GEZİ- HATIRA:
SAHİ SİZ “ŞİRAN”A GİTTİNİZ Mİ?
Şiran Gümüşhane iline bağlı “şirin” bir ilçe. Sivas, Giresun, Gümüşhane üçgeninde köşeye sıkıştırılmış ama unutulmamış bir ilçe. Giresun Çamoluk ilçesine yaklaşık 60 km, Gümüşhane Kelkit ilçesine 30 km mesafe uzaklıkta. İl merkezi Gümüşhane’ye doğrudan ulaşımı olmaya tek ilçe. Gümüşhane’ye gitmek için önce Kelkit’e varıp oradan Erzincan-Kelkit-Gümüşhane-Trabzon karayolu takip edip Gümüşhane’ye varırsınız. Şiran- Torul-Gümüşhane yolunu takip ederek de Gümüşhane’ye ulaşılabileceğini söylüyorlar ama o yolun sağlıklı olmadığı için kullanılmamasını tavsiye ediyor konuştuğum insanlar.
Şiran’a ilk gittiğimde Sivas- Refahiye yolundan sola dönüp Çamoluk- Şiran yolunu takip ederken yolda karşınıza ya bir araba gelir, ya da hiç gelmez. Sizi ya bir araba geçer ya da hiç geçmez. Burası bir devlet karayolu olduğu için Allah aşkına hiçbir tabela olmaması eksiklik değil mi? Hele “yolbulan”ınız yoksa Gölova’dan gelen yola yanlışlıkla dönme ihtimaliniz de var. Buraya Şiran, Çamoluk ve Gölova yollarını gösteren yön tabelaları konulamaz mı? Bir vadi içersinden dolana dolana giderken bir yol ayrımında Şiran tabelasını görürsünüz ilk olarak. Yol ayrımı dedim de Suşehri- Şebinkarahisar- Aluçra- Çamoluk yolu ile birleşiyor geldiğiniz yol. Dar bir köprüden geçip solda Çamoluk yol ayrımında siz sağdan ilerleyerek tablo gibi, elde yapılmış resimlere benzer tepelere kondurulmuş köyler ve kasabaları görürsünüz. Çamoluk- Şiran yolu Kelkit vadisinden dolana dolana sizi Şiran’a ulaştırır. Yol tabiatın hırçınlığına rağmen güzel. Böyle hırçın tabiat şartlarına göre ancak bu kadar yapılabilir diye geçiyor insanın içinden.(Yoldan açılmışken: Çamoluk- Gölova yolunun özellikle Çamoluk Gölova arasının hiç de iyi olmadığını belirtmekte fayda var.)
Şiran’a yaklaşık on kilometre yaklaşıldığında bir düzlüğe çıkıyorsunuz. Tabii rakım da 1600 metreleri buluyor ve ilk olarak Şiran uzaktan hayal meyal görülüyor. İleride karşılaştığınız bir yol ayrımında sola Giresun, sağa ise Şiran’a gidiliyor. Yol gayet sakin. Şehir merkezi Çamoluk-Kelkit devlet yolunun solunda biraz içerde kurulmuş. İlçeye iki giriş var. Birisi Çamoluk tarafından gelirken batı girişi, diğeri ise Kelkit tarafından gelirken doğu girişi. İlçeye girişler deki yön tabelalarının benim gittiğimde yeterli olmadığını belirtmek isterim. Özellikle Çamoluk tarafından gelirkenki ilçe girişi hiçte güzel değil. Girişi görmeyip doğu girişinden ilçeye girmişiz. Girişler çift yönlü güzel olsa da sağ ve sol yanlar ile orta orta kaldırım mutlaka daha cazip hale getirilmeli.
Şiran’a girip Öğretmenevi’ni bulup yerleşince hemen etrafı kolaçan ediyoruz. Öğretmen evi gösterişli temiz şato tipi bir bina. Temizliği güzel, misafirperverlikleri yerinde. Öğretmenevi personeline ayrıca şükranlarımızı arz ediyorum.
Şiran iki ana cadde üzerine inşa edilmiş. Birisi doğu girişini takip eden ana cadde, diğeri ise batı girişini takip eden ana cadde. Bu iki ana cadde şehir merkezinde birleşiyor. İlçede merkezinde üç güzel camii gözlemledim. Camiler bakımlı ve temiz. Tabii Türkiye’nin diğer yerlerinde olduğu gibi Cuma günleri hariç cemaat problemi var. İmamlarımız, din görevlilerimiz, aydınlarımız insanımızın vakit namazlarını niçin camide kılmadığı üzerinde araştırma yapmalı, din görevlilerimiz ise cemaati camiye getirmenin yollarını mutlaka bulmaları gerekir diye düşünüyorum her zaman.
İlçede bir yüksek okul olduğu söyleniyor ama görmedim. Nerede, nasıl bir yerde? Bilemiyorum.
Şiran’a gerek Kelkit, gerekse Çamoluk tarafından girişte karşınıza heybetli bir bina çıkıyor. Heybetli oluşu yüksekçe bir yere inşa edilmiş olmasından da kaynaklanıyor. Binanın “Şiran Devlet Hastanesi” olduğunu yaklaşınca anlıyoruz. Devlet hastanesinin hemen altında küçük bir sanayi sitesi mevcut. Tabii “Sanayi Sitesi” denirse. Onun karşısında ise(yolun karşı tarafında) “KÖME, PESTİL FABRİKASI” var.
Devlet Hastanesine giderken hemen yolun sol tarafında yeni bir inşaat başlatılmış. Oraya da “Şiran Fen Lisesi” yapılmış. Güzel bir yer. Genç beyinler, Şiran’ın güzide yetenekleri inşallah buradan aldıkları bilgilerle Şiran’a faydalı olurlar.
İlçe merkezinde ihtiyaçlar haftada bir gün kurulan “HALK PAZARI”ndan ve ilçeye kurulan ülke genelinde yaygın olan BİM, ŞOK, A101 vb. marketler zinciri tarafından karşılandığını görmek mümkün. İlçede birkaç beyaz eşya ve mobilya mağazası bulunmaktadır. Eğer ihtiyacınız olursa, mağaza çalışanlarından birini tanıyıp telefonunu biliyorsanız gece geç saatlerde de olsa alışveriş yapmak mümkün. İstediğin mal veya eşya ellerinde mevcutsa saat geç oldu demezler eve getirip kullanıma hazır bir vaziyette kurup teslim ederler. İlçede herkes birbirini tanıyor. Birkaç gün ilçede kalsanız kimin yabancı olduğunu hemen anlarsınız. İlçede Öğretmenevi’nden başka belediyenin işlettiği “BELEDİYE OTELİ” tabir edilen otelin dışında konaklama yeri yok. İlçede benim gördüğüm iki ekmek fırını mevcut. Çıkardıkları ekmekler gayet lezettli ve güzel.
İlçede Ziraat Bankası dışında bir bankanın şubesinin olduğunu görmedim, ama diğer bankaların “bankamatik”leri mevcut. Para çekme, para transferi gibi işlemleri buralardan yapmak mümkün.
İlçe genelde merkez olarak temiz görünüyor. Trafiğin sakinleştiği akşam ve sabah saatlerinde ilçe merkezinde köpeklerin caddeleri işgal etikleri vehmine kapılabilirsiniz. Bereket versin köpekler sakin ve saldırma gibi bir özellikleri yok.
ŞİRAN’DA BAYRAK TEPE ( EVLİYA ÇELEBİ SEYRANGAHI)
Sırtınızı Kuzeye dönüp yönünüzü gündoğusuna dönerseniz karşınızda Şiran’a hâkim bir tepede nazlı bayrağın dalgalandığını görürsünüz. Belediye tarafından dinlenme yeri olarak düzenlenmiş buraya oturma yerleri yapılmış. Havanın iyi olduğu günlerde burada yer bulmanın mümkün olmadığı söyleniyor. Belediye tarafından hazır mangal yerleri yapılmış olmasına rağmen halkın kendi mangalını götürdüklerini gördüğümü belirtmeliyim. Bayrak Tepe’de türbeyi andıran iki değişik binanın birisinin ibadet için hazırlandığını, diğerinin içinde ise bir mezarın bulunduğunu görürsünüz. Mezarlıklarda ve kabirlerde uyulması gereken kurallar hatırlatılmasına rağmen burada yatan mezarın kime ait olduğunu öğrenemedim. İçeriye ve türbe girişine tanıtıcı bir levha konulmamış. Aynı şeyi Şiran- Kelkit yolu üzerinde Kelkit’e giderken hemen yolun kenarında” Firdevs Hatun Türbesi” var. Türbeye varıyorsunuz ama içerde yatanın kim olduğunu belirten bir tanıtıcı levha konulmamış. Bana göre bu bir eksiklik olsa gerekir. Eğer bu yazıyı bir yetkili okusa lütfedip tanıtıcı levhalar yazdırmaya vesile olurlarsa kendilerine şimdiden teşekkür ederim.
Eğer Bayrak Tepe’nin temizliğine dikkat ederlerse harika bir yer olduğunu belirtmeliyim.
BAYRAK TEPEDE GÜVELDEK TOPLAMAK
Bayrak Tepeye çıkarken merdivenleri tırmanarak çıkarken inişi ana yoldan gezinerek inmek istedim. Burada bulunan çam ağaçlarında binbir derde deva olarak bilinen bizlerin “GÜVELDEK” kitaplarda ise “ÖKSE OTU” adı verilen yabani asalak bir bitkinin varlığını görüp biraz topluyorum. Güveldek daha çok bulunduğu ağacın adını alır. Çam ağacında ise çam güveldeği, meşede ise meşe güveldeği adı verilir. Uzmanlar faydalı bir bitki olduğunu söylüyorlar. İnternete girip “gogul dede”ye”ÖKSE OTUNUN FAYDALARI” diye sorduğunuz zaman da faydaları bir bir sıralanıyor.
ŞİRAN’DA BİR GÜZEL ŞEHİTLİK
Alışkanlık haline getirdiğim bir huyumdur sabah erkenden kalktığımda etrafı gezmek, etraftaki güzellikleri seyretmek, onların fotoğraflarını çekmek. Şiran’da da böyle oldu. Sabah ezanıyla birlikte camiye gitmek için dışarıya atıyorum kendimi. Görülen minareleri takip ederek camiyi bulmaya çalışıyorum. Sabah namazını eda ettikten sonra etrafı gezinirken hemen Şiran Öğretmenevi yakınlarında iki yolun birleştiği yerde güzel mi güzel, şirin mi şirin bir şehitlikle karşılaşıyorum. Hemen isimleri yazılan mübarek zatların manevi huzurlarında birer Fatiha okuyup, fotoğraflarını çekiyorum. Teşekkürler böyle güzel bir şehitliğin yapılmasına vesile olanlara.
ŞİRAN’DA ULAŞIM
Şiran’da şehir içi ulaşım yeni yeni dolmuş adı verilen araçlarla sağlanıyor. Gerçi Şiran’da bir yerden bir yere gitmek yürüme en fazla yarım saat çeker. Onun için dolmuş taşıma işleri daha yeni gelişiyor. Şehirlerarası ulaşım ise daha çok şehirlerarası otobüslerle sağlanmaktadır. Ankara, İstanbul, İzmir ve Trabzon’a hergün otobüs bulmak mümkün. Adana gibi yerlere ise daha çok Kelkit üzerinden sağlanmaktadır. Özel bir taksi ile Kelkit’e gelip oradan istediğiniz her yere gidebilirsiniz. Özel araçla Şiran’a gitmek isterseniz öncelikle Sivas –Zara’ya gelmelisiniz. Zara’dan sonra iki seçenek önünüze çıkabilir. Birinci seçenek Sivas-Zara- Suşehri-Akıncılar-Gölova-Çamoluk-Şiran, İkinci seçenek: Zara-İmranlı-Hafik- Refaiye-Erzincan-Kelkit- Şiran yoludur. Özellikle Sivas- Zara-Gölova-Çamoluk- Şiran yolundan giderken vadi tam bir tabiat harikası. Yollarda zaman zaman durup etrafı seyretmeli, fotoğraflar çekmelisiniz. Zara ile Suşehri arasında 2010 m rakımda “GENİMİN BELİ” ni geçerken bayağı heyecanlanıyor insan. Yol güzel. Genimin Beli’nin Zara tarafında yol boyunca hakiki balı bulmak mümkün. Belin Suşehri tarafında ise güzel alabalık tesisleri var. Bir iki sene içinde biteceği söylenen “GENİMİN TÜNELİ” yolu hem kısaltacak, hem de kışın gidişleri kolaylaştıracaktır.
Sivas-Zara-Hafik-İmranlı-Refaiye- Erzincan-kelkit- Şiran yolunu takip ederseniz kızıldağı zirvesinde heyecanlanmamak mümkün değil. Özellikle dağda bulunan “TÖTÜRGE GÖLÜ” bir harika. Göl kenarında güzel bir alabalık lokantası da var. Yol buyu burada da bal satıcılarını görürseniz şaşırmayınız. Bu yolu takip edip giderken yol kenarlarında ki köy isimlerini gösteren tabelalar size tarihin sıcak koynuna götürebilir. Yol gayet güzel. Üç gidiş, üç geliş şeklinde. “KIZILDAĞ GEÇİDİ” de 2190m rakımda. Erzincan-Kelkit arasında “AHMEDİYE GEÇİDİ” 2120M rakımda. Geçidin bulunduğu yerde bulunan Ahmediye Köyü bir tablo gibi sizi selamlar yoldan geçerken.
ŞİRAN’DA İNSANLAR
Şiran küçük, dar gelirli imkânlara sahip olduğu için dışarıdan göç almamış. Sadece komşu ilçelerden ve Trabzon, Rize gibi yerlerden gelip başka yerlere tayin istemeyen devlet memurları buraya yerleşmiş. Onlarda bir elin parmaklarının sayısı kadar. Kışın Şiran’ın nüfusu on binlerde olsa da yazın elli, hatta altmış binlere çıktığı söyleniyor. Ki bu şehir merkezinin nüfusu. Bir de köylere gelen yazlıkçılar var. Yazlıkçılar dedim de; Şiranlı olup da İstanbul, Ankara vb. yerlere yerleşenler yazın mutlaka Şiran’a gelip yazın sıcağından kurtuluyor. Hem kışlık yiyecekleri hazırlıyorlar, hem de enerji depo ediyorlar; böylece de “vatanı asli” ile irtibatlarını kesmemiş oluyorlar. Halkın tamamı öz be öz Türk, Öz be öz Oğuz Soylu, BÜYÜK ÇOĞUNLUK Hanefi- Maturidi mezhebine bağlı, bazı köylerde “Alevi” adı verilen, Aleviliği mezhep kabul eden, itikatlarını o yönde geliştiren insanların varlığı da biliniyor ama Şiran’da Alevi’de, Sünni’de kardeşçe yaşamayı şiar edinmişler. Türk ve Müslüman olmaktan da gurur duyuyorlar.
ŞİRAN’DA GEÇİM KAYNAKLARI
Şiran’da devlet memurluğu dışında halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanıyor. Dışarıya fazla göç vermesi sebebiyle arazilerin büyük bir kısmı boş duruyor. “Adamı eksen biter” denecek güzellikte arazilerin boş durması hem Şiran için hem de memleketimiz için büyük bir kayıp olsa gerekir. Devletin özendirici tedbirler alarak boş arazilerin ekimi sağlanabilir veya buralarda kurulacak çiftliklerle modern hayvancılık yapılabilir. Kurulacak çiftlikler bu bölgenin kurtuluşu da olacağından eminim.
Şiran’a kurulacak çiftliklerin başında bir de “ALABALIK” çiftlikleri olmalı. Birkaç tane ALABALIK tesisinin olduğu söyleniyor.
ŞİRAN’DA TOMARRA ŞELALESİ
Şiran’dan çıkıp Çamoluk istikametinde giderken yolun sol tarafında Tomarra Şelalesi tabelasını görürsünüz. Şelale tam bir tabiat harikası. Özellikle yaz aylarında oturacak yer bulmazsınız diyorlar. Kışın ise şiddetli rüzgârdan pek giden yok. Kışın rüzgârdan korunup şelalenin güzelliğini seyredecek hem de sıcak çayını içecek belki de yemeğini yiyecek bir tesis inşa edilirse TOMARRA’nın güzellikleri kış turizmine de açılmış olur. Tabii bunu için de ileri görüşlü idarecilerimiz ve vatansever müteşebbislerimizin fedakârca çalışmasına bağlı. Böyle müteşebbislerin Şiran’da olduğuna inanmak istiyorum.
SON SÖZ
Şiran hakkında son sözü söylemeden ülkemizin güzide bilim adamlarından Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ’nin de Şiran’lı olduğunu söylemeliyim. Ayrıca Ülkücü Milliyetçi camianın çilekeşlerinden Bünyamin BALTA’nın da Şiranlı olduğunu biliyorum.
Şimdi son söz olarak:
- Türbelerede mutlaka tanıtıcı yazılar bulundurulmalı. Şiranlılar Kümbet dese de burada yatan ulu kişinin kim olduğunu bilmek Fatiha okumak için oraya varanın hakkı olsa gerekir.
- Özellikle siyasette etkili olanlar ağırlığını koyarak özendirici tedbirlerle boş arazilerin tarıma açılması ve hayvan çiftliklerinin kurulması sağlanmalıdır.
- Şiranlı zenginler de sadece başkasını imal etiği malları satmak yerine yanlarında üç beş işçinin çalıştığı çiftlikleri kurabilirler veya çiftlik ürünlerinin değerlendirildiği tesisler de kurabilirler.
- Şiran-Kelkit o bölgede yetişen şeker fasulye denen kuru fasulyenin çok kıymetli olduğu bilinmektedir ve bu bölgede daha güzel yetişmektedir. Ayrıca bu bölgede çıkarılan tereyağı ülkemizin en makbul tereyağlarından olduğu da bilinmeli ve üretimin arttırılması ve üretimin modern şekillerde yapılması sağlanmalıdır.
- Şiran’da arıcılık geliştirilmeli, güney bölgelerimizden arıcıların yazın arılarını Şiran bölgesinde konaklamaları sağlanmalı, Şiranlı arıcıların da kışın sahil kesime gitmelerinin önü açılmalıdır. Arılar hem bal üretimi yaparken, hem de çiçeklerin tozlaşmasını sağlayacak bu da verimin daha da güzel olmasına sebep olacaktır.
- Şiran’ın ortasından geçen ve Şiran’ı ikiye bölen dere Kelkit Çayına kadar ıslah edilmeli ama derenin temizliği de mutlaka sağlanmalıdır. Dere içersindeki ağaç dallarına, selin getirdiği ağaç kırıntılarına ve büyük taşlara takılıp kalan atıkların verdiği çirkinlik mutlaka önlenmelidir.
- Şiran’da yayla turizmine açılmalı, yazın yayla niyetine insanların Şiran’a gelmelerinin önü açılmalı. Önü açabilmek içinde cazip tekliflerle insanların Şiran’a gelmeleri özendirilmelidir.
Musa SERİN
Emekli Öğretmen
Not:Şiran'da kaldığım zaman zarfında bizimle alakadar olan, kendileriyle tanışmaktan şeref duyduğum: Öğretmen İdris GEDİK, Saadet Partisi Şiran İlçe Başkanı Şinasi KAHRAMAN ve Muhsin AYGÜN Beyefendilere şükranlarımı arz ediyorum.