Var iken bir anda yok isek kayboluyor muyuz ki kaybolalım ölümle
Ayrılıktan ayrı mıyız da ayrılık kapısında değiliz diyoruz gülümsemeyle
Çile kapısından uzağa mı düştük çile içinde çileden feryat ediyoruz
Kaderin içinde çile çilenin içinde kader vardık bilmek dileğiyle bilmiyoruz
Keder kaderden uzakta mı ki kedere düşünce kaçmak istiyoruz kaderden
Ölüm bizim için uzak mı ki kaçmaya çalışıyoruz ölümle mi ölüyoruz
Yoksa insanlığımızı yitirince mi ölüyoruz
Sırla dolu cihan
Cihana sır olan insan
İnsan iken sır olan
Sır iken insan olan kul olan
Bilinmez iken var olan
Ölüm sonsuz dirilişe köprü
Köprüyü biz mi kurduk ki gitmek istemiyoruz
Köprü için çalışmıyoruz
Hayat bu bizim için kurulan
Bizim için var olan
Ama biz içinde bir anda kaybolan
Yeniden var olarak dirilen
Gül mü ister bülbülü
Bülbül mü ister gülü
Gül oldun da bülbül mü başında ötmedi
Bülbül oldun da gönlünde gül mü açmadı
Sen gülümsedin de sevdiceğin mi gönlünde saraylar kurmadı
Sen gönlüne saraylar kurdunda sevdiceğin mi beğenmedi
Duyarken uyar
Uyarken duyar
Uyarken uyuyan
Uyurken dirilen
Yeniden var olan insan
Ey dost gönülden çağırdın da mı gelmedik
Dostta der ki geldin de benimi bulmadın gittin
Sırla dolu cihan
Cihana sır olan insan
İnsan iken sır olan
Sır iken insan olan kul olan
Bilinmez iken var olan
Var olan çağırdı da vardık
Var olan git dedi gittik
Edebinle dur beni an dedi
Az andık unuttuk
Yanıldık
Yanılma diye gönderdi Nur Resul
Nur Kur’an
Çağırır yine ölümle gideriz
Kuluz yolda yürür gideriz
Gideriz ömür biter gideriz
Çağıranla sanmayın biteriz
Çağıran tekrar var eder güleriz
Dostta haklı
Yanına vardık ta bulamadık mı?
Halin sorduk ta cevap mı vermedi
Var eden için yüzümüz gönlümüz ettik mi pak
İçine imanı yerleştirmeden nasıl olur ak
Var eden mi demiş haşa git gönülleri yak
Gönüller karanlıksa
Mum gibi güneş gibi imanı ışığını tut sönmüşü yak demiştir
Var eden yık der mi?
Var eden alacaksa sen al der mi?
Var eden Rahman emanet verdi ise kazancınla
Al kasaya sakla der mi?
Uğranmaz ovalar gibi gönlünü çalımı kaplat demiş Rahman
Gönlün çalılarla kaplı
Yırtar gönlünü kanatır
Kanatırsın da utanmadan
Yolunda yürüsene
Etrafa neden sataşırsın
Sataşmaya mı geldin
Sataşanı ayırmaya
Haddini bildirmeye mi?
Göstermeye mi geldin
Sırla dolu cihan
Cihana sır olan insan
İnsan iken sır olan
Sır iken insan olan kul olan
Bilinmez iken var olan
Göster merhametle varlığını
Rahman bunu görmek ister sende
Neden gönderdi sanırsın
Önüne her geleni ye
Önüne gelenle sataş döğüş
Yık diye mi gönderdi
Gönderdiği imanı
İçindeki merhameti
Verdiği sabrı
Nimetine Şükür’ü
Görmek ister sende
Göstersene vakit son adıma gelmeden
İlk adımla son adım bir karış
Haydi, sen merhametinle ne olur yarış
Mehmet Aluç-Kul Mehmet