RÜZGARA KÜFREDEN MÜSLÜMAN ÜSTAD

kusur arayan kusur, fayda arayan ise fayda bulur. Ben faydaları buldum ve yazana teşekkür ettim.

@orhanafacan768 | surda açtık delik mukaddes mi mukaddes.. diye başlar iki mısra.Bu ağır bir siyasi çıkıştır buraya dokunmuyorum ancak dini kısmı yeterde artar bu görüşe sahiblere yazık.

bu paylaşımı beğendim tebriklerle

@orhanafacan768 | şiir adı altında nice müslümanları dinden çıkarıyorlar yazık,tövbe etmezlerse hüküm ALLAH 'ın ama cehennemlikler.

Bilir misiniz bilmem şiirde sözcükler başka kavramlara benzetilerek anlam ve mana yüklenir. Tevriyede de kimi zaman sözcüğün yakın anlamı söylenip uzak anlamı da anlatılabilir. Rüzgâr bazen “yel” bazen “ zaman” manasında kullanılır. Şimdi dini imanı Allah’ı bilen bir üstat yazar veya kişi kalkıpta hâşâ sümme hâşâ Allah’ın yarattığı rüzgâra küfür edecek ve bunu bilmeyecek bu mümkün mü? Sur o zamanlarda harici ve dâhili düşmanların önümüze çektiği seti yıkarak delerek savaşta bir gedik açtığını ve zalimlerin estirdiği yeli rüzgâr benzetmesiyle ey düşmanlar siz ne kadar gürlerseniz rüzgâr gibi yel çıkarsınızda sizler kahpesiniz kahpe yelinizle,(havanızla, zamanınızla) önümüze diktiğiniz geçilmez sanılan surda bir gedik açtık demiş olamaz mı? Şair şiirini yazarken siz yanınızda mıydınız, şimdi Arşimet gibi “evraka evraka” buldum buldum diyerek seviniyorsunuz? Buyurun şiirin tamamını okuyalım… Zaman bendedir, Mekân bana emanet, Kim var diye soranlar Ben burdayım ilelebet! Canla canı ola Can verdik yolunda Kırdım zincirimi, Hoş geldin Ey hürriyet! Duysun tüm dünya Duysun simdi, Yeter artık diyen, Masumların sesini! Bitsin bu esaret, bu zillet Hadi ayağa kalk, Bitsin bu hasret! Surda bir gedik açtık Mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgâr artık, Ne yandan esersen es! Duysun tüm dünya! Duysun şimdi, Yeter artık diyen Masumların sesini. Bitsin bu esaret! Hadi ayağa kalk Bitsin bu hasret. Surda bir gedik açtık Mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgâr Artık ne yandan esersen es… Necip Fazıl Kısakürek

@orhanafacan768 | Ilk mısralar tamamen kufur kokuyor.zaman Allah'ın,mekan da. Hele ilel ebet.evel ve sonsuzluk taAllaha ait.Daha fazla okuma vaktim yok.Zatiniz yanindamiydin şairin ben yoktum iyiki. Ben bir yerde tovbe ermeden öldü diye uzuluyordum Mehmet bey..Bu arada siiri öğrenmiş oldum tşk

Şiirde cevher olan sözün okuyucu ile ilişkisinde dayatılan değil farklı anlamlarda kullanılan doğal olan bir ilişkisi vardır. Anlatılan söz cevher ise şekilde ona uyar anlam ve mana kazanır. Bu kavram “rüzgâr” yel, zaman anlamında bir bütünlüğü sağlar. Kaynaklar olmadan şair şiirini anlatamaz şiirini ifade edemez. Belki Üstat şair burada bunu bu yazmadan önce birçok ıstırap çekmiş ve en sonunda bu temsili veya tevriye ile (Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı.) anlatmış olabilir. Yani bunları biz bilen insan bize bunları bulduran Âlemlerin Rabbi hangi niyetle yazdığını bilmiyor mu? Hemen avukat hâkim yargıç oluyoruz derin anlamını bilmeden? Hayır, şiir zaman bendedir,mekân bana emanet, kim var diye soranlara,ben buradayım ilelebet.... diye başlıyor. O kurtuluş savaşı yıllarında önümüze surlar dikerek geçilmez yapıldığını sananlara, zaman bendedir mekân bana emanettir çünkü iman eden kula her şey emanettir, bu vatanı savunan yok derseniz kim var der iseniz ben varım, bizler varız, bizler yok olsa da ben varım derken şair, siz hala Müslüman Müslüman’ın ayıbını örten bilmez iken, gerçi burada ayıp yoktur, hala o yazarı şairi tövbe etmeden gittiğini söyleyecek kadar cahil kalıyorsunuz, nereden biliyorsunuz? Belki bir gaflet anında yazdığını sanmam farz edelim ki yazdı, farkına varmadı mı ve tövbe etmedi mi acaba böylesine nasıl kesin yargıyla söyleyebiliyorsunuz?

Belki daha çok öğreneceklerimiz vardır lakin öğrenmeden bilenlerden oluyoruz buda bize yakışmıyor.,zatın yanında ben değildim,siz yanında olmadan bir komplo teorisi yazarken ben çürütmek için bende bu teori ile yazıyordum, bunu anlamanız bilmeniz gerekirdi sanırsam,Selamlarımla.

Bu teoriniz ile gidersek Âlemlerin Rabbi Habib’im derken Peygamber efendimize, Habib’in Türkçe karşılığı sevgilidir, ama Âlemlerin Rabbi bu manada söylememiştir tercüme edilirken sevgili anlamanda mana yüklenmiştir, şimdi bizler sevdiğimiz kadına da sevgili diyoruz, ona küfür edince veya zalim sevgilim, vicdansız sevgili şeklinde yazınca hâşâ sümme hâşâ kime küfür etmiş oluyoruz böyle bir şey olabilir mi? Allah’ın peygamberimizi sevdiğinde hiç şüphe yoktur. Allah gerçek anlamda inanan hakikatli bütün kullarını sevmektedir. Kur’an’da geçen ‘hubb’ kelimesi bu sevgiyi ifade eder. Örneğin bir ayette: “Ey inananlar! Eğer imanınızı kaybederseniz, Allah, zaman içinde (sizin yerinize) O’nun sevdiği ve O’nu seven insanlar geçirecektir…” (Maide Suresi 54). Hubb: (Hibab - Hibb - Mehabbet) Sevgi, muhabbet, bağlılık, dostluk. Bir şeyi birisine sevdirmek, Fazla söze gerek yok vesselam, selamlarımla.

@orhanafacan768 | Merhum Akifte şair. Oda o devirde yaşamış yazmış. Yunus Emre de ve Mevlana da yazmış boyle bir ifade yok

@orhanafacan768 | Bu ayet murdet. Olma.Araplarin dinden çıkmaları. Türk ırkının kavmin yerine geçmeleri. 15 Temmuzu yaşatanlar müslüman kılıkli kişiler. Her tefsir dogru değildir. Ben Habib ismini ad olarak kullanirim ama sevgili ismini ad olarak kullanamam.

Hangi konuda şiir yazıyorsanız o konuyu iyi araştırmanızı öneririm. İtirazlar ve karşı yorumlara sağlam cevaplarınız olmalı. “Ben öyle anladım öyle yazdım” tarzı cevaplar bilimsel kabul edilemez. Başarılar dilerim.

@orhanafacan768 | Benim bilimsel ,felsefesel cevap la işim yok.tesmen rüzgara küfür ediyor. Ben ayet hadis ve o zatın hocası olan insanı kamil Arhavi hz.nin sözüne bakarım. Üstad denilen zat, roman flim dizi senaryolarına uygun şiir vs yazıyor. Senorya yzama tekniğini kitap olarak aldim.Doruk nokta mantık dışı olması gerektigini seyirciyi öyle etkilemek sevenlerin hiç kavuşmamasi gerektiigi vs seklindedir. Teşekkürler.