeyhtir. Ancak din dışı şiirlerde Pir, karşımıza yaşlı saki, yaşlı meyhaneci, şarapçıların yaşlısı, meyhanenin sahibi anlamları ile karşımıza çıkar.

Pir divan ve halk şiirimizde çok çeşitli manalarda da karşımıza çıkmaktadır.

Mahabbet pîriyem göñlüm benüm bir nev-cevân ister
Melâhat âsmânında meh-i nâ-mihrbân ister    Ravzi 

Ne zâhid ü mütedeyyin ne pîr-i bâde-fürûşuz
Şehân-ı kişver-i hüsne gulâm-ı halka be-gûşuz  Semerkândî-i Âmidî Âgâh 

Mest-i harâb oldum pîr-i mugân suyundan
 Bir iki zevrak ile geçdüm cihân suyundan  Şeyhülislam Yahya 

Mey-hâne kûşesinde pîr-i mugândan ögren
Ey zâhid-i murâyî sen de uyar çerâgı     Ravzi ( Balıkesir- Edincik- 16. Yy 

Bir səhər piri-muğani çün ziyarət eylədim,
Ayağında baş qodum1, çox-çox ibadət eylədim. Habibi ( 16. Yy) Azerbaycan

Ger pîr-i mugândan haberin var-ise söyle
Ez-bâde-i aşk mâ-hazarın var-ise söyle    Şemseddîn Ahmed Sivâsî

Hazret-i pir kim isnâ-aşer'in nesl-i gül'ü
Düşücek Rum'a göğercin sıfat ânın zıll'ı
Suluca Kara Höyük nâmda tuttu mahall'i
Geldi Rum erleri arslana süvâren düküli  HİLMİ DEDEBABA (1842-1907)

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar