Salih Peygamber ve Semud Kavmi

11.06.2022

 

Salih Peygamber ve Semud Kavmi

 

Sâlih Peygamber Kur’ân-ı Kerîm’de Hicaz ile Şam arasında oturan Semûd kavmine gönderilmiş olduğu bildiren peygamberdir. ( (el-A‘râf 7/73; en-Neml 27/45)

 

Dini metinlerde Salih Peygamberin şeceresi ( soy kütüğü ) “Nûh oğlu Sâm oğlu, İrem oğlu Âmir (Âbir) oğlu Semûd oğlu Hâzir oğlu Ubeyd oğlu Mâşih (Mâsih) oğlu Esif (Âsif) oğlu Ubeyd oğlu Sâlih şeklinde onbirinci göbekten[1] Hz. Nûh’a bağlanır.”[2]

 

Kur’an ve dini eserlerde Salih Peygamber “milleti arasında güvenilir, hastaları ziyaret eden, zayıfları ve yoksulları gözeten, hayır işleriyle uğraşan, kendisinden ümit beklenen bir kimse” olarak tanımlanır. (Hûd 11/62). Beyaza çalar kırmızı benizli ve düz saçlı, Hz. Îsâ gibi o da ayakkabı giymeyen, yalınayak yürüyen birisi [3]olarak tasvir edilmiştir.

 

Ad Kavminin yaşadığı Hicr bölgesi “ Medine-Tebük yolu üzerinde Teymâ’nın yaklaşık 110 km. güneybatısında, sarp kayalıklarla çevrili vadi ve bu vadideki şehrin adıdır.“ Antik Hicr kenti “bugünkü Alâ adlı yerleşim biriminin 15 km. kuzeyine düşmektedir. Bu şehirden günümüze kadar gelen kalıntılar ve dağlarda yontulmuş evler buranın eskiden bir uygarlık merkezi olduğunu gösterir.”[4]Eski metinlere göre de Hicaz ile Şam arasındaki Vadi el-Kura’da olan bu kavim dağları oyup, görkemli ve sanatsal yapılar inşa eden, hak yoldan sapan, putlara tapan, yeryüzünde fesat çıkaran, azgınlık eden, peygamberleri inkâr eden bir ahalidir.

Salih Peygamberin doğru yola getirmek için gönderildiği Semud Kavmi,, eski bir Yahudi kabilesi veya Âd kavmiyle aynı soydan gelen eski bir Arap kabilesi olarak anlatılır. Semud Kavmi , Ad Kavminin yok olmasından sonra Batı Şeria, Lut Gölü, Lübran, Filistin ve İsrai'in bulunduğu bökgeye yerleşen, helak edildikten sonra da Lut Gölünün suları altında kalarak yok olan bir kavim olarak anlatılır. 

 

Salih Peygamber Semud kavmini yola getirmek için, pek çok mucizeler de göstererek bu kavmi doğru yola ve dine getirmek için vazifelendirilmiş bir peygamberdir. Salih Peygamber kavmini yola getirmeye çalışmış,  Allah’a kulluk etmeleri için davet etmiş, Allah’a karşı gelmemelerini, ona şükretmelerini istemiş; O’nun emir ve yasaklarını bildirmiş fesat çıkarmamalarını istemiştir.

Onları ikna etmek için mucizeler de göstermiştir. Sâlih peygamberin Semud kavmine gösterdiği mucizelerden birisi de bir kayanın içinden gebe bir deve çıkarmasıdır.  El-Kâtibe denilen bir kayanın içinden çıkardığı deve hemen doğurmuş. Sâlih peygamber ahaliye bu deveye iyi bakmaları için tembih etmiş ama Semud Kavmi onu “ büyülenmiş olmakla, şımarıklık ve yalancılıkla suçlayarak”  (en-Neml 27/47; el-Kamer 54/23-25) içtiği su kadar süt veren bu deve ile suları nöbetleşe paylaşmamak için önce ayaklarını kesmişler sonra da deveyi öldürmüşlerdir.  [5]

Semud Kavmi, Salih Peygamberin izinden gitmeyi reddedip, putlara tapınmaya da devam edince Allah, gökten şiddetli bir ses göndererek hepsini helâk etmiş; yalnızca Sâlih Peygamber ve ona inanan 120 kişi kurtulmuş, diğer ahali ise yok olmuştur. “ Allah, dördüncü günün sabahında korkunç bir gürültü ve yıldırımların ardından gelen, şiddetli bir sarsıntı ile onları helâk etti (el-A‘râf 7/78; Fussılet 41/17; el-Kamer 54/31)

 

Kurân-ı Kerîm'de Salih peygamber’den söz eden 22 âyet vardır (msl. Arâf/73, 79;

Hûd/61, 68; Şuarâ/141-159; Neml/45-53 vs).

 

Salih Peygamber ve Semud kavminin başına gelenler bir çok şaire ilham olmuş, Mevlana’nın mesnevisi dahil bir çok edebi eserde bu olaydan söz edilmiş veya şiirlerde bu olaya telmih edilmiştir.

 

Sâlih'e bir deve eyledik ihsân

Kayanın içinden çıktı nâgehân Harâbî

 

KAYNAKÇA 

 

[1] Dilaver GÜRER, MESNEVÎ'YE GÖRE HZ. SÂLİH’İN DEVESİNİN VE SEMÛD KAVMİNİN HELÂKİNİN TASAVVUFÎ ANLAMI, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Yıl: 2016/2, Sayı: 37

[2] AHMET GÜÇ, https://islamansiklopedisi.org.tr/salih--peygamber

[3] Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Ankara 2004, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., c. I, s. 125.

[4] AHMET GÜÇ, https://islamansiklopedisi.org.tr/salih--peygamber

[5] İbn-i Kesir, Kur'an-ı Kerim Tefsiri, C.6, çev. Dr. B. Karlığa, Dr. B. Çetiner, Çağrı Yy, İst. 1984.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar