Şair ne tez gocaldın sen?
Nimetse de güzel şer,
Şair olan gam da yer.
Ömrü geçer bu adetle,
Uğurlu bir saadetle.
Gören bana nedir der:
Saçlarına düşen bu den?
Şair, ne tez gocaldın sen!
Dün bana kendi elinde
Gül getiren bir gelin de
Gözlerinde bin bir sual
Heykel gibi dayandı lal…
O bahtiyar güzelin de
Ben okudum gözlerinden:
Şair, ne tez gocaldın sən!
Avcılığa meyil saldım,
Gece – gündüz çölde kaldım,
Dağ başından inip düze
Bir ok gibi süze – süze
Kaç ceylana nişan aldım;
…Cevap geldi güllelerden:
Şair, ne tez gocaldın sen?
Bazen yüce, bazen asta,
Naklet sazım benim telim üste.
Andı yalan, aşkı yalan,
Dostluğu da rüşvet olan,
Yürek yıkan bir iblis de
Yüzevari der bazen:
Şair, ne tez gocaldın sen!
Saç ağardı, ancak yürek
Alevlidir evvelki tek.
Saç ağardı, ancak ne gam!
Elimdedir hala kalem…
Bilirim ki, demeyecek
Bir sevgilim , bir de Vatan:
Şair, ne tez gocaldın sen!
Gocalmak: Kocamak, yaşlanmak
Lal: sessiz
Asta: Yavaşça
Yüzevari: Yüzüne