Yorgun sesiyle sordu; yaşlı bir kadın; şimdi şairler ne yazar? aslında boş işlerdi belkide luzumsuzdu birlerine göre
herşeyi oluruna bırakıyorum bulutları,yağmurları.gök kuşağını
yazıyordum ben
ırmakları kendi haline bırakıyorum
çakıl taşlarını izliyorum
buğulu camdan bakıyorum
yağan yağmuru,
saçak altına sığınan kuşları
yıldızları,okyanusları.gemileri
limanları,denizfenerlerini
düşünüyorum
işte dizelerim sıralanıyor
duyuyormusun?
düşünceler uzaklaşıyor,
yoğunlaşınca,bazen
Bermuda şeytan üçgeninde
boğuluyorum
gün batımı sokakların çoşkusunu
sokak lambasının loş ışıklarını
bir kızın telaş içinde fırından
ekmek almasını
kuşların yuvalarında dönme
sevincini yazıyorum
Yaşlı kadın söylendi;
bende yazardım bir zamanlar;
köşklerde otururdum
sonra sevdalandım birine
bütün şiirleri yırttım
sevdaya dair ne yazdımsa
herşey sukut oldu
sarı sayfalı defterime yazdığım
şiir defterimi kapattım
ay akçaydı yağmur dinmişti
yıldızlar parlıyordu