Samsâm Nedir Keskin Kılıç

 

Osmanlıca yazılışı Samsâm:   صمصام

 

Samsam sözcüğü Arapça kökenlidir ve sözlüklerdeki tarifi:  Keskin kılıç, (seyf-i bürrân- seyf-ü sârim. ), keskin olmak [1] şeklindedir.

 

Eski dönemin edebi eserlerinde ve divan şiirinde karşımıza çıkan bu kelime keskin kılıç, keskin olmak gibi gerçek anlamları ile kullanılır. Bu kılıçların çifte su verilmiş çeliklerden yapıldığı, çok parlak olduğu, şimşek gibi parıldayıp[2] bir yere çarptığında kıvılcımlar çıkardığı anlaşılır.  Bu nedenle samsamlar şimşeğe benzetilir.  Bazı dizelerden anlaşıldığına göre samsam denilen kalıçların zehirli olabildiği de anlaşılır.

 

Samsam sözcüğü genellikle berk, şimşek, kıvılcım sözcükleri ve benzetmeleri ile kullanılmıştır.

 

Olsa ger bâd-ı semum gazabından pür- tâb

Oldu ateş – zer hırmen- kede-i ehl-i inâd      Nedim

 

Berk-i samsâm cila-dâde-i rûşen güheri

Ser-i bed- hâhına ta haşr yağardı samsâm   Sami

 

Eğer gazabı sam yeli gibi olsaydı parlak demirden yapılmış cilalı kılıcı haşre dek kötü emelli kimselerin başına yağardı.

 

Arap cengevarlerinden Amr İbn-i Maadi adlı bir İslam kahramanının çok ağır ve keskin bir kılıcı olduğu bu kılıca da Samsame dendiği, Amr ve bu kılıcından İslam tarihinde çok söz edildiği de bilinmektedir. [3]

 

KAYNAKÇA

 

[1] https://remzi.cagdassozluk.com/buyuk-osmanlica-sozluk-madde-19030.html

[2] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEN, 1996, s. 424

[3] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEN, 1996, s. 424