KategorilerYabancı Roman Özetleri Romancılar Senden Önce Ben Hakkında Bilgi Özeti Jojo Moyes

Senden Önce Ben Hakkında Bilgi Özeti Jojo Moyes

17.02.2015

 

Senden Önce Ben, Jojo Moyes
 

1969 Londra, İngiltere doğumlu olan Jojo Moyes yazarlık kariyerinde zirveye  “Senden Önce Ben “ romanı ile ulaşmıştır. 45 yaşındaki romancı Halen  Londra’da yaşamaktadır. 

Yazarlık kariyerine 2002 yılında yayınladığı Sheltering Rain romanı ile başlayan Jojo Moyes’in  özgün adı “Me Before You “  olan Senden Önce Ben  adlı romanı oldukça sevilmiş, pek çok eleştirmen tarafından da olumlu  eleştiriler almıştır.  Yoğun bir duygusallık ve çarpıcı bir konuyu işleyen roman pek çok ülkede en çok satan romanlar arasına girmeyi de başarmıştır.  İngiltere de en çok satan romanlar arasında uzun süre listelerde kalan romanyazarın en  çok sevilen romanları arasındadır.

“Eleştirmenlerden tam not alan ve büyük beğeni kazanan “Senden Önce Ben “ romanı bir çok kitap eleştirmeni tarafından okunması gereken romanlar listesine eklendi bile.”

ARKA KAPAK’TAN

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün…

“Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz.”Tracy Williams

“Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz.” Dooster

“Arkadaşların elden ele dolaştıracağı bir roman olacak. Moyes karizmatik, gerçekçi ve çarpıcı karakterler yaratmayı çok iyi biliyor.” The Independent

“Sizi bu kadar içine çekecek başka bir kitap bulmanız çok zor. Yıllardır okuduğum en güzel kitap.”
Gill B.


KONUSU

Lou, İngiltere’nin ufak bir kasabasında çoğu insana göre basit bir hayat yaşayan genç bir kadındır. Çalıştığı kafede  “kolayca mutlu olabilmeyi bilen Lou, küçücük dünyasında her şeyi sorgulmakta ve cevaplar bulmaktadır.  Bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık olduğudur.

Bir gün çok sevdiği işini kaybeder . Özel bir alalnda özel bir eğitim almadığı için  bir süre farklı işlerde  çalışmak zorunda kalmıştır. Hiç bir işinde aradığını bulamaz.
Geçirdiği motosiklet kazasıyla ile tekerlekli sandalyeye mahkum  ve  hayata küsmüş olan Will, artık mutlu olamayan birisidir. Kararmış dünyasında  umutsuzluk içindeyken hayatını son vermek kararına ualşamıştır.  İşler öyle bir haldeyken  karamsar Will  ile  Polyannacı Lou’nun yolları kesişmiştir.


    KİTABIN KAHRAMANLARI:

·         WİLL TRAYNOR:  Bir zamanlar hayatı doya doya yaşamış  fakat geçirdiği kaza  sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum olan hayata küsmüş olan bir adamdır.

·         LOUİSA CLARK: Küçük bir kasabada sade fakat renkli bir  hayat yaşayan küçük olaylardan bile mutlu olmayı beceren , hayata pozitif bakan, olumlu karaktere sahip bir kızdır.

·         PATRİCK: Lou’nun sevgilisi

·         NATHAN: Wili’nin diğer bakıcısı

 

Louisa Clark İngiltere’nin ufak bir kasabasında bir kafede calısmaktadır. Çalıştığı kafede  kolayca mutlu olabilmeyi bilen Lou, küçücük dünyasında her şeyi sorgulmakta ve cevaplar bulmaktadır.  Bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık olduğudur. Bir gün çok sevdiği işini kaybeder . Kafenin kapanması üzerine işsizler kurumuna bas vurur.  Özel bir alanda özel bir eğitim almadığı için  bir süre farklı işlerde  çalışmak zorunda kalmıştır. Hiç bir işinde aradığını bulamaz.  Son olarak bir hasta bakıcılığı işi bulur ve görüşmeye gider. Camilla Traynor ‘ın oğlu Will 2 yıl önce kaza geçirip felç olmuştur. Oğlu için bir bakıcı aramaktadır.

Louisa annesi, babası, kız kardeşi Treena ve onun 5 yaşındaki oğlu Thomas ile birlikte yaşamaktadır. 6 yıldır birlikte olduğu Patrick adında bir erkek arkadaşı vardır.

En sonunda karşısına çıkan  hasta bakıcılık işini kabul etmek zorundadır.  Pek gönüllü olmasa da hem işsiz oldugu için hemde güzel maaş verildigi için bu işi kabul etmiştir.  Ailesi Louisa’nın işini duyunca çok memnun olmaz ama maaşı normale göre daha fazla ve altı aylık süreli  bir iştir.

Bakacagı kişinin adı  Will Traynor’ dur. Karşısına 25 yaşında yakışıklı bir adam çıkmıştır. İlk başlarda Will Traynor ile  iyi anlasamazlar. Louisa’nın ilginç bir tarzı vardır. İşe ilk girdiginde de Will’in dikkatini çeker.  Will Traynor çok aksi, bir o kadar da umutsuz bir  vakadır. Yapılan hiç bir şeyden hoşlanmayan, yaptıgı işten hiç zevk almayan,  sürekli neden ben sorularıyla boguşan bir adamdır.

Will yıllarca  hayatı doyasıya yaşamış, ama  geçirdiği bir motor kazası sonrasında  bir tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır.  Ellerinin ve l parmaklarının dışında başından aşağısını hissedemeyen ve hareket ettiremeyen Will için tek kurtuluş kendisini öldürmektir.

Will’in tek bakıcısı Lou degildir. Bir de Nathan vardır . Nathan uzun zaman dır burada calışmaktadır . Nathan’ın işi Will’in altını degiştirip banyosunu yaptırmaktır.  Will intihar etmeye kalkışmış bu yüzden bileklerinde yara vardır. Wily intihar etmeye kalkıştığı için de  muhtemelen  bir başka bakıcıyı armaka ozrunda kalmışlar ve bu yüzden Lou da bu işe girmiştir.

Will’in tekrar intihar etmesini engellemek için de Lou işe alınmıştır. Lou ile Will ilk başlarda pek de anlaşamazlar ve sürekli olarak birbirleri ile uğraşmaya başlamışlardır. Will ilk zamanlarda  Lou ile hiç konuşmaz.  Lou  onula konuşmak için çabalamakta ama  ama çabaları karşılıksız kalmaktadır. Will felç olduğu için ve her işinde başkasına muhtaç olduğu için mutsuzdur.  Lou’nun görevi  ise bakımdan çok Will’i neşelendirmektir.

Lou işi tam  bırakmak üzereyken Will,  Lou’ya alışmaya  onun giyim tarzına, hareketlerine, düşüncelerine gülmeye başlamıştır. lou artık will’e alısmıstır .İyi anlaşmaya beraber vakit gecirmeyi sevmeye baslamıslardır. Birgün Will’in eski kız arkadaşı Alicia ve Eski arkadaşı Rupert gelir. Evleneceklerini söylerler. Will buna üzülür ve bir süre sessizleşir.

Lou ise sevgiliis Patrıck ile altı yıllıkbir beraberlikleri vardır. Patrick,ise  Will’i sandeliyeye  mahkum biri olarak görmektedir. Oysaki Will’yakısıklı ve o kadarda cekici bir genç adamdır. Lou ile Will’in araları düzelmeye başlamıştır. Bir gün Lou ile Wil,  altyazılı film izlememiş ve çok beğenmiştir.  Lou,  bir gün Will’i hastaneye  de götürür.

Birgün Will ateşlenir  o gece Camilla Traynor gelemeyeceği için Lou ,  Will’in yanında kalır.  Lou, uzun süredir traş olmayan  Will’i ikna eder ve  saçını kesip onu traş eder.  O gün Will’in kız kardeşi Georgina gelmiş , Lou,  Bayan Traynor ve Geogina’nın konuşmalarından  Will’in  intihar girişiminde bulunduğunu da duymuştur. Görevinin Will’in intihar etmesini engellemek olduğunu anlamıştır.  Will’in intihar etmeyi tasarladığını , intihar etmek için  için İsviçre’ye Dignitas’a gitmek istediğini öğrenmiştir.  Çünkü Dignitas’ta ötanazi yasaldır.

Will annesi ile  bir anlaşma yapmıstır . Eğer altı ay içerisinde bir gelişme olmazsa  Will Dignitas’a gidecektir. Lou’nun vazifesi  Will’i bu kararından vazgecirmek olmaktadır.  Lou bunları öğrenince kendisini kandırılmış hissedererk   işi bırakış  ve sebebini yazan bir mektup bırakarak evine gider.  Bayan Traynor  Lou’nun evine gelerek ondan işi bırakmamasını, istediği her olanağı ona sağlayacağını söyler. Çünkü Will,  Lou’yu  oldukça sevmiş ve  önceden yapmadığı şeyleri Lou ile yapmaya, onunla birlikte gülmeye başlamıştır.

Lou , olanları  kardeşi Treena’ya anlatır. Treena üniversiteye başlamayı düşündüğü için onun işi bırakmasını istemez. Ona Will’in fikrini değiştirmek için bir şeyler yapması gerektiğini önerir.

Will’in annesi Camillia Traynor, Lou’nun Wil ile bir yerlere gidip gezmek fikirine karşı çıkmış ama  Lou onu ikna Etmiştir. .Bunun için kardesi Treena’dan yardım ister.  Treena onu kırmaz ve onun için plan hazırlar ama Lou bunu pek begenmez. Sonra tekrar beraber yaparlar.

Lou, Will’i at yarışına götürmeye karar verir ama tekerlekli sandalye yüzünden birçok sorun yaşarlar. İstedikleri yerde yemek yiyemezler ve Lou Will’in atları hiç sevmediğini öğrenir.

Will’e arkadaşından klasik müzik konseri için bir davetiye gelir. Will, Lou’nun klasik müzik sevmediğini öğrenmiş ama ona klasik müziğin güzel olduğunu ve bu konsere gitmesi gerektiğini söylemiştir. Lou da Will ile birlikte gitmek ister.  Lou bu kez her şeyin yolunda gitmesi için  tüm önlemleri alır ve konsere giderler. Lou, klasik müziği çok sever.  Konser sırasında Lou ve Will yakınlaşırlar. Konser macerası sorunsuz bir şekilde biter.  Lou,  Will’in kendi başına yazı yazabilmesi için bilgisayarına bir program indirir.  Bu Will’in çok hoşuna gider artık yazılarını kendisi yazabilecektir.

Lou’nun doğum günü yemeğine Will de davet edilir. Lou’nun annesi ve babası Will ile çok iyi anlaşır. Fakat Patrick Lou’nun Will ile olan yakınlığını görünce sinirlenir ve Will’e hiç iyi davranmaz.

Lou sürekli Will’i dışarı çıkarmaya başlar. Onu şatonun etrafında, evin bahçesinde gezdirir. Konuşmaları sırasında Will Lou’nun kasaba dışında başka biryere gitmediğini öğrenir. Ona başka yerleri de gezip görmesini söyler. Lou bundan sonra Will’i götürmek istediği yerlere kendisinin gitmek istedigini ama onunda kendisiyle gelmesini söyler.

Will ertesi gün hastalanır ve hastaneye kaldırılır. Lou kendini Will’e iyice kaptırmıstır ama bunu kendisine de söyleyememektedir. Will hastaneden cıkar annesi onun tatile gitmesine izin vermez ama Lou bu tatil üzerine cok güzel planlar yaptıgını anlatır.

Bayan traynor  ikna olur hazırlıklar baslar. Nathanda onlarla gidecektir. Lou’nun ailesi izin verir ama bu durum parick ‘in pek hosuna gitmez. Lou ile tartısırlar ve Lou Patricten ayrılır.

Sorunsuz bir sekilde giderler. Cok egenceli ve güzel bir gün geçirirler. Lou dayanamaz ve Will’e onu sevdigini söyler .Will Lou’yaa bu işin olmayacagını kendinin tekerlekli sandeliyeye mahkum oldugunu ve Dignitas’a gitmekten vazgecmeyecegini söyler.

Lou bu sözlerin üzerine Will ile hiç konusmaz eve gelince de işten cıktıgını söyler.  İsten cıkıp eve gider ve kimseyle konusmak istemedigini söyler. Will Dignitas’a gider ama Lou’nun da gelmesini ister. Bayan Traynor,  Lou’nun yanına giderek konusur. L ou bunu ilk basta kabul etmez ve sinirlenir. Sonra bayan Traynor’a geldigini ve onu almaya gelmesini ister. Orada Will ile son olarak konuşur.  Will klinikte ötanazi ile derin bir uykuya dalar.

Will, Lou’ya bir mektup bırakmıştır ve Lou bu mektuba uyarak Paris’e gider. Will aynı zamanda ona üniversiteye gitmesi ve kendine bir hayat kurması için para bırakmıştır.

 

Jojo Moyes

1969 Londra, İngiltere doğumlu olan Jojo Moyes Londra Üniversitesinde eğitim görmüş romancılığı ile tanınmış bir yazardır.  “Senden Önce Ben” adlı romanı ile popüler bir romancı olan yazar bu eseri ile uzun süre en çok satan romancılar listesinde zirvede kalmıştır.

Yazarlık kariyerine 2002 yılında yayınladığı Sheltering Rain romanı ile başlayan ve o tarihten sonra bir çok esere imza atan ünlü yazar‘ın özgün adı Me Before You(Senden Önce Ben)  adlı romanı Türkçeye çevrilince Türk okurları tarafından da tanınmıştır.. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük beğeni toplayan kitaptan sonra Jojo Moyes’in Sevgilimden Son Mektup romanı da Türkçeye çevrilmiştir.

 

ÖZET : FATMA BAKIR

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da