Yüreğimin bahar sevinci kaybolmuştu zaten. Yıllar bile buz kesmişçesine keskin bir acıyla yakarak içimi, geçip gidiyordu. Sen yoktun ve yokluğun her bir anımda, yalnızlık kokulu satırlar yazdırıyordu bana. Mesela şuan; o kadar kimsesiz ki yüreğim; evimiz, sokağımız ve bu şehir.
Adım adım evimize ilerleyen ayaklarım, burnuma meydan okurcasına süratle ilerliyor. Çünkü adımlarım bile sokaktaki yemek kokularının, seni bana hatırlatacağını bildiği için eve biran önce ulaştırma çabasına giriyor. Fakat bilmediği birşey var ki; o da zaten herşey seni hatırlatmaya yetiyor. Hele ki eve yaklaşınca, balkona ilişiyor gözlerim.
Ah be güzeller güzelim! Beni hep gecikince orada beklerdin. Biraz endişeli, biraz da beni görme sevinci, tebessümle başını sallardın ve "nerede kaldın deli kızım" diye seslenirdin. Şimdi yine o balkona geçip "DELİ KIZIM" demeni bir bilsen ne kadar isterdim. Bu istegimin imkansızlığı, boğazıma çöreklenip kalıyor her seferinde. Olsun, bazen imkansızı istemek bile; kocaman bir umudun göstergesidir.
Umutlu yaşamayı sen öğrettin bana. Hayat kaybettiklerimizi geri getirmese de umut etmek kalacak hep heybemizde... Filiz Çakmak
Sevim Kınalı
7 years ago
Filiz Çakmak
7 years ago
Sevim Kınalı
7 years ago