Ravza ve Ravza-i mutahhara Nedir
Osmanlıca yazılışı: Ravzâ : روضه
Ravzâ : روضه Sulu yer, bahçe, bostan, çimenlik yer.
Osmanlıca yazılışı: Ravza-i mutahhara : مطهره روضهء
Ravza-i mutahhara: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) kabri ile minberi arasındaki şerefli alan, Peygamber Mescidinin inşa edildiği ilk saha. Hz. Muhammedin mezarının bulunduğu yer.
Ravza sözcüğü Arapça kökenlidir. Sözlüklerdeki anlamları ile: Yeşilliği bol olan ve içi ferahlatan bahçe, bağ anlamlarına gelmektedir. Ravza-i mutahhara ise sözlük anlamı ile temiz bahçe, tertemiz tutulmuş bahçe anlamındadır. Diğer anlamı ise Medine’de Mescid-i Nebevi'de Peygamberimiz (a.s.)'in kabri ile minberi arasındaki 10x20 = 200 metrekarelik bir alanın adı olmaktadır. “ Ravza-i Mutahhara’nın güneyi mihrabın hemen kıble tarafındaki demir korkuluk ve kitap raflarıyla sınırlanmış olup doğudan batıya 22 m., kuzeyden güneye 15 m. olmak üzere yaklaşık 330 m2’lik bir alanı kapsamaktadır.[1]”
Ravza ve ravza-i mutahhara sözcükleri eren ve evliya olarak değerlendirilen ulu kişilerin bulunduğu yerlere de denmektedir. Cennetteki bahçeler de ravza olarak adlandırılır. Örneğin cennet kapılarından birisi de Dar’ül Karar , Cennet’ül Ravzadır. ( bkz Cennet Behişt Cennet Kapıları ve Mekânları)
Bağa reşk etse reva ravza-i Firdevs-i berin
Şol kadar zinet ü fer verdi yine ferverdin. Baki
Ravza-i hâk-i derin bâğ değil cennettir
Kim ki cennet diler ol ravzada me'vâ eyler Fuzûli
Sidre gibi Müntehâ-kaddi salaldan sâyesin
Ravzada salınmağa serv-i sehînüñ cânı yok Ahi Benli Hasan
Nigârâ ravza-ı ‘ışkuñda çeşmüm cûy-bâr itdüm
Ayaguñ öpmege cismüm yoluñda hâk-sâr itdüm EMRÎ ( D. Edirne?,
Ravzasında sâyeyi levh-i mezârın sanmañuz
Kabr-i Mecnûnı gelüp Leylî der-âgûş eyledi Gelibolulu Sun’î
KAYNAKÇA
[1] NEBİ BOZKURT, https://islamansiklopedisi.org.tr/ravza-i-mutahhara