KategorilerGÜZEL SANATLARResim Sanatı Resim Sanatında Sürrealizm

 Resim Sanatında Sürrealizm

22.08.2016

 

 Resim Sanatında Sürrealizm

Sürrealizm kelime anlamı  Gerçeküstücülüktür. Resim Sanatında Sürrealizm, Realizm (gerçekçilik)in zıddıdır, yani gerçekliğin tam karşıtı, gerçek üstü, düşsel resimlerden oluşan ressamların ürünlerini karşılayan resim anlayışını ifade eden bir terimdir. ( Gerçeküstücülük) : Sürrealist ressamlar, doğanın mantıki görünüşünü değil, insanın bilinçaltında ve rüyalarındaki dünyasını göstermek istemişler, ruhun akıldan daha üstün olduğunu ileri sürerek, bilinçdışını, düş gücünün temel kaynağı, deha sahibi olabilmenin göstergesini ise bu bilinçdışı dünyasına girebilme yeteneği olarak görmüşlerdir. Sürrealistler gerçekleri ruhsal sezgilerle açıklamaya çalışmışlardır.

Sürrealizm düşüncesi Aralık 1924 te Andre Breton tarafından dünyanın en şaşırtıcı dergisi olan La Révolution Surréaliste'de  sürrealizm bildirisiyle resim dünyasına ortaya atılmış, Edebiyat ve resim alanında  kendini göstermiş bir Sanat akımıdır. Öncü sanatçıları; Chirico, Salvador Dali, Chagall, Klee, Miro'dur, Claude Monet, Pablo Picasso, Vladimir Kush, Komet'tir.

PROF. DR. İSMAİL ÇETİŞLİ,  sürrealizmi şu şekilde tarif eder . "Gerçeküstücülük" sürrealizm (surrealisme), Fransızca "surreef (gerçeküstü, gerçek dışı) kelimesinden türetilmiştir. Çok büyük ölçüde Dr. Sigmund Freud'un (1856-1939) tez ve düşünceleri üzerine kurulan sürrealizm, XX. yüzyıl içindeki en yaygın ve en uzun ömürlü sanat akımlarından birisidir. Sürrealizm, Dadaizim ve diğer bazı XX. yüzyıl akımlardan birtakım unsurlar almakla beraber, müstakil bir sanat hareketidir. Akım, Birinci Dünya Savaşı yıllarında psikiyatri bölümlerinde çalışmış ve Freud'un düşünceleriyle yakından İlgilenmiş olan Dr. Amire Breton tarafından sistemleştirilmiş; ilk bildirisi (Le Premier Manifeste du Surrealisme) yine onun tarafından 1924'te, bunu tamamlayıcı ikinci bildirisi (Le Second Manifeste du Surrealisme) ise 1930'da ilân edilmiştir. Güzel sanatların çeşitli kolları yanında 1919'dan itibaren edebiyatta; bilhassa şiirde etkili olan sürrealizm, en parlak dönemini 1924-1928 yılları arasında yaşamıştır. Sürrealizmin kurucusu ve lideri Breton, diğer sürrealistlerin bir kısmı gibi, eski bir Dadaisttir."

ŞAİR ve Ressamlar I. Dünya Savaşı'nın Yol açtığı yıkım karşısında, dehşete kapılmış, akılcı tutuma karsı tavır alarak, bilinç dışının düşsel dünyasına yönelmeye başlamışlardı. 1924'te yayımladıkları Gerçeküstücülük Bildirgesi'nde düşüncenin aklın esaretinde kalmadan, ahlak ve mantık kaidelerini hiçe sayarak, bu tip engellerden arınmış bir hayal gücüyle resimler yapmak amacına uygun eserler   vermeye başladılar. Yapıtlarında nesneleri alışılmamış biçimlerde betimleyen Gerçeküstücü sanatçılar, düşlerinin dünyasını dile getirmeye çalıştılar. Bazen de nesneleri kendi doğal ortamlarından çıkartarak şaşırtıcı, düşsel bir  ortama taşıdılar. Sigmund Freud’un psikanaliz yönteminden yola çıkan Sürrealistler " akıl ve mantık değersizdir ve İnsanı yönlendiren içgüdüleri, bilinçaltıdır" görüşleriyle hareket ederek resimler yaptılar.

Sürrealizm ( Gerçeküstücülük ) akımına göre edebi eserde kişinin sevaplarının yanında günahlarının, ahlâka uygun davranışlarının yanında uygun olmayanların da bulunması gerekir.

Sürrealizmin ilkelerini Fransız edebiyatı şairlerinden ve ruh doktoru Andre Broton, Aralık ayında 1924′te "Manifeste du Surrealisme"i (Sürrealizm Manifestosu) adı altında, a Révolution Surréaliste dergisinde ortaya koymuştur.  Andre Breton'a göre gerçeküstücülük, bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir  sanat anlayışıdır. Gerçeküstücülük akımı, gerçek dışı anlamında değil aksine gerçeğin insandaki iz düşümü şeklinde bir yaklaşımdır.

Breton’un yanı sıra Louis Aragon, Benjamen Peret, otomatik yazı yöntemleri üzerinde deneyler yaptılar. Kendi söylemleriyle, "gerçeküstü dünyanın düşsel, cinsel, sapkın imgelerini geliştirmeye" başladılar. Bu şairlerin dizelerindeki sözcükler, mantıksal bir sıra izlemek yerine bilinçdışı psikolojik süreçlerle bir araya geldiği için insanı irkiltiyordu. Gerçeküstücülük, yöntemli bir araştırma ile deneyi ön planda tutuyor, insanın kendi kendisini irdeleyip çözümlemesinde sanatın yol gösterici bir araç olduğunu vurguluyordu. Gerçeküstücü ressamlar insanların ruhsal durumlarını ve davranışlarını akıl, mantık, töre, din ve toplumsal baskılardan özgür kılarak tuvale yansıttılar.

Sürrealizmi, Sigmund Freud'un "psikanaliz" konusundaki araştırmalarının, vardığı sonuçların sanat plânında gösterileri olarak kabul edebiliriz. Ruhu savunan Bergson’ un düşüncelerinin kaynağı, Sigmund Freud’un “psikanaliz” düşünceleridir. André Breton hastalarına psikanaliz yöntemini uygulayan Sigmund Freud’dan  etkilenerek, şiirlerinde alışılagelmişin dışında mantığa uygun bir sıra izlemeyen sözcükler ve düşsel imgeler kullandı. Breton bu düşüncelerini  Freud'un  bilinçaltı düşüncelerine dayanarak açıklamıştır. Ona göre insanın gerçek eğilimini, isteklerini toplumsal yasalar, ahlak ve dinsel baskılar engeller. Bilinçaltı ancak sarhoşluk, rüyalar, sayıklamalar… gibi durumlarda aklın denetiminden kurtularak bilinç üstüne çıkar. Sürrealistler, düşüncenin gerçek etkinliğini ortaya çıkarmak için hîpnotizma seansları düzenlemişler, elde ettikleri verileri sanatlarına yansıtmışlardır. Onlar, gerçek Sanat yapıtlarının, Sanatçılarca akıl ve irade denetimi dışındayken oluşturulabileceğini savunmuşlardır.

"Sürrealizmin Manifesto" sunu yayımlayan Andre Breton akımı şöyle vasıflandırır: "Bana kalırsa en kuvvetli Sürrealist imaj-resim, görünüş, olay vs de ileri aykırılık, karşıtlık derecesine yükselmiş olmayı başarmış olan kişidir. Sürrealizm hayal dünyasının tercümesidir, o hayal dünyası içinde gerçekçi elemanlar Somut, Soyut elemanlar ise  gerçekmiş gibi yansıtılabilir. " Sürrealizm'de gerçeğin normları tamamen ortadan kalkmıştır. Sürrealist ressamlar gerçekte olmayan unsurları ve düşünceler kullanarak,  duygularını ve hayal güçlerini yansıtırlar. Çevrelerindeki gelişmelere karşı, bu yolla cevap verirler. Sürrealizmin amacı, ressamın hayal gücünü yansıtmak ve insanlığa ders vermektir. Sürrealist eser aykırılıklarla, zıtlıklarla, gerçekle onu türlü bağı kesmiş, yitirmiş olarak kendini gösterir.

Sürrealistler  gerçekle bağlarını keserek, ruh derinliklerine inerek Fizik üstü bir hayal dünyasına  ulaşmaya çalışmışlardır. Breton'un işaret ettiği  normal olaylar, akla uygun imajlarda  sürrealist bir ressamın resimlerinde bulunabilir. Ama bunlar Öylesine mantıksız, öylesine anormal olarak birbirlerine bağlanmıştır ki rüya bizi, alıştığımız dünyanın ve gerçeklik dünyasının çok ötesine "fantastik" Bir hava içine sokar. Zaten, rüyanın çekiciliği, Bazı rüyaların etki kudreti onların metafizik Üstü kimliklerinden ötürü değil midir?

Sürrealistler,  duyguları, inançları, mitolojinin, sihirbazlığın,  bilimlerin, efsanelerin , korkunç hayal dünyasının düşssel ögşşerşini resimlerinde  yansıtan bir anlyışın temsilcileri oldular.

Gerçeküstücülük Akımı'nın Belçika'daki en önemli temsilcisi Olan René Magritte (1898-1967) Akıl Ile Akıl Dışı arasındaki çizgiyi yok eden resimler yaptı. Bacakları Kadın üstü balık bir deniz Kızı; kartal tepeli bir buzul, eğik Pizza Kulesi'ni destekleyen bir kuş tüyü,  resimleri gibi çarpıcı tablolar oluşturmuştu.

Gerçeküstücülerle ilişki kuran İspanyol ressamı Ruan Miro (1893-1983) da beklenmedik biçimler ve renkler kullanarak resimler yapmaya başlamış, kendine özgü  motiflerle düşsel görüntüler içeren büyüleyici motiflerle çocuksu bir resim dünyası kurmuştu. 

 

Başlıca  Sürrealist Ressamlar

Salvador Dalí:

Tam adı, Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí y Domènech, kısaca Salvador Dalí'^dir. (d. 11 Mayıs 1904 – ö. 23 Ocak 1989),  Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. En iyi bilinen eseri olan Belleğin Azmi'ni 1931'de bitirmiştir.

Dalí,  Ressamlığın yanı sıra heykecilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle de ilgilenmiş, Amerikalı animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te "en iyi kısa animasyon filmi" dalında Oscar adayı olmuştur.

20.yüzyılın en önemli sanatçılarından, sürrealizmin yani gerçeküstücülük akımının temsilcisi Salvador Dali’nin başlıca esin kaynağı düşler, korkular ve hayaller ile Dali, resim sanatının akışına yön veren eserleriyle İstanbul’da da sergilenmiştir. Dali’nin kapsamlı bir retrospektifi niteliğini taşıyan “ İstanbul’da Bir Sürrealist Salvador Dali” adlı sergisinde, İspanyol sanatçının yağlı boya tabloları, çizimleri ve grafiklerinin yanı sıra el yazmaları, defterleri, mektupları ve fotoğrafları gibi 380 parça eseri sergilenmiştir.

Ernst Fuchs (d. 13 Şubat 1930), "Vienna School of Fantastic Realism" okulunun kurucularından biri olan Avusturya'lı ressam, grafiker, heykeltıraş, mimar, sahne tasarımcısı, besteci, şair, şarkıcı. 1972 yılında mimar ve şehir planlamacısı Otto Wagner'ın villasını satın almıştır. Villa 1988 yılında Ernst Fuchs Müzesi olarak hizmete açılmıştır.https://tr.wikipedia.org/wiki/Ernst_Fuchs

1946 yılında Viyana'da Arik Brauer, Rudolf Hausner, Wolfgang Hutter, ve Anton Lehmden ile "Vienna School of Fantastic Realist " okulunu kurmuşlardır. Friedensreich Hundertwasser ve Arnulf Rainer ile birlikte, 1951 yılında Sanat klübü'nü de kurmuşlardır. Bu dönemde, 12 sene Paris'te bulunarak Salvador Dali, Jean Cocteau, Jean-Paul Sartre gibi önemli sanatçılar ile dostluklar kurmuştur.

   

Marc Chagall ,(7 Temmuz 1887 – 28 Mart 1985), Yahudi kökenli Rus-Beyaz Rus-Fransız ressam. Chagall, o dönemler Rusya İmparatorluğu'na dâhil olan Beyaz Rusya'da dünyaya geldi. İzlenimcilik akımının ardından gelen modern sanat hareketinde yer aldı.

 

Joan Miró Ferra (d. 20 Nisan 1893 - ö. 25 Aralık 1983), Katalan ressam ve heykeltıraş.

Joan Miró Ferra, 1893'te İspanya, Barselona'da dünyaya geldi. 14 yaşında Barselona'da La Lonja’s Escuela Superior de Artes Industriales y Bellas Artes (Güzel Sanatlar ve Endüstriyel Sanatlar Okulu)'na katıldı. 3 yıllık sanat eğitimi sonrasında, burada memur olarak göreve başladı. Daha sonra sanat çalışmalarına devam edebilmek için bu görevi bıraktı ve 1912-1915 yılları arasında Barselona'daki Francesc Galí’s Escola d’Art isimli sanat okuluna devam etti. Galeri sahibi olan José Dalmau'nun teşvikiyle ilk sergisini Barselona'da 1918 yılında açtı.

1920 yılında Paris gezisi sırasında Pablo Picasso ile tanıştı. Bundan sonra Miro zamanının yarısını Paris'te geçirmeye başladı ve burada tanıştığı Max Jacob, Pierre Reverdy, ve Tristan Tzara ile Dada hareketine katıldı. Paris'teki ilk sergisi 1925'te Galeri Pierre'de büyük bir sürrealist hareket olarak yankı buldu.

KAYNAKÇA

  • https://tr.wikibooks.org/wiki/Resimcilik/S%C3%BCrrealizm

  • https://www.toplumdusmani.net/modules/wordbook/entry.php?entryID=6119

  • Ana Britannica,

  • Hayat Ansiklopedisi


Marc Chagall 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
olcaypolat130
Olcay Polat7 yıl önce
devamını okumak için üye olun dediniz olduk şimdi de vip üye diyor bilgi veriyosunuz ticarete dökmüşsünüz !!! yazık üyeliğimi iptal ediyorum
ademadem361
Adem7 yıl önce
Bu yazılar sekiz yıl boyunca herkese paylaşılırken tek bir teşekkür dahi yoktu. Hiç kimse de sahip çıktığı yazı için özür dilemedi. Şimdi yorumlar gözüküyor. Demekki doğru yapmışız. Üyeliğinizi sildirmek istiyorsanız mesaj atmanız yeterli adminler hemen siler.