25.05.2011
Tamamlayıcı renkler: Renkler karşıt ya da tamamlayıcı renkler olarak ikili gruplara ayrılırlar. Siyah beyazın, kırmızı yeşilin, turuncu mavini, sarı da morun karşıt rengidir. İki karşıt rengi bir araya getirirseniz, çok güçlü bir kontrast sağlanır ve birbirlerinin resonansını (tınlama, parlama) arttırırlar. Örneğin kırmızı bir objeye gözünüzü kaçırmadan iki dakika boyunca aralıksız bakın. Ardından bakışlarınızı bembeyaz bir duvara çevirin, gözünüz duvarda kırmızının karşıt rengi olan yeşil renkli lekeler görecektir: buna “izlenim sonrası” (after image) denir. Bu deneyi diğer karşıt renkler için de yapabilirsiniz. Burada unutulmaması gereken nokta, gözümüz ışığın da yardımıyla farklı malzemelerde karşıt renklerin karışımlarından birbirinden farklı tonlar algılar. Bunun sebebi boya malzemelerinin kimyalarının birbirinden farklı olmalarıdır.
Tarama: Tarama, bir dizi yakın ve paralel çizgi kullanılarak yapılan gölgelendirme tekniğidir. Çizgilerin kalınlıkları ve birbirlerine olan mesafeleri arttırılıp, azaltılarak, koyu ve açık tonlu gölgeler arasındaki farklılıklar elde edilir. Yapılan tarama üzerine bu kez onu kesen çizgilerle yapılan gölgelendirmeye de çapraz tarama denir. Bunlar tüm çizimlere uygulanabilen tekniklerdir.
Taslak : Sonradan çalışarak bitirmek üzere, bir resim ya da heykelin önceden hazırlanan şekli.
Tezyinat : Süsleme, bir şeyi güzel göstermek için üzerine yapılan şekiller.
Teknik Resim: Diyagram formları resimlerken güzellikten öte, doğru bir şekilde kağıda geçirmek üzere kullanılan tekniktir. Teknik resim özellikle detaylı teknik bilgi ve kesin orantı gerektiğinde, yaygın olarak mimarlık, harita ve bilimsel araştırmalarda kullanılır. Teknik resim grafik olarak yapılandırılır ve projelerin planları ile perspektiflerini uzaysal ilişkileriyle birlikte resimler. Daha birkaç yıl öncesine kadar cetvel ve pergel kullanılarak kağıda geçirilirken, son zamanlarda bilgisayarda yapılan çizimler daha tercih edilir olmuştur.
Tempera tekniği: Toz halindeki boya pigmentlerinin yumurta sarısı ve su ile karıştırılmasıyla elde edilen bir boyadır. Çabuk kuruyarak, Carlo Crivelli’nin (1430/35-1495) aşağıda yer alan resminin detaylarında göründüğü gibi zengin, parlak ve şeffaf renkler elde edilmesini sağlar. Kat kat sürerek yoğun detaylar için çok uygun bir malzemedir.
Terracotta: İtalyanca’da bu terimin kelime anlamı “pişmiş toprak” olsa da Terracotta (bazen terra cotta şeklinde yazılır) daha çok kaba ve geçirgen kilden yapılmış, kızıl-kahve ve soluk ochre renkteki, kap ve tas gibi objeleri adlandırmak için kullanılır. Kil, eski zamanlardan bu yana tüm dünya üzerinde terracotta kaplar, figürler, süsler ve tuğlalar yapılmak için kullanılmıştır. Yunanistan’da bulunan bazı terracotta figürlerinin M.Ö. 3000’li yıllar ve Bronz Çağı’nın başlarından günümüze kaldığı düşünülmektedir. Terracotta objelerin çoğu, etkileyici renkleri ve malzemelerinin kabalığı nedeyle cilalanmadan bırakılmıştır. Dayanıklılığı ve yaygınlığı sayesinde, terracotta yüzyıllardır popüler kalmıştır ve hale çömlekçiler ve mimarlar tarafından kullanılmaktadır.
Ton kontrastı : Bir rengin en açık tonundan en koyu tonuna kadar olan ton farklılıklarıdır. Renge beyaz ya da beyaza yakın bir ton karıştırılarak rengin tonunu açabilir, siyah ya da yakın bir tonda koyu renk ekleyerek rengi koyulaştırabilirsiniz.
Triptik: Orta Çağ ve Rönesans dönemleri boyunca kiliseler için hareketli altar panoları olarak tasarlanan, tema olarak birbiriyle ilişkili ve yan yana üç resmin oluşturduğu grup resimleridir. Triptikler genelde bir orta panoyla bunun yarı boyutlarında iki yan panodan oluşur ve yan panolar ortadakinin üzerine kapanacak şekilde menteşeyle tutturulur. Ana tema orta panoda, ilişkili temalarsa kanatlarda işlenir. Çoğunlukla bütün çalışma predella denen, resimli veya oymalı bir taban veya platform üzerine yerleştirilir. Triptik çeşitlemeleri arasında kitap gibi kapanabilen iki kanatlı diptik ve üçten fazla (çoğunluk beş) kanadı olan poliptik sayılabilir.
TINT(İngilizce) : Bir renge onu daha açık yapmak için beyaz eklendiğinde ortaya çıkan renk bir "tint"tir.
TON (TONE) : Boyalı bir cismin planlarının aydınlık ve karanlık dereceleri. Nesnelerin çeşitli bölgeleri birbirleriyle karşılaştırıldıklarında, aralarındaki açıklık ve koyuluk farklarına ton denir.
Tonoz; mimarlıkta kemerlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan, genellikle tavan örtüsü olarak işlev gören yapı parçasıdır. Çoğunlukla tuğla ve harçla örülür ve alttan obruk, yarım silindir biçiminde görünürTOPLUMSAL ÇERÇEVE, KAPSAM, BAĞLAM (CONTEXT) : Bir yapıtın içinde gerçekleştirildiği sosyal veya tarihsel ortam. Tüm sanatçılar etkileşim içinde oldukları değerleri ve gelenekleri olan sosyal çevrelerde çalışırlar. Bir sanat yapıtının içinde gerçekleştirildiği koşullar üzerine düşünmek üç açıdan önemlidir. İlki , onu gerçekleştiren sanatçı veya içinde yaratıldığı kültür hakkında bilgi edinmemizi sağlamasıdır. İkinci olarak gözden kaçırmamız gereken bir nokta, bir yapıta baktığımızda veya ondan bir şeyler öğrendiğimizde, bunların içinde yaşadığımız zaman, deneyimlerimiz ve inançlarımız nedeniyle önyargılı olabileceğinin bilincine varmaktır. Bizim yorumumuz, resmin yaratıldığı devirdeki yorumdan oldukça farklı olabilir. Üçüncü olarak, bir yapıtın bir kitapta yer alan imgesinin, gerçekleştirildiği yapı içerisinde olduğundan da, halkın izlemesi için konduğu müzeden de farklı algılanacağıdır. Bir sanat eserinin içinde yer aldığı güncel kapsam da bizim onun hakkında ne düşündüğümüz üzerinde belirleyici olabilir.
TUTKALLI BOYA İLE ÇALIŞMA: Plastik tutkalla ( soğuk beyaz tutkal ) toz boya ( nalburlarda satılıyor ) karıştırıp su ile inceltilebilir. Kartona ve beze çalışılır. Toz boyanın su yada yağ ile karıştırılan iki çeşidi vardır.
Tuş : Fırçanın tuval üzerinde sağa sola, aşağı yukarı hareket ettirmeden bıraktığı boya.
Ufuk Çizgisi: Bu bir resimde perspektif çizgilerinin birleştiği yere verilen addır.Ufuk çizgisi bir resimde gökyüzü ve toprağın birleştiği yer olarak, görünür halde de olabilir, teorik olarak da konabilir. Örneğin ağaçların veya binaların ufuk çizgisini kapadığı manzaralarda veya iç mekan resimlerde belirgin değildir. Alışılageldik bir manzara resminde ufuk çizgisi hep ortadan keser çünkü ufuk çizgisi her zaman bakan kişinin göz hizasındadır.
UYGULAMA SÜRECİ/ İCRA (PROCESS) : Yapıtın gerçekleştirilmesinin özellikleri, ayrıntıları, verileri.
UYUM (HARMONY) : Bütünü meydana getiren ilgili öğelerin/parçaların kendi aralarındaki iletişimi. W.Kandinsky`e göre : "Armoni, kompozisyondur." Müzikten ödünç alınan bu terim, resim unsurlarının tatmin edici veya hoşa gidecek biçimde düzenlendiği duygusunu dile getirir.
Üslup :1.Yol, tarz. 2.Bir devre ait sanat stili.
VALÖR (VALEUR, DEĞER) : Bir tonun göreceli şiddeti veya bir tona ait kuvvet. Bir tondaki ışık ve gölgelerin derecesinin getirdiği fark. Renklerin içlerindeki siyah ve beyaz ile ilgilerinden doğan koyu-açık farklarına, değerlerine renklerin valörleri denir.
Vortisizm : Her şeyi kapsayan bir merkezcilik. Ressam ve yazar Wyndham Lewis (1882-1957) tarafından bulunan, kısa bire dönem süren İngiliz avangart resim hareketidir. Bir grup ressam, heykeltraş ve yazar tarafından takip edilmiştir. Nesnesiz ve soyut resmi temel alarak Fransız Kubist ve İtalyan Futuristlerin ideallerini kapsayan, İngiliz resminde soyut resme karşı ilk organize harekettir. Vorticismin tarzı sert, dar açılı ve mekanikti. İsmi, Futurist sanatçı Umberto Bocciori (1882-1916)’nın deklarasyonunu refere eden şair Ezra Pound tarafından konmuştur.
YAĞLI BOYA RESİM TEKNİĞİ: Yağlıboya, yağlıboya fırçaları ile yapılır. Boya üst üste sürülür. Kapatıcı bir tekniktir. Boyalar su yerine bezir yağı ile inceltilir. Spatula ile de çalışılabilir. Böylece farklı bir doku, değişik bir görüntü elde edilebilir. Yağlı boya kağıda yada tuval üzerine çalışılabilir. Fırçalar tiner ile yıkanmalıdır. Çalışma yöntemleri değişebilir. Ama tercihen önce açık tonda çalışmaya başlanması uygundur.
Yalama resim : Kurşun kalem ya da kömür kalemle yapılan resimler üzerine sulandırılmış çini mürekkebi ile açık-koyu değerler koyma tekniğidi
Yan sahın: (Fr. nef latéral; Alm.Nebenschiff) Cami ve kiliselerde ortadaki sahından (nef’ten) sütun ve filpayelerle ayrılmış olan ve ortadaki sahının yanlarında kalan sahınlar. (nef’ler, gemiler.) Yan sahın ekseri ya Orta sahın kadar yüksek tonozlara ya da kubbelere sahip olmazlar.
YALDIZ – BRONZ BOYA:Parlak bir boyadır. Toz yada hazır bulunur. Beyaz ve altın renklidir. Bakır sarısı renginde olanı da vardır. Yağsız olan tüm yüzeylerde kullanılabilir. Fırça ile çalışılır. Fırça, iş bittikten sonra tiner yada benzinle temizlenmelidir. Toz yaldızın özel yağı vardır.
Yanılsama: Birincil olarak resim sanatıyla ilgili olan bir kavramdır ve bir şeyin imgesini oluşturmak anlamında kullanılmaktadır. Aslında düz olan resim yüzeyi üzerinde yaratılan derinlik yanılsaması oluşturabilmek, sanatçıları hep ilgilendirmiştir. Bu mekân duygusu, çeşitli yöntem ve hilelerle elde edilir. Bunlardan birisi nesneleri birbirleriyle mantıki ilişkiler içerisinde yerletirmektir. Bir başka gelenek, ölçeğe dikkat etmektir. Pers pektif dediğimiz yanılsamayı yaratarak ussal mekân yanılsaması yaratmak, resmin önemli meselelerinden biridir. Aynı şekilde gözü yanıltma çabası, 20. yüzyılda da kimi ressamların temel kaygısı oldu. 1960'h yıllarda Avrupa ve Amerika'da ortaya çıkan Op-art, gözün optik kısmını etkileyerek üçüncü boyut etkisi yaratmaya çalışü. Özellikle siyah-beyaz ve simetriye dayalı resimler seyircide hareket izlenimini uyandırmaktadır. Kökeni, Josef Albers'in 1920'li yıllarda Bauhaus'da verdiği derslere dayanan bir soyut resim biçimi söz konusudur. Albers, renk kuramları geliştiriyor ve optik deneyler tasarlıyordu. Op-art, en görkemli dönemini 1965 yılında New York Müzesinde düzenlenen büyük Hassas Göz adlı sergiyle yaşadı. Daha sonra dekoratif amaçlı kullanıldı. Victor Vasarely, Bridget Riley önde gelen isimlerdir. Vasarely, 1940'larda iç içe renkler ve geometrik biçimler kullandığı üslubunu geliştirdi. (…)
Rene Magritte de yanılsama önemli bir unsurdur. Gerçeklik duygusu yaratan ipuçlarını bile bile yanlış kullanarak gerçek dünyanın gizeminden kaynaklanan sürprizleriyle bizi geleneksel görme alışkanlıklarımızdan çıkmaya, mantık dışını anlamaya zorlamaktadır. Yanılsama, çoğunlukla resim sanatında kullanılmaktadır; ama diğer sanatlarda da karşımıza çıkar.
Mimarideki yanılsama yöntemleri, Antik Yunan'a kadar uzanır; bir yapıya bakış açısı değiştikçe çizgi ve biçimlerin de ilişkileri değişmektedir. Atina Akropolündeki dikey çizgilerin her zaman düz görünmesi için yere paralel olan çizgileri eğrileştirerek istedikleri sonucu elde etmeye çalışmışlardır.
Kimi resimlerde perspektif imkânsız sonuçlar doğurur. Hoghan’ın gravürleri buna iyi bir örnektir. Yanlış Perspektif 'adlı resminde, uzak bir tepede görünen bir adam, ön düzlemde yer alan hanın penceresinden sarkan bir kadınla aynı büyüklüktedir ve üstelik kadının tuttuğu mumdan piposunu yakmaktadır. Aynı tepede bulunan ağaçlar, bizden uzaklaştıkça daha büyük görünmektedir. İnekler bizden uzaklaştıkça daha büyük görünmektedir. Köprünün diğer tarafından ateş eden adamın tüfeğinden çıkan duman köprünün bu tarafındadır. Bu durum perspektifin bilinçli ya da bilinçsiz olarak yanlış kullanılmasıyla ilgili bir durumdur. Bu resim, M.C. Escher'in resimlerine de kaynaklık yapmış olabilir. Escher’in resimlerinde bilinçli olarak yanılsama yaratma çabası söz konusudur.
Yarım kubbe: (Osm. nısıf kubbe; Fr. demi coup Alm. Holbkuppel) Dörtte bir küre biçimindeki tonoz ve kubbe. Yarım kubbeler camilerde orta kubbenin ağırlığını ve yanlara itme kuvvetini yapının beden duvarlarına azaltarak getirmek için kullanılır.
Yarım kubbelerin yardımı ile bizde klasik Osmanlı mimarisinde caminin piramidal bir formda yükselmesi temin edilmiştir (esas kubbe).
Yiv : (Fr. cannelure; İng. fluting, groove; Kannelierung) Bir yüzey üzerine açılan düz, ince uzun, oyuk yol. Oluk, oyuk silme.
Yüzey: Boyanın üzerine uygulanacağı malzemedir. En sık kullanılan yüzeyler sulu boya, guaş ve pastel boyakar için kağıt yüzeyler, yağlı boya ve akrilikler içinse astarlı tuvaldir. Freskler doğrudan ıslak alçı üzerine boyanırlar. Sanat tarihi boyunca resimlerin tahta, deri ve hayvan kemikleri üzerine yapıldığı da görülmüştür. Minyatür portrelerin fildişi üzerine yapıldığı da bilinmektedir.
Zıh : Şekillerin kenarları na çekilen çizgi.
Zincirleme karşıtlık: Gözlerinizi bir renk alanına sabitleyip ardından farklı bir tarafa baktığınızda o rengin negatif halini görürsünüz. Bu etki zincirleme karşıtlık ya da kromatik adaptasyon diye bilinir. Renk parçaları bir resim yüzeyinde yan yana konulduklarında her renk yanındaki diğer renkten etkilenir. Çevrelerinin etkisiyle dönüşüme uğrayan renkler, düz beyaz ya da renklendirilmiş başka bir zemin üzerinde olduğundan farklı görünürler. Bu bazen, bir rengin tam olarak tarif edilmesinin imkansız olduğu anlamına gelmekteİLGİLİ SAYFALAR
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın