09.11.2018
dibinde mantar şarapşişesi dünyamızda
hatta cepsiz bir dünyada
kadife pantolonlu
sallardık ayışıklarına ayaklarımızı
gönlümüz zengindi
gökkuşağına boyamıştık çoraplarımızı
hem de yakamozlar tanığımız
dalgalar vurduğunda yüzümüze
hayal yıkıklıklarımızı
üstelik kurarken daha yeni
bulaştırırdık isyanımızı yenidenliğimize
yarım ekmek arasında ince bir dilim
tantuni kokusu birde
mor yüzlü denizlerce
penceresiz gecelerimizde
camda bakardı yüzümüzün yüzümüze söyleyecekleri
uzakların yakınına vuran aşklarımıza
kıstırılmış sesimiz kayalıklarında
avaz avaz ışıklar gibi
sevdik sevilmeyi beceremediğimiz kadardan çok
taşlarla doldurduk kalbimizi sonra
ağzı çığlık dolu bir kibrit
dumanının sonrası isinde
bizde
martıları çiziyorduk sigaramızla
uykusuz kayalıklarımıza
ellerimiz hep üşümüştü
dudaklarımız ateşler içindeyken
uydururken gece yarısı kayalıklarda şarkımızı
uyduramazdık hiç saçlarıyıldızlar dolu öykümüzden
avucuna almış yüzünü düşünceler içinde geleceğimizi
uydururduk kahramansız düşlere kendimizi
çünkü bize okyanuslar gerek
gökyüzüne yıldızlar dökerdik
yitirmeyelim diye bizi
tütün rengi
resimlerde gülerdik
ardımızda bıraktıklarımız gibi
boyacı çocuğun beklediği hala
büyüdük böyle içimizden
sabahlarımız hep yeni bir yolculuk
sırtımızda dün gece
iki parmak şıklatmasıydı gibi neşemiz
susardık sonra bıraktığımız rüzgarlara
kayalıklarımızda kalmıştır aklımız çünkü
daha yeni sürünmüştük portakal ağaçlarına
bekle pozcu kayalıkları
konuşuruz yine
sallarken ayaklarımızı ayışıklarına
aramızda kalır anılarımız
aramızda kimse olmadığından değil
hep aynı olduğundan yıllarımız
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın
Esa
6 years ago