Röportaj Nedir Özellikleri Yapısı Tarihçesi

24.05.2011

 

RÖPORTAJ

 

KÖKENİ VE SÖZLÜK ANLAMI

Röportaj kelimesi Latince kökenlidir ve  'toplamak', 'getirmek' anlamlarında kullanılan reportare fiiline dayanır.  Bu sözcük Türkçeye, Fransızca "reportage" isminden geçmiştir.

TDK sözlüğü bu edebiyat terimini şu şekilde tarif eder: “Konusu bir soruşturma, araştırma olan gazete veya dergi yazısı. Radyo ve televizyon habercisinin araştırma ve soruşturma sonucunda hazırlamış olduğu program, mülakat.”

 Sözlük tanımından da anlaşılacağı gibi röportaj, gazte, dergi TV gibi süreli matbu veya görsel yayınlar için hazırlanan bir görüşme, mülakat yazısı veya programı olmaktadır.

Mülakat sözcüğü bir çok durumda röportaj terimin yerine kullanılabilir.

 

RÖPORTAJ NEDİR VE TANIMLARI

 

Röportaj, bir gazete yazarı veya radyo TV muhabirinin tanınmış kişi ya da kişilerle veya herhangi bir bölgedeki olaylar,  güncel, siyasi, sosyal kültürel konularla ilgili, soru cevap yöntemi ile yapılan, video film, fotoğraf çekimlerini de içeren yazı, inceleme ve araştırmalarına denmektedir.  Röportaj, tek bir ünlü ile yazar veya muhabir arasında yapılabildiği gibi belli konular çerçevesinde ilgili birçok kişi ile de yapılabilir. Örneğin Yahya Kemal ile bir muhabirin Yahya Kemal ve Sanat anlayışı üzerinde yapılan bir röportajda sadece muhabir ile Yahya Kemal bulunacaktır. Ama Yahya Kemal’in ölümü sonrasında bir çok edebiyatçının dâhil olduğu bir röportaj da yapılabilir.

Röportaj, kamuoyuna bilgi vermek amaçlı yapılır. Röportajı hazırlayan kişi, sorularını önceden hazırlar ve muhatabına sorar cevabı bekler. Bu bakımdan cevapların önemi soruların kalitesinde gizlidir. Röportajı hazırlayan kişinin yanında resim çeken film kayda yapan yardımcıları da bulunabilir. 

Röportaj,  sanatsal kaygılarla yapıldığında edebi bir tür haline gelir.   Röportaj yapılacak konunun önemine göre röportajı yapan kişinin soruları ile alınan cevaplar çalışmanın önemini arttırdığı gibi edebi maksatla yapılmışsa edebi bir belge de olmuş olur. “ Röportaj yapacak kişide üstün bir görüş, anlayış ve gözlem yeteneği olmalıdır. Röportaj, bir çeşit haberdir. Fakat, röportajda bilgiden başka, yazarın izlenimleri, düşünceleri, görüşleri de yer alır. Röportajı hazırlayan kişi, konuyu iyice öğrenmeli, yerinde ve gerekli incelemeleri yapmalı, gerekli belgeleri toplamalıdır”. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 283)

Röportaj, başlangıçta "sorular" ve "yanıtlar"dan oluşan "mülakat" halinde iken ünlü edebiyatçıların röportaj türünde yapıtlar ortaya koymaya başlamasıyla, daha çok araştırma, inceleme, soruşturmaya dayanan  edebi bir tür haline de gelmiştir. Birçok edebiyatçı ile yapılan röportajlar da o edibin biyografilerinde bulunmayan detaylar bu sayede ortaya çıkar.

Buna mukabil röportaj genel olarak dergi ve gazetecilik türüdür. Röportaj,  dergi ve gazetecilikle birlikte gelişmiş lakin radyo ve  TV lerinde sevdiği bir uygulama olmuştur. Günümüz bilişim  kanallarında  yazıdan ziyade görselliğe dayanan , kısa soru ve cevaplar şeklinde uygulanan programlara da röportaj denmektedir.  

 

RÖPORTAJIN DİĞER TÜRLERLE İLİŞKİSİ

Röportaj, özel bir yorum değerlendirme, özel bilgilere ulaşma, nitelikleri ile haber yazılarına da benzemektedir.  Edebi maksatlı hazırlandığında,  edebi bir tür olarak şekillenir.

Röportaj gezilerek yapıldığında bir gezi yazısına da benzer. Bir sanatçı veya yazarın hakkında sanatsal bilgiler ortaya çıkarması için yapıldığında sorulu cevaplı yazılmış bir makale özelliği de taşır.  Makale bir düşünceyi, bir tezi savunan röportajlar az değildir.

Röportajların birçok şekli, gezip görerek, halkla veya mağdurlarla yapılan diyaloglar halinde yapıldığında bir haber çalışması haline gelir.

Röportaj yazarının en mühim işi muhatap veya muhataplarına soracağı sorularıdır.  Röportaj yazarlarının bir kısmı olay yeri muhabiri şeklinde çalışmaktadır. Bu bakımdan günümüzde daha ziyade bu tip röportajlık önem kazanmıştır.  Bu tip röportaj hazırlayanlar hızlı hareket eden, intikali çabuk yapan, enerjik, fotoğrafçı titizliği ile çalışacak;  yeri geldiğinde sevecen, yeri geldiğinde ısrarcı bir kişiliğe sahip olmalıdır.

Bazı röportajlar,  sorulacak soruların muhataba daha önceden verilerek yapılır. Bu tip röportajlar, daha ziyade yazıya dayanır ve önemli sanatçı ve ediplerle yapılır.  Bu tip röportajlar yüz yüze görüşmeden de soru gönderip yazılı cevap alınacak şekilde de yapılır. Habercilik ile alakadar röportajlar olay ve konu mahallinde yüz yüze ve bir çok ilgili kişiye sorularak yapılır.

Röportajın Özellikleri

  • Röportaj yapan kişi konuya ve kişiye ilişkin çok özel sorular hazırlamalıdır.
  • Konu, toplumu, ilgilendiren veya meraklıları için değerli şeyleri açığa çıkartabilecek değerde olmalıdır.
  • Veriler doğu ve inandırıcı olmalı; konuşma, bilgi toplama ve fotoğraflarla desteklenmelidir.
  • Röportaj yazarı; açık, anlaşılır, net sorular hazırlamalı konunun önemini kavramalı ve kavratabilmelidir.
  • Röportajını tarihsel belge olabilecek şekilde yapmalıdır.
  •  

Röportajın Konuları

Röportajlar, siyasal, toplumsal, ekonomik, kültürel, sanatsal , edebi,  önemli güncel olaylar ile ilgili olabilir. 

 

Röportaj Yazarının Özellikleri

İyi bir röportaj yazarı enine boyuna araştırmayı bilen, konuya vakıf, inceleme yanı güçlü, meraklı hatta şüpheci olmalıdır. Terbiyesini bozmayacak kadar ısrarcı,  sevecen olmayı ve sıcak davranmayı da bilen sinirlerine de hakim bir araştırmacı olmak zorundadır.  Olayları çabuk analiz edebilmeli, hüküm çıkarma yeteneği ve birikimi olmalı, anında yorum yapabilmelidir.

Dünyada pek çok ünlü edebiyatçı, aynı zamanda röportaj yazarlığı da yapmıştır. Bunlar arasında Jack London, Hemingway, Ehrenburg, Şolohov, Sartre vb. anılabilir. Malaparte ile Raymond Cartier de, gazetecilikten yetişme röportaj yazarlarındandır.

 

TÜRKİYEDE RÖPORTAJ TÜRÜNDE ESERLER

 

Ruşen Eşref Ünaydın’ın Diyorlar ki (1918); Hikmet Feridun Es, Bugün de Diyorlar ki (1932), Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar (1960); Gavsi Ozansoy, 40 Yıl Sonra Diyorlar ki (1962); Tahir Kutsi, İç Göç (1964); Halil Aytekin, Doğuda Kıtlık Vardı (1965); Abdi İpekçi, Liderler Diyor ki (1969); Yaşar Kemal, Bu Diyar Baştan Başa (1971); Fikret Otyam, Gide Gide 10 (1969); Yaşar Nabi Nayır, Edebiyatçılarımız Konuşuyor (1976, konuşmalar değişik kişiler tarafından yapılmıştır.); İsmail Parlatırİnci Enginün Orhan Okay Zeynep Kerman Kâzım Yetiş Necat Birinci, Röportajlar (1997).

 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com 

              



Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar