Şair Evlenmesi Hakkında Bilgiler Konusu ve Özeti İbrahim Şinasi

15.11.2016

 
 
 
 
 
 
Yazıda “İbrahim Şinasi'nin Şair Evlenmesi   romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “İbrahim Şinasi'nin Şair Evlenmesi ” hakkında bilgiler “  İbrahim Şinasi'nin Şair Evlenmesi “   romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları, “İbrahim Şinasi'nin Şair Evlenmesi   adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 
ESER HAKKINDA 
 
İbrahim Şinasi'nin ilk olarak 1860 yılında Tercümân-ı Ahvâl’de tefrika edilen ardından kitap olarak basılan Türk edebiyatının batılı anlamdaki ilk özgün tiyatro eseridir. Bu eserin türü ise  töre komedisidir ve  tek perdelik piyes özelliği taşır. Eser İki perde olarak yazılmıştır ancak ilk perdesi hiç yayımlanmamış ve sahnelenmemiş olduğundan “tek perdelik komedi” olarak bilinmektedir. [1]
Daha önce yazılmış tiyatro eserlerinin varlığından söz edilse de Şair Evlenmesi,  Türk edebiyatında batılı tarzda yazılmış olan  ilk tiyatro eseri olarak kabul edilir.  Türk edebiyatında geleneksel  doğaçlama tuluat tiyatrosundan, metne dayalı tiyatroya geçiş bu eserle olmuştur.
 
Buna rağmen eser, konusu, komedi tarzında yazılmış olması, nedenleri ile geleneksel Türk tiyatrosunun da izlerini taşır.  Tuluat tiyatrolarımızda olduğu gibi   kelime oyunlarına, sözcüklerin bilinmemesinden ve yanlış anlaşılmasından kaynaklanan  yakıştırmalara ve söz cambazlıklarına da değinmektedir.  Eser, Fransız tiyatrosunun ve  Molière’in de taşımaktadır.[2] Eser,  yayınlandığında bazı olumsuz tepkiler almış,  “Ceride-i Havadis” yazarları bu tefrikayı tiyatro değil  kocakarı masalı diye nitelemiştir.[3] Eser halk tarafından da pek ilgiyle karşılanmamış, sonra da unutulup gitmiştir. Eser uzun bir müddet sahnelenmemiş ancak ikinci Meşrutiyetin ilanından sonra, İbrahim Necmi Dilmen tarafından Selanik’te amatör bir tiyatro topluluğuna   sahnelen dirilmiştir.[4]
 
Eserin Dolmabahçe Saray Tiyatrosu’nda sahnelenmek üzere, Sultan Abdülmecid tarafından ısmarlandığı [5] veya özel  tiyatroları tarafından sipariş verildiği söylense de   oyunun sarayda oynandığına dair bir bilgi yoktur.[6]
Şinasi eseri  1860’ta Tercüman’ı Ahval’in 2.-3.-4.-5. sayılarında tek perde olarak yayımlanmıştır. [7] 1873’te şairin ölümünden sonra Mehmet Tayfur adında bir kitapçı tarafından Selanik’te kitap olarak da basılmıştır. [8]
 
KONUSU
 
Şinasi bu komedisinde batıl itikatlara inanmanın yanlışlığı, görevini ve halkın cahilliğini çıkarları uğruna kötüye kullanan din adamların, görücü usulü ile evlenmenin sakıncalarını, cahilliğin ne denli kötü sonuçlar doğuracağını vb işlemiştir. Din, batıl inanışlar, yanlış ve zararlı gelenekler, din adamı kisvesiyle halkı çıkarlarına göre yönlendiren din adamları  ve  iki yüzlükleri ve tellal kadınlar ile görücüler aracılığıyla yapılan evlenmelerin yanlışlığı dile getirilir.
ANAFİKİR: 
Görücü usulüyle evlenme  çok tehlikeli ve yanlış bir şeydir. İnsanlar evelenecekleri kişileri görerek ve  tanıyarak evlenmelidir. İmam  da olsalar,  cahil insanlar halkı çıkarlarına göre yönlendirebilmektedir.
OLAYIN GEÇTİĞİ MEKÂN: 
 Olay eserde belli edilmese de İstanbul da bir mahalle ve  gelin odasında geçmektedir.
 
ESERİN DİLİ VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ: 
Eser yazıldığı zamana göre sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır.  Yazıldığı zamanın mahalli dil ve lehçe özelliklerine dikkat edilmiş, kişiler milliyet ve eğitim düzeylerine uygun bir  konuşma diliyle  konuşturulmuştur.
 
KİŞİLER

 MÜŞTAK BEY: Güvey ve Kumru Hanımın aşığı. Körü körüne hareket eden, biridir. Müştak Bey alafranga tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle hoşa gitmeyen, fakir fakat  eğitimli ve şair biridir.
KUMRU HANIM: Müştak Beyin sevgilisi ve Sakine Hanımın genç ve güzel kız kardeşidir.
SAKİNE HANIM: Kumru Hanımın büyük kız kardeşidir. Kumru Hanıma göre yaşlı, çirkin, kart, kambur ve evde kalmış bir bayandır.
 HİKMET EFENDİ: Müştak Beyin en iyi dostlarından biri. Çok pratik zekâlı bir kişiliğe sahiptir. Müştak Beyi zor durumdan kurtaran kişidir.
ZİBA DUDU: Evlenmeye aracılık yapan laf taşıyan ve ortalığı karıştırmayı seven kılavuz kişidir.
HABBE KADIN: Müştak Beyin yengesidir. Çok aceleci ve panik bir kişiliğe sahiptir.
EBULLAKLAKATÜL’ENFİ: Sakine Hanımın nikâhını kıyan imamdır. Çok düzenbaz, dini başka şeylere alet eden, geveze, gürültücü, iri ve uzun burunlu çirkin biridir.
BATAK ESE: Mahallenin bekçisidir. ne duyarsa duysun, hemen buna inanan ve her işe burnunu sokan biridir.
ATAK KÖSE: Mahallenin süprüntücüsüdür. İmama yardakçılık yapanlardan biri de odur.
MAHALLELİ: Eserde mahalleden tiplerde vardır. Bunlar genellikle cahil ve dedikoducu kişilerdir. Bunların çoğu esnaftan seçilmiştir. 
 
KISA ÖZET
 
Batılı tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle mahallede pek sevilmeyen, eğitimli olmasına rağmen saf bir yapıya sahip Şair Müştak Bey, sevdiği Kumru Hanım'la, kılavuz ve yenge hanımlar aracılığıyla evlenmiştir. Nikâh sonrasında kendisiyle evlendirilen kişinin, Kumru Hanım'ın çirkin ve yaşlı ablası Sakine Hanım olduğunu görünce önce bayılır sonra itiraz eder. Mahallelinin de işe karışmasıyla başına gelenleri kabul etme mecburiyetinde kalan Müştak Bey'in imdadına arkadaşı Hikmet Bey yetişir. Hikmet Bey'in mahalle imamı Ebulaklaka'ya verdiği rüşvetle olay çözülür, yapılan hile sonuçsuz kalır. Sonunda muradına eren Müştak Bey Kumru Hanım'a kavuşur. Ancak Hikmet Efendi birbirleriyle görüşmeden evlenmeye kalkmanın sonucunun kötü olacağını söyler. Müştak Bey'in aklı başına gelir.
 
[1]  https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eair_Evlenmesi
[2] Abdulhalim Aydın, Şinasi’nin Şair Evlenmesinde Fransız Etkisi, Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı:1
[3] https://www.edebiyatfatihi.net/2013/10/sair-evlenmesi-tiyatrosunun.html
[4] Şemsettin Kutlu, Şair Evlenmesiİstanbul, 2000]
[5] Nükhet Eren, Şair Evlenmesi’nden Vilyem Şekspiyer’e tiyatro, Birgun gazetesi, 08.06.2014
[6] Abdulhalim Aydın, Şinasi’nin Şair Evlenmesinde Fransız Etkisi, Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı:1
[7]   https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eair_Evlenmesi
[8] Nükhet Eren, Şair Evlenmesi’nden Vilyem Şekspiyer’e tiyatro, Birgun gazetesi, 08.06.2014

1

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Esa

Esa

2 years ago

Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı ilk yerli dram eserinden sonra Türk edebiyatında yazılan II. Dram,   Ali Haydar Bey’e ( d. 1836 Mihaliç- Ö. 1914 İstanbul) aittir. Ali Haydar’ın yazdığı bu dramın adı ise Sergüzeşt-i Perviz adlı oyundur. Ali Haydan bu oyununun önsözünde “Şiirimize bir trajedi yolu açtım.” Diye yazarak Türk edebiyatında ilk trajedi örneği yazmaya çalışmıştır.   Ali Haydar, Sergüzeşt-i Perviz adlı eserinde daha sonra Namık Kemal’in Sergüzeşt-i Ali bey, Recaizade Ekrem’in Araba Sevdası adlı eserlerinde karşımıza çıkacak olan ve Tanzimat döneminde oldukça yaygın olarak işlenen mirasyedi erkek ve fettan kadın tiplerinin üzerine kurgulanan bir oyun yazmıştır.   Bu oyunda batılı yaşama özen duyan Perviz, geleneksel değerlerden uzak kalmış, maddiyatçı fesat ve akıllı bir kadın olan Hoşhuma’nın pençesine düşmüştür. Bkz .ALİ HAYDAR ( MİHALİÇLİ- OYUN YAZARI) VE SERGÜZEŞT-İ PERVİZ