Bu Eser 01.07.2013 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir
RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ YAZIMI BASIMI ALDIĞI ÖDÜLLERİ HAKKINDA
Rüzgâr Gibi Geçti (Gone with the Wind), Amerikan yazarı Margaret Mitchell’ın ilk baskısı 1936 tarihinde yapılmış dünyaca ünlü kitabıdır. Eser, Amerika’daki iç savaş yıllarında yaşanan romantik bir aşk hikâyesini ele alan bir romandır.
Eser Amerikan tarihinde 1861 yılında Kuzey ve Güneyliler arasında geçen iç savaşın bıraktığı derin izleri ve bu iç savaş esnasında yaşanan hüzünlü bir aşk hikâyesi ile gururlu insanların öykülerini dile getirmektedir.
Çocukluk yıllarını savaş gazilerinden ve akrabalarından ABD iç savaşına dair hikayeler dinleyerek geçiren Margaret Mitchell , 1926'da ayağından sakatlanınca can sıkıntısını gidermek için Rüzgâr Gibi Geçti romanını masa haline çevirdiği dikiş makinesi üzerinde herkesten saklayarak yazmıştı. Margaret Mitchell ‘in yakın bir arkadaşı bitmemiş bu romanı Macmillan adlı yayın şirketine tavsiye etmiş, şirket ile anlaşan M. Mitchell romanı yedi ayda tamamlayarak yayıncıya vermişti. ABD iç savaşını anlatan bu romanında Mitchel, çocukluğunda akrabalarından ve savaş gazilerinden dinlediği savaş hikâyelerinden oldukça faydalanmıştı. Roman yayınlandığı ilk günde elli bin kopya satmış, altı ay içinde bir milyon kopya bitmişti. ( Kaynak https://www.britannica.com/biography/Margaret-Mitchell)
1936’da bu romana Gone with the Wind (Rüzgâr Gibi Geçti) adı verilerek yayımlandı. Roman ABD yayıncılık tarihindeki diğer tüm romanlardan daha fazla satış yaptı. Dünya çapında 40'tan fazla dile çevrilen romanın sadece yasal baskıları 30 milyondan fazla kopya olarak basıldı.. Üstelik, onlarca ülke de telif hakkı ödenmeyen yasa dışı baskıları yapılmıştı. Romanın yayınlanmasından bir ay sonra romanın film hakları için 50.000 dolar teklif edildi. Bu rakam bir roman yazarına ödenen en yüksek miktar olmuştu. Rüzgâr Gibi Geçti, Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer pek çok ülkede de çok büyük ilgi görmüştü. Roman “20. Yüzyılın En Popüler Romanı Pulitzer Ödülünü” kazanmış.[1] 20. Yüzyılın En Popüler Romanı Ödülü'nü almıştı.
Bu eser Margaret Mitchell'in hayatı boyunca yazdığı tek kitaptır. [2] “Otuz milyondan fazla kopyası satılan klasikleşen kitap, pek çok araştırma ve ankette en sevilen eserler içinde hala üst sıralarda yer almaktadır. “ [3] Kitap, “Amerikan Kitapçılar Derneği” tarafından “Ulusal Kitap Ödülü” almıştır.[4]Amerikan özel istatistik kurumu Harris Poll'un 2008'de yaptığı ankete göre Amerika'da 'İncil'den sonra en çok okunan ikinci yazılı eserdir.[5]
RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ FİLMİ
Eser sadece Amerika ‘da değil Tüm dünyada en çok okunan romanların hala da en başında gelmeye devam etmektedir. Pek çok dile çevrilen romanın film uyarlaması da yapılmış pek çok ülkede filmi de izlenmiştir. Rüzgâr Gibi Geçti'nin filmi, bugüne kadar yapılmış en iyi edebiyat uyarlamalarından biridir.[6] 14 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve “ En İyi Film Oscar'ı, En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ı, en iyi yönetmen Oscarı, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi uyarlama, en iyi film kurgusu ” gibi, 10 dalda Oscar ödülünü almıştır.[7]
Film Türkiye’de 1953 yılında gösterime girmiş, Türkiye sinema tarihinde bileti en çok satılan film unvanına sahip olan filmin başrollerini Clark Gable ve Vivien Leigh paylaşmıştır.[8] Türkiye sinemalarında gösterime girmiş olan Film defalarca televizyonlarda oynamıştır.
"Amerikalı bir yazarın elinden çıkan en kayda değer ilk roman. Ve hiç şüphesiz ki, gelmiş geçmiş en büyük romanlardan biri." ( The New York Times, Yüzyılın Kitapları )
ZAMAN
1860 ve sonrasında, Kuzey ve Güney Amerikalıların iç ve ayrılık savaşlarının yaşandığı yıllardır.
MEKÂN
Güneyli Güzel Scarlett O’H ara’nın çiftliği Tara romanın merkez mekânıdır. Mekân daha çok Amerika’nın Güney taraflarında yaşanmaktadır. Atlanta ve Güney Amerika’da ki birçok yerleşim yeri romanda karşılaştığımız ve olayların yaşandığı mekânlar olmaktadır.
KONU
Savaşın insan hayatına olumsuz etkileri, insanların bir birleri ile nasıl bağlandığını ya da bir birlerini zorunlu sebeplerden dolayı nasıl unuttuklarını; İnsanların aşk uğruna neler yapabileceğini ve aşkın insanları değiştirme gücünü ele almaktadır.
Paranın insanlar için ne kadar önemli olduğunu, parasız kalan bir insanın para için neler yapabileceğini ve insanların zorluklarla nasıl savaştığı işlenmektedir. “Fonunda Kuzey-Güney Savaşı, kölelik, ölümler, acılar ve Scarlett'in sonsuz hırsını barındıran kitap, aslında çok büyük bir aşk hikâyesidir.” 1861 yılında Amerika’nın kuzey ve güney devletleri arasında patlak veren ayrılık savaşı boyunca yaşanan olaylar ve “güçlü ruhu, çarpıcı güzelliğiyle Scarlett OHara, hür ve etkileyici Rhett Butler ve romantik, son derece yakışıklı Ashley Wilkesın içinde bulunduğu aşk üçgen”i ve Amerika’daki iç savaş kıyameti romanın konusunu teşkil etmektedir.
Ana karakterler
Katie Scarlett (O'Hara) Hamilton Kennedy Butle: İrlandalı baba ve Fransız Aristokrat mirasçısı bir annenin kızı olan Scarlett uzun siyah kirpiklerinin altında ela-yeşil gözlü, kasabadaki yaşıtlarına göre çok da güzel olmayan fakat dikkat çekici bir genç kızdır. Güçlü ve savaşçı bir karakteri vardır.
Kaptan K. Rhett Butler: Scarlett'in hayranı ve üçüncü kocasıdır. Topluluk etiklerine aykırı davrandığı gerekçesiyle 'skandal' adam ilan edilmiştir, fakat cazibesi sayesinde topluma kabul edilir. Çelişkili aşk durumunu kitabın sonunda Scarlett “seni sevdiğimi bilmene izin veremezdim. Seni sevenlere karşı acımasızsın..”. Sözleriyle açıklar
Binbaşı George Ashley Wilkes: Onurlu karakter, Konfederasyon Devletleri Ordusuna katılır, kuzeni Melanie ile evlenir. İç Savaşta pek çok asker ve arkadaşının aksine ölmez. Üç evlilik yapmasına rağmen Scarlett'in aklı hep Beyaz atlı prensi, Ashley de kalmıştır.
Melanie (Hamilton) Wilkes: Ashley'in karısı ve kuzenidir. Asil, sakin ve mütevazı bir kadındır. İlk doğumundan sonra sağlığı zayıflar.
ROMANIN ÖZETİ
Amerikan İç Savaşının hemen öncesinde Tara'da yaşayan bir zengin ailenin kızı Scarlett O'Hara, güzelliği ve huysuzluğuyla ün yapmış genç bir kızdır. Scarlett O’Hara, ailelerine ait olan Tara’da İki kız kardeşi Annesi ve babası ile birlikte yaşamaktadır. Scarlett biraz inatçı, huysuz ve kimseden sözünü esirgemeyen birdir. Bu yapısını İrlandalı babasından almıştır. Annesi gibi nazik, düşünceli, naif olmak istese de babasına daha çok benzeyen bir karakteri olmuştur. Daha on altı, on yedisinde olmasına rağmen tüm erkekler onun etrafında dolaşmaktadır. Ama Scarlett etrafındaki erkeklerin hepsiyle gönül eğlendirmekte, hayatını balolarda kızların kıskanç bakışları altında onlarla eğlenerek ve alay ederek geçirmektedir.
Farkında olmamasına rağmen Ashley Wilkes’e âşıktır. Bu aşkına rağmen ona karşıda aldırışsız davranmaktadır. Fakat Ashley Wilkes’in kuzeni Melanie ile evleneceğini duyduktan sonra Ashley’i sevdiğini anlar ve buna engel olmak ister. Aslında çevresindeki herkesin de dediği gibi Ashley ona göre değildir.
Wilkes’ler bu çevrede sadece kitap okumak, şiir dinlemek ve sakin bir hayat yaşamaktan başka bir iş yapmayı bilmeyen işe yaramaz kişiler olarak görülmektedirler. Scarlett ve çevresindekiler eğlenceye ve hareketli bir yaşama düşkündür ve buna da alışmıştır. Ayrıca Wilkesler’in geleneklerinde aile içi evlilik yapmak aile dışından kimse ile evlenmemek gibi bir gelenekleri vardır. A Scarlett Wilkersler'in bu gelneklerinin de farkında olmasına rağmen yine de kimseyi dinlemez. Asley ile evlenebilmek için bu evliliğe engel olmak ister. Scarlet Ashley’i çok beğendiğini düşünmektedir. Annesi Scarlet’in duygularının farkındadır. Scarlett'in annesi kızını bu düşünceden uzaklaştırmak için onu büyük bir baloya götürür. O baloda Scarlett, yakışıklı Rhett Butler ile tanışır. Aynı gün de zaten İç Savaş patlak vermiştir.
Ashley’nin nişanının duyurulacağı gün gizlice Scarlett, Ashley’i bulur ve ona onu sevdiğini itiraf eder. Scarlet, Ashley'den de aynı şeyleri duyabileceğini ummaktadır. Fakat Ashley onun duymak istediği şeyler yerine onun kafasını karıştıracak şeyler söylemiş, Scarlet’in beklediği cevapları vermemiştir.. Yine de Scarlett , Asley’in onu sevdiğini düşünür. Aslında bu durum bir bakıma doğrudur. Bu esnada Scarlet'in asla onaylayamayacağı bir şey daha olmuştur. Scarlet,Ashley’e olan aşkını itiraf ederken Rhett Butler onların bu konuşmalarını dinlemiştir.
Ruth Butler, toplumun etik özelliklerine aykırı davranan şık giyinen skandallar yaratmayı seven fakat cazibesi sayesinde topluma kendini kabul ettirmeyi bilen bir adamdır. Scarlett, bu adamdan nefret etmektedir. Çünkü Butler adeta onun düşüncelerini okumaktadır. Fakat Butler onun bu sırrına şahit olduğu için Scarlet ile alay etmektedir.
Rhett Butler, toplum tarafından dışlanmış, hatta ailesi tarafından bile reddedilmiştir. Lakin çok zengindir. Butler. Küstah kimsenin ne düşündüğünü umursamayan, kendi mutluluğu ve keyfi için hayat süren umarsız bir adamdır. Düşünceleri, tavırları yüzünden toplum tarafından dışlanması bile asla umurunda değildir. Zeki ve zengin ve böylelikle de pek çok yeri gezmiş bir adamdır. Her durumda kahkaha atmayı ve herkes ile her şey ile alay etmeyi bilen fırsatçı bir kimsedir. . Aslında Scarlett O’Hara ile karakter olarak birbirlerine çok benzemektedirler.
Amerika’nın 1860’larında güneydeki toplum sıkı bir yapıya sahip, bayanlara da kesin kurlar koyan bir toplum yapısına sahiptir. Eğer kötü veya aksi bir davranışta bulunan biri olursa toplum tarafından dışlanmaktadır. Ama kuzeyde şartlar biraz daha esnektir. Hatta Kuzeyliler köleleri bile özgür bırakmayı düşünen özgürlük taraftarı insanlardır. Güneyliler kölelerin hakları olduklarını kabul etmeyen, kendilerini kuzeylilerden üstün gören bir toplumdur. Bu durum kuzeyliler ve güneyliler; demokratlar ve cumhuriyetçiler olarak ikiye ayrılmalarına ve iç savaşa sürüklenmelerine sebep olmuştur.
Ashley’nin kuzeni Melanie ile evlenmesinin ardından kıskançlığa kapılan Scarlett O’Hara, Melanie’nin erkek kardeşi ile alelacele evlenir. Bu arada savaş başlamıştır. Eşi ve Ashley vatanları ve cemiyetleri için onurlu insanlar olduklarına inandıklarından savaşa gitmeleri gerekmiştir. Lakin kendinin beyefendi olduğunu kabul etmeyen Rhett Butler savaşa katılmaz. Çünkü savaşın mantıksız olduğunu ve güneylilerin yani kendi taraflarının kaybedeceğini bilmektedir. Kendisi de bu durumdan yararlanıp abluka kırıcılığı görevini üstlenmiş Kuzeylilerden mal alarak Güney de satmaya ve ticaret yapmaya başlamıştır. Kuzeyde birçok arkadaşı vardır. Savaş zamanının kötü günlerinde güneye mal getirilmesini sağlamaktadır. Bu da onun iyi yönde ününü arttırsa da Butler bunu yine bozmayı başarır.
Scarlett'in kocası savaşta öldüğü haber gelmiş ve Scarlett, yasa girmiştir. Güney'in ekonomik şartları çok ağırlaşmıştır. İnsanlar ekonomik yönden sıkıntı yaşamaya başlar. Bu esnalarda Scarlett annesini kaybeder. Babası ise aklını yitirmiştir. Melanie ve Scarlett Tara'da birlikte yaşamaya başlamıştır. Ashley'den hiçbir haber alınamamaktadır. . Scarlett en başta Rhett Butler'dan nefret etmiş ama aralarında savaşla beraber ateşlenen bir aşk başlamıştır. Fakat bu aşk gelgitler yaşayan bir aşktır. Her ikisi de bu aşklarını gizlemeye çalışmakta ve birbirlerine ifşa etmemektedir. Asley’i unutamayan Scarlet , Rhett Butler’e olan aşkını ve ilgisini kabul etmek istememektedir.
Savaş biter ve Ashley geri döner. Tara'nın vergilerini ödeyemeyen Scarlett, kız kardeşinin nişanlısı ile evlenir ve çiftliği kurtarır. Scarlett'in yeni özgür olmuş fakir zenciler tarafından saldırıya uğraması üzerine Rhett, Ashley ve karısı intikam almaya giderler. Scarlett'in ikinci kocası da çatışma sırasında ölür.
Scarlett'in Ashley'e olan takıntısı devam etmektedir. Ancak, Rhett Buttler ile üçüncü evliliğini yapar. Rhett, herkesin ekonomik yönden büyük bir yoksulluk içine düştüğü bu yıllarda savaşın fırsatların ganimet bilerek daha da zengin olmuş Scarlett için harika bir koca adayıdır. Rhet ile Scarlet'in evlikliklerinden
Bir kızları olur. Rhett, Scarlet’in Ashley'e olan duygularını bildiği için Asley’i kıskanmaktadır. Bu yüzden de evlendikleri halde aralarında sık sık tartışmalar yaşanmaktadır. Rhett, bu tartışmalar yüzünden bir gün kızını alır ve Paris'e gider. Ancak kızın annesini Sacarlet’i özlemesi nedeniyle üç ay sonra geri dönmek zorunda kalmışlardır. Bu arada Scarlett ikinci çocuğuna hamile kalmıştır. Dönüşte yaşanan tartışma sonucu Scarlett bu bebeğini kaybeder. Bebeğin ardından kızlarının da ölümü ilişkilerini iyice sarsacaktır. Scarlett hayatı boyunca Ashley e âşık olduğunu düşünmüş ve mutlu olmak için Asley’i elde etmesi gerektiğine inanmaya devam etmektedir. Fakat Ashley'e olan duygularını gözden geçirmeye başlamıştır. Ashley'i elde edemediği için mi, yoksa Ashley'i sevdiği için mi onu elde etmeye uğraştığı ikilemini anlamaya çalışmaktadır.
Melanie ölümcül şekilde hastalanır. Scarlett'ten Ashley ve oğluna bakmasını ister. Scarlett de Melanie'nin ne kadar güçlü ve kişilikli bir kadın olduğunu kavramış olur. Melanie, Scarlet'in Ashley'e olan duygularını bildiği halde böyle bir teklifte bulunması Scarlet'i kendine getirmiştir. Üstelik Scarlet, Ashley'e karşı duyduğu aşkın da bir gençlik zaafı olduğunu, gerçek bir aşk ile Ashley'i sevmediğini, aksine elde edemediği için Ashley'in peşinden koşturduğunu fark etmeye başlamıştır.
Bu arada Scarlett Rhett'e âşık olduğunu da fark etmiştir. . Melanie'nin evinde Scarlett'in Ashley ile ilgilenmesi Rhett'in Scarlett'i terk etmesine neden olur. Sacarlet’in bir gerçeği öğrenmesi çok hazin bir vakte ve Rhet’in onu terk etmesi üzerine rastlamıştır. Scarlett'ın asıl ihtiyaç duyduğu ve sevdiği kişinin kocası Rhett Butler olduğunu anlamıştır. Scarlett “seni sevdiğimi bilmene izin veremezdim. Seni sevenlere karşı acımasızsın." diyecektir ama bunları anladığı zaman Rhett Butler çoktan çekip gitmiştir.
KAYNAKÇA
[1] Kitap tanıtımı, Pulitzer Ödülü
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C3%BCzg%C3%A2r_Gibi_Ge%C3%A7ti
[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C3%BCzg%C3%A2r_Gibi_Ge%C3%A7ti
[4] Honors Awarded on the Year's Books: ..., The New York Times, Feb 26, 1937, syf. 23. ProQuest Historical Newspapers The New York Times (1851-2007) (İngilizce)
[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C3%BCzg%C3%A2r_Gibi_Ge%C3%A7ti
[6] https://www.beyazperde.com/filmler/film-27782/
[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C3%BCzg%C3%A2r_Gibi_Ge%C3%A7t, Oscar Ödülleri
[8] https://www.sinemalar.com/film/1111/ruzgar-gibi-gecti] Sinemalar, film hakkımd