Polyanna Hakkında Özeti Eleanor H. Porter'ın Hayatı Eserleri

12.06.2013



POLLYANNA


Romanın Künyesi

  • Kitabın Adı:POLLYANNA
  • Kitabın Yazarı:Eleanor H. Porter
  • Kitabın Yazılma Yılı: 2006
  • Kitabın Yayınevi: ENGİN YAYINCILIK
  • Kitabın Basım Yılı: 1998
  • Sayfa Sayısı:200 sayfa

POLYANNA HAKKINDA

Yazıda “Elenor.H.Porter ın Polyanna” hakkında bilgiler, eserin, konusu, ana fikri, kahramanları,  “ - Heidi  “  “olay örgüsü,  romanın yazarı, “Elenor.H.Porter ’nin  “hayatı, “, “şahıs kadrosu  yazarın diğer eserleri, eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar, “ Elenor.H.Porter ın Polyanna “ anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, , çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
 

 
Polyanna;  Yazar Elenor.H.Porter ın yarattığı  iyimser bir roman kahramanın ve romanın adıdır.
Bu küçük kız en kötü anlarda bile kendini mutlu hissetmenin bir yolunu keşfetmiş, etrafındaki asık suratlı, kibirli hayata ve insanlara küsmüş kişilere de mutlu insan olabilmenin formülünü öğretmeye başlamıştır.
Küçük kız, yetişkin insanlara hayatta en önemli bir şeyi öğretmektedir.  Polyanna başkalarının mutluluğu için çalışarak kendi ruhunu iyileştirmekte en üzücü şeylerden bir sevinç üretmektedir.
Gurur ve inatçılıkları yüzünden dünyaya ve insanlara küskün duran kimselerin karamış ruhları bu sayede ışık dolmaya başlamış, Polyanna çevresindekileri de iyileştirmeye, mutluluk ve sevgi ile buluşturmaya başlamıştır.
Pollyanna Eleanor Emily Hodgman Porter tarafından (1913), yılında yazılmış ve basılmıştır. Polyanna aslında iki ciltlik seri bir romandır. Bizim edebiyatımızda Polyanna’nın çocukluk yılları konulu olan romanıyla tanınmıştır.  Bizim ele aldığımız Polyanna kitabı Polyanna’nın yetimlik günlerini ve on on üç yaşları arasındaki Polyanna’nın maceralarını anlatan romanı olmaktadır.
Polyanna I  çok sevilince yazar Polyanna’nın devamı yazmış Polyanna’nın büyüdükten sonraki maceralarını dile getiren Polyanna II yi de 1915 yayımlamıştır. Küçük Polyanna’nın devamında Pollyanna’nın genç kızlık dönemleri anlatılmaktadır.
Porter özellikle Polyanna adlı romanı ile büyük ticari başarılar da elde etmiştir.  İlk basıldığı yıl Polyanna ABD de en çok satan ilk sekiz roman arasına girmiş,  1914 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok satan romanlar arasında ikinciliği yakalamıştır. 1915 yılında ise 4. Lüğü elde etmeyi başarmıştır.
Polyanna hemen her dile çevrilmiş, hemen her ülkede yüksek satış oranları yakalamıştır. Polyanna Dünya çocuk edebiyatının önde gelen üç beş eseri arasında gösterilmektedir
 
Kitabın Konusu:
İlk önce annesini kaybeden küçük bir çocuk mutlu, güler yüzlü, her zaman ve her durumda kendisini mutlu hissettiren bir oyun öğrenmiştir.” Bu oyun adı “ Mutluluk Oyunudur”.  Başına en üzücü olaylar geldiğinde dahi o kötü olaylardan sevinilecek bir taraf bulmakta ve en üzülecek durumlardan dahi sevinilebilecek bir yön bularak kendini avutmayı ve mutlu olmayı başarmaktadır.
Bu oyun ona hediye olarak verilen koltuk değnekleri ile başlamıştır. Bir kadın Polyanna’ya  hiç ihtiyacı olmayan koltuk değnekleri hediye ederken, “bu koltuk değneklerine bakarak bunlara ihtiyacın olmadığı için sevinin” demiştir.
Polyanna bu oyunu kendisine öğreten babasını da kaybeder. Asık suratlı, aksi, titiz ve soğuk bir kadın olan teyzesinin yanına gönderilir. Gittiği bu yerde tıpkı teyzesi gibi bir karakterde olan ve hiç kimse ile konuşmayan Bay Pedlenton ile de tanışır. Üstelik bir de Jımmy adında bir de arkadaş bulmuştur.  Jımmy’de kendisi gibi yetimdir. Üstelik Jımmy’in hiç kimsesi yoktur.
Polyanna, her şeye rağmen mutlu olmayı başarmakta bu oyunu tanıdığı herkese öğretmeyi sürdürmektedir. Bu oyunu, güler yüzlü ve sıcakkanlı oluşu sayesinde Polyanna’nın çevresindeki herkes ve her şey değişmeye başlar. Üstelik bir kaza sonucu koltuk değneklerine de mahkûm olmuştur. Fakat Polly Teyzesi ve Bay Pedlenton, dahi artık çok değişmişler onlar da mutluluk oyunun oynamaya başlamışlardır.
Kitabın Ana fikri:
Hayatın amacı mutlu olabilmektir. En kötü durumda dahi olayların iyi yanlarını görüp hissedebilmeyi öğrenirsek hem biz mutlu oluruz, hem de çevremizdeki insanları da mutlu etmenin yolunu bulabiliriz. Mutlu insanlar sadece kendilerini iyi hissetmekle kalmaz, etraflarındaki insanlara da hayatı ve insanları sevdirmeyi başarabilir. Hayat ve insanlar aslında ne tamamen kötü ne de tamamen iyidir. Hayata ve insanlara nereden ve nasıl bakarsak bizler de baktığımız ve hissettiğimiz gibi oluruz.
MEKÂN
Olaylar Newyork yakınlarında bir kasabada geçmektedir. Polyanna için ilk mekan ailesinin evi , yetim kaldıktan sonra bir müddet YardımSeverler Derneğinin Yetim Yuru ve en sonunda da Polly teyzesinin kasabadaki evidir. Daha sonra ise Polly Teyzesinin evine ve kasabaya yerleşir. Olayların merkezi mekânı ise kasabadaki bu evdir.
ZAMAN
Roman 20 yy ın ilk başlarında Amerika Birleşik Devletleri kültürü ve çevresi içinde geçmektedir.
ANLATICI
Roman hâkim gözlemci anlatıcı tarafından aktarılmaktadır. Olaylara dışarıdan bakan birisi olaya dâhil olmadan görüp, duyup, işitip, izlediklerini aktarıyormuş gibi bir teknikle anlatılmıştır. Realist yaklaşımlar sergileyen anlatıcı, olayları abartısız anlatırken, duyguları aşırı hassasiyet göstermeden dile getirmiştir. Mekân ve kişilik betimlemeleri süssüz ve gösterişsizdir.  Romanda duygusal atmosfer yoğun olmasına rağmen bu atmosfer iç monologlar halinde değil olayların akışı, eylemlerin bu yönde ve ustaca düzenlenmesi, olayların bu tip duyguları açık ve çok bariz bir şekilde ortaya koyabilmesi yönünde oldukça ustalıkla dile getirilmiştir. Romanın başarısı seçtiği ilgi çekici konusu ve duyguları  bu tip olaylarla ortaya koyma yönündeki başarısından kaynaklanmaktadır.
 
Karakterler:
Pollyanna: On bir yaşında, sarı saçlı, sevimli, güler yüzlü her durumda mutlu olmayı başaran, etrafına da bu duyguları aşılayan bir çocuktur. Annesini ve babasını kaybetmiş, aksi, inatçı, kibirli ve çok soğuk bir insan olan Poly Teyzesinin yanına sığınmıştır. Her zaman her olayın en iyi yanlarını görmeyi öğrenmiş ve bunu çevresindeki herkese öğreterek mutlu olabilmektedir.
Polly teyze: Orta yaşlı, aksi, inatçı, kibirli, herkese karşı soğuk ve mesafeli duran bir kadındır. Titiz ve kuralcı bir kadın olan Polly Teyze sadece görev icabı olarak kabul ettiği için Polyanna’yı yetimler yurdundan alıp yanına getirmiştir. Polyyana’ya kız kardeşinin yaptığı yanlış bir evliğin sonucu olarak bakmakta ve soğuk davranmaktadır. Sert mizaçlı, içinde sevgi barındırmayan hep kurallar içinde yaşayan ve çevresindekilere de bunları  yaşatan bir kadındır.
Nancy: İyi kalpli orta yaşlı, içten ve duygulu bir kadındır. Yardımsever, sıcakkanlı bir kadın olan Nancy, Polly Teyzenin hizmetçisidir.
Bahçıvan: Duygusal orta yaşlarda olan bir adamdır. Polly Teyzenin evinde bahçıvanlık yapmakta, Polyanna’yı çok sevmektedir.  
Bay Pendleton: Kimse ile konuşmayan koskocaman bir evde yaşayan 35- 40 yaşlarında olan bir zamanlar Polyanna’nın annesi Anna’ya karşılıksız bir aşk duymuş , Anna’nın Polyanna’nın babasını tercih etmesinden sonra da Bir müddet Polly teyzeden medet ummuş , Polly Teyze ile de bozuştuktan sonra hayata ve insanlara küserek içine ve kendi dünyasına kapanmış biridir. Polyanna’yı tanıdıktan sonra değişmeye yüreğini tekrar açmaya başlayacaktır.
Jimmy: Polyanna’nın yetim arkadaşıdır. Bay Pendleton onu evlat edinecektir.
Bayan Slow ve Milly: Polyanna’nın arkadaşları ve komşuları olan bu anne ve kızı mutluluk oyununu Polyanna’dan öğrenmişler mutsuz hayatlarına mutluluk katmayı başarmışlardır.  Anne ve kız Polyanna’yı çok sevmektedirler.
Doktor Clithan: Bay Pendleton’un doktorudur. Sakat kalan Polyyana’yı tedavi etmek isterken, artık mutluluk oyununu oynamayı öğrenerek hayata pozitif bakmaya başlayan Polly Teyze ile evlenecektir.
                     POLLYANNA ÖZETİ
Pollyanna annesi ve babasını kaybetmiş, sarı saçlı güler yüzlü, on bir yaşlarında bir kızdır. Annesi Anna ailesinin zengin olmasını aldırmadan kendi halinde fakir bir adamla evlenerek ailesi tarafından reddedilmiştir. Annesi, onun adını koyarken çok sevdiği kız kardeşi Poly ile kendi adını koymuştur. Polly ve anna. Polyanna, annesi ölünce bir süre babası ile yaşamış, Babası da ölünce ve tamamen yetim kalmıştır.
 Ailesini kaybettikten sonra bir süre yardım severler derneğinde kalmış daha sonra çok zengin bir kadın olan teyzesi onu yanına almayı kabul etmiştir. Böylece Polyanna teyzesinin evine gelmiştir.  
Teyzesi Bayan Polly ona tavan arasındaki odayı hazırlatır. Polyanna bu odada kalacaktır. Polyanna’nın eve gelmesine evin hizmetçisi sevinmiştir ama teyzesi Madam Polly onun eve gelmesinden hiç de hoşnut değildir. Bayan Polly’e göre Polyanna kardeşinin yapmış olduğu yanlış bir evliliğin sonucudur.  Bu bakımdan ona kalmış olsa Polyanna’yı evine almayacaktır. Fakat şartlar gereği ona sahip çıkma zorunda kalmıştır.
 Hizmetçi Nancy,   evde o kadar boş oda varken Polyanna’nın tavan arasına atılmasına sinir olmaktadır. Yazın sıcak kışın soğuk olan bu odaya konulmasını doğru bulmamaktadır.
Pollyanna eve geldiğinde ağlayarak, teyzesinin kucağına atlamış ama teyzesi ona yüz vermemiştir.  Evin büyüklüğü ve teyzesinin zenginliği karşısında da şaşkına düşmüştür.  Teyzesi ona evdeki kurları sıkı sıkıya anlatır.  Evde kurallar kesindir.  Akşam yemekleri saat altıda yenmektedir. Yemeğe geç kalırsa yemek verilmeyecektir.
Saat altı olduğunda sofra kurulmuş, ancak Pollyanna gelmemiştir. Nancy yemekten sonra baktığında odanın boş olduğunu görüp Polyanna’yı aramaya başlar. Bahçıvandan Polyanna’nın olduğu yeri öğrenir. Nancy Polyanna’yı alarak eve dönerken bir şeye dikkat eder. Polyanna o akşam aç kalacağı halde bunda sevinilecek bir taraf bulmuştur. Polyanna, en üzücü durumlarda dahi mutlu olabilecek bir sebep bulup sevinmektedir. Pollyanna’nın her durumda iyimser olmayı başarması Nancy’i şaşkına çevirmiştir.
   Pollyanna’ya bunun sırrını sorunca Polyanna bunun mutluluk oyunu olduğunu söyler. Bu oyunu ona babası öğretmiştir. Küçükken bir hanım ona hediye koltuk değnekleri göndermiş, “ Bu değneklere bakıp bakıp sakat olmadığınız için sevinin ” demiştir. O günden beri en zor durumda dahi mutlaka bir iyi yan bulup mutlu olabilmek oyununu oynamaktadır.
Pollyanna  o gece babasını hatırlamış ağlamaya başlamıştır. Bu  kasvetli tavan arasında sevinecek bir yan bulamayıp ağladığı için de çok üzgündür.
 Ertesi sabah Pollyanna bahçeye inip teyzesine sarılır. Ama Bayan Polly “Böyle günaydın mı olur?” diyerek arkasını dönüp gitmiştir. Onları izleyen yaşlı gözleri yaşararak Polyanna’yı teselli edip “ Annene çok benziyorsun” demiştir. Bahçıvanın annesini tanıyor olması, Polyanna’yı sevindirir.
Tizi bir kadın olan teyzesi ona disiplinli bir program uygulamaya başlar. Pollyanna sabahtan ikiye kadar teyzesiyle ders çalışmak, ikiden altıya kadar serbest kalmak, saat altı olunca da yemeğe yetişmek zorundadır.
   Bazı alışveriş işleri de ona verilmiştir.  Alışverişlere gidip gelirken siyah paltolu, silindir şapkalı bir adam dikkatini çekmiş, onunla konuşmayı denemiş ama adam önceleri onunla konuşmamış ama birkaç kez denedikten sonra adamla sohbet etmeye başlamıştır.
“Adam John Pendtleton’dur ve çok zengin birisi olmasına rağmen büyük bir evde yapayalnız yaşamaktadır.  
Pollyanna eve kedi ve köpek getirip sevip beslemeye başlar Bir süre sonra küçük ve kimsesiz  bir oğlan çocuğu getirince teyzesi onu azarlar. Çocuk, Polly teyze’ye dilenci olmadığını söyleyerek çekip gider. Bu olay Polyanna’yı çok üzmüş, küçük çocuğa yardımcı olamadığı için kırılmıştır
Pollyanna “Yardımseverler Derneği” toplantısına giderek kimsesiz arkadaşı Jimy’e yardımcı olmalarını ister. Teyzesinin hatırına ona iyi davranan üyeler bu öneriyi kabul etmezler.
   Pollyanna okula başlar ve okulunu çok benimser.  Zaman zaman da John Pendtleton’un ve Jimmy’in yanına gidip gelmektedir.  Bay Pendleton’un Polly Teyzesine âşık olduğunu da Nancy’den duymuştur.
 John Pendtleton bir gün Pollyanna’dan hiç gitmemesini ve kendisi ile birlikte kalmasını ister. Pollyanna, tek başına böyle bir karar veremez. Bunun üzerine, John Pendtleton, Pollyanna’ya sırlarını anlatmaya başlar. Meğer John Pendtleton teyzesini değil Pollyanna’nın annesini sevmiş, Polyanna’nın annesi aşkına cevap vermeyip başkasıyla evlenmiştir. O günden sonra da Bay Pendleton dargın ve asık suratlı bir adam olup çıkmıştır.
Fakat artık gülmeye ve insanlarla konuşmaya başlamıştır. Çünkü Polyanna’ ona yeniden insanları sevmeyi ve onlarla konuşmayı öğretmiştir. O yüzden Polyanna’nın sürekli yanında kalmasını istemektedir. “Yanıma gel, mutluluk oyununu birlikte oynayalım “ diye onu yanında istemektedir.
 Pollyanna ise teyzesinden ayrılmak istememektedir. İşte o günler içinde Pollyanna’ya bir araba çarpar ve Polayanna’nın ayakları tutmaz olur.  Ertesi gün kendine geldiğinde yinede sevinmektedir Çükü ilk kez olsun Poly Teyzesi ona “ Canım” diye seslenmeye başlamıştır. Teyzesine Bay Pendleton’un yaptığı teklifi ve reddetmesini anlatır. Bayan Polly bunu öğrenince çok mutlu olmuş Polyanna’yı daha çok sevmeye başlamıştır. Newyork’tan bekledikleri doktor bir hafta sonra gelmiş ve muayeneden. Pollyanna’nın artık yürüyemeyeceğini söylemiştir.
Bunu duyan Bayan Polly üzüntüden bayılır. Teyzesinin sesini duyan Pollyanna’da gerçeği öğrenince ağlamaya başlar. Herkes iç bu güler yüzlü kızın düştüğü durum için gözyaşı dökmekte eve gelen ziyaretçilerin ardı arkası kesilmemektedir. Bay Pendlenton, Pollyanna’yı sevindirebilmek için Jimmy’i evlat edinir. Pollyanna bu kararı duyunca çok mutlu olur. . Bir gün Bayan Slow’un kızı Milly yanlarına gelerek annesi ile birlikte Polyanna’dan öğrendikleri “mutluluk oyununu” oynadıklarını bu yüzden artık çok mutlu yaşadıklarını anlatır. Polly Teyze herkesin bildiği ama kendisinin bilmediği bu oyunun ne olduğunu Nanc’ye sorar. Her şeyi öğrenince Pollyanna’nın yanına giderek “Artık bu oyunu beraber oynayacağız.” Der.
Bay Pedlenton’un doktoru, Clithan, Polyanna’yı görüp muayene etmek istemektedir. Bay Pedlenton ise on beş yıl önce sevgilisi olan Bayan Polly ile bozuştuklarından, on beş yıl geçmesine rağmen Bayan Poly ile konuşmamaktadır.  Fakat Pollyanna’yı kendi doktoruna da muayene ettirmek istemektedir. Jimmy bu konuşmaları duymuş ve gelip Bayan Polly’e anlatmıştır. Dr. Clithan, gelip Polyanna’yı muayene eder. Üstelik Bayan Polly ile de çok iyi anlaşırlar.
Bir kaç gün sonra Polly Teyze Pollyanna’ya Doktor Chiltan ile evlenecekleri müjdesini verir. . Ayrıca kendisini de hastaneye yollayacaklardır.  Polyanna,  Dr. Clithan’ın yolladığı hastaneye yollanır.
 Bir müddet sonra Pollyanna’dan mektup gelir Mektupta artık yürümeye başladığını belirtmekte ve şunları da ilave etmektedir. “Buradakiler yakında eve dönebileceğimi söylüyorlar. Keşke bütün yolu yürüyerek gelsem Ah, ne kadar sevinçliyim! Her şey beni sevindiriyor... Hatta bir süre için bacaklarından yoksun kaldığıma bile seviniyorum, çünkü öyle olmasaydı bacakların bu derece önemli olabileceklerini hiç bir zaman bilemeyecektim.”
 
EleanorH.Porter.jpg
 
Eleanor Emily Hodgman Porter 'ın Hayatı 
 
Tam adı Eleanor Emily Hodgman Porter’dır.(19 Aralık 1868 – 21 Mayıs 1920) Amerikalı bir yazardır.
Eleanor Emily Hodgman Littleton, New Hampshire’de olarak 19 Aralık 1868 tarihinde dünyaya geldi.Fransız kökenli bir aileden gelme olan  Eleanor Emily Hodgman Porter’ın  kızlık soyadı Woolson’dur. Francis Fletcher’in kızıdır.[1] Ailesi onu birkaç yıl boyunca New England Conservator okuluna yollamış ve onun bir şarkıcı olması için eğitim görmesini sağlamıştır. [2]
Eleanor Emily Hodgman , John Lyman Porter ile  1892 yılında evlenerek Porter soyadını alır. Evlendikten sonra şarkıcılık gibi heveslerinden vaz geçen Eleanor Emily Hodgman yazarlığa heves etmeye başlar. Eşi ile birlikte Massachusetts’e taşınırlar.[3] Yazdığı öyküler ve daha sonra yazacağı romanlar burada iken basılmaya başlar. Yazarın yayımlanan ilk eserleri öykü türündedir. Cambridge, Massachusetts’e iken dünyaca meşhur olacak olan iki romanı Küçük Kemancı ve Polyanna adlı romanlarını yayımlar. Massachusetts’de iken 21 Mayıs 1920 tarihinde ölmüş ve Mount Auburn mezarlığa gömülmüştür. [4]
Eserleri
Porter özellikle çocuk edebiyatı, macera öyküleri ve romantik kurgulu romanlar ve öyküler yazmıştır.  En ünlü romanı Pollyanna (1913), yılında basılmıştır. Polyanna aslında iki ciltlik seri bir romandır. Bizim edebiyatımızda Polyanna’nın çocukluk yılları konulu olan romanıyla tanınmıştır. Polyanna çok sevilince yazar Polyanna’nın devamı yazmış Polyanna’nın büyüdükten sonraki maceralarını dile getiren Polyanna II yi de 1915 yayımlamıştır. Küçük Polyanna’nın devamında Pollyanna’nın genç kızlık dönemleri anlatılmaktadır.  
Yazarın diğer eserleri  (1908), Road to  (1917) Para! (1918), (1919), Şafak Keith'in Kara Kule (1919), Mary Marie (1920) ve kız kardeşi Sue (1921); onun kısa öyküler arasında Years (d. 1923), para, aşk ve Kate (1923), Küçük AF ( Küçük Kemancı)  (1926) dır.
Porter özellikle Polyanna adlı romanı ile büyük ticari başarılar da elde etmiştir.  İlk basıldığı yıl Polyanna ABD de en çok satan ilk sekiz roman arasına girmiş,  1914 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok satan romanlar arasında ikinciliği yakalamıştır. 1915 yılında ise 4. Lüğü elde etmeyi başarmıştır.
1915 ve 1920 arasında 47 baskısı yapılan Polyanna’nın yanı sıra   David  Yol ve Para adlı romanaları da hemen hemen yanı başarıları göstermiştir.[5]
KAYNAKÇA
 
[1] https://www.online-literature.com/eleanor-porter/
[2] https://en.wikipedia.org/wiki/Eleanor_H._Porter
[3] https://en.wikipedia.org/wiki/Eleanor_H._Porter
[4] Funeral Tuesday Of Eleanor H. Porter". Boston Globe. May 23, 1920. Retrieved 2011-05-11. "The funeral of Mrs. Eleanor H. Porter, famous as the author of stories of happy children, of which the "Pollyanna" stories are the best known, will be held Tuesday afternoon at 2.30 from her home, 33 Washington ave, Cambridge."
[5] Burt, Daniel S. (2004). The chronology of American literature: America's literary achievements from the colonial era to modern times. Houghton Mifflin Harcourt. pp. 321, 328, 339. ISBN 978-0-618-16821-7

 

Eleanor Emily Hodgman Porter

1

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Esa

Esa

8 years ago

Her çocuk okumalı