İdris ağabeyimizi yıllardır tanırdık. Ayakkabıcılık mesleğine yıllarını vermiş ustalarımızdan. Zaman zaman ilginç işler ile karşımıza çıkardı... Epeyce vardır yaşı hayatta mı, yoksa rahmeti Rahmana kavuştu mu, orasını bilemiyorum. Hayattaysa Allah afiyet versin, öldüyse de Allah rahmet eylesin...
Bir gün bu ışıklı ayakkabı yapmış bizim dükkana geldi babama göstermeye. ''Bak Cevdet Ağabey böyle bir ayakkabı yaptım sen ne diyorsun?'' Babam da rahmetli kalfalıktan gelme... Biraz baktı şöyle evirdi çevirdi... Kalın topuklu bir Epa terliğin altını oymuş abimiz içine pil filan koymuş, sonra altını kapatacak ve giyen kişi yere bastıkça yan tarafında ışıklar yanıp yanıp sönecek...
Rahmetli babam baştan bir anlam veremedi. O tarihte daha spor ayakkabılarında yanıp sönen ışıklar çıkmamış henüz. Kim bilir belki onlarda bizim İdris Ağabeyden gördüler de kafalarında şimşekler çaktı, bizde bu işe soyunalım dediler. Belki de böyle bir şey olmuştur...
Ayakkabı da bayağı bir büyük numara bayan ayakkabısı olmasına rağmen. ''Bir deneyelim ağabey bir kaç kişide.'' dedi. İdris Usta... Babam da ''Nereden bulacağız İdris Usta sana şimdi burada bir bayan?'' diye cevap verdi. İdris Usta da ''Bayan olması şart değil ağabey bu numaraya yakın ayağı olan erkek de giyse olur hem de denemiş oluruz.'' dedi... Baktık biz ayağı küçük erkek aramaya, yaldır yaldır arıyoruz. İlginçte bir olay o tarihte...
Neyse uzatmayalım. Sokakta var ben diyeyim otuz kırk siz deyin elli altmış tane meslekten adam var. Yoldan geçen çıraklardan birisini yakaladık ''Gel oğlum Himmet şu ayakkabının denemesini yapacağız giy bakalım bir ayağına.'' dedik demesine de çocukta bayan ayakkabısını görünce ''Ben karı mıyım giymem de giymem demeye başladı.'' Biz bir taraftan İdris Ağabey bir taraftan ''Oğlum giy şunu deneme yapıyoruz hemen çıkartacaksın zaten, bunu giyince kadın olmuyorsun merak etme.'' dedik. Zorla şerle o tarihte bir büyük çikolata ve kola hatırına razı ettik çırağı... İdris ağabey çırak giyince ayakkabıyı tabi ışığın yanıp sönmesine baktı. Baştan yanıyor gibi olsa da bir müddet sonra ışık yanmaz oldu. Biz de olaya dahil olarak galiba pili biti dedik. Hep beraber çıkardık ayağından çırak delikanlının. İdris Ağabey ''Biraz daha çalışmam lazım üstünde.'' diyerek aldı gitti ayakkabıyı... Çırak da nasiplendi bu arada tabi ki... Ona verdiğimiz sözü de tuttu ustalar...