21.09.2022
Osmanlıca yazılışı: seng : سنگ
seng ( سنگ ) Farsça kökenli bir isimdir. Sözlüklerde birçok anlamı vardır ve sözlük anlamları : “Taş, Vezin. Tartı ve temkin. Sıklet. Beraberlik. Ağırlık. “ şekillerindedir. Bu sözcük Türkçe ’ye Farsçadan daha ziyade taş anlamı ile girmiştir. Seng sözcüğünün Türkçedeki anlamdaşı taş, Arapçadaki anlamdaşı ise hacerdir.
Osmanlıcada “seng “sözcüğü ile kurulmuş pek çok tamlama vardır.
Seng-i as-yâp: değirmen taşı.
Seng-i binâ: Bina taşı
Sengi cefâ : Cefa taşı
Seng-i efyûn : Esrar veya Afyon taşı
Seng-i felâhan: saban taşı.
Seng-i hârâ: mermer taş, sert taş.
Seng-i ibret: idam edilenlerin başları bu taşın üzerine konularak teşhir edilirmiş.
Seng-i kabîr: mezar taşı.
Seng-i melâmet: melamet taşı, mecazi manada, birisini kınamak için söylenen söz
Seng-i mihek : mehenk taşı.
Seng-i sebük : hafif taş : tartı, ölçü; ağırlık veya tartı ölçü için kullanılan taş.
Sengi siyah: kara taş ,
Şiirlerde ve edebiyatta taş, kaya, sert taş, taş atma, , taş kırma, başını taşa vurma, gibi eylemleri ifade etmek için gerçek manaları ile de kullanılır. Ancak şiir ve edebiyatta taş sözcüğü pek çok mecazi manada da kullanılır. Örnek verecek olursak, taş kalpli, taş kafalı, taş yürekli, taş gönüllü deyimlerinde olduğu gibi acımasızlık, kayıtsızlık, vicdansızlık, duygusuzluk gibi soyut şeyleri ifade edecek şekillerde de kullanılır.
Âşıkların nazarında sevgili, acımasız, taş kalpli, duygusuz, vicdansız, katı yürekli görülür ve tüm bu yönleri taşa benzetilerek ifade edilir. Sevgilinin gönlü, kalbi duyarsızlığı, cefası, sözleri, kahrı taş ile betimlenir. Taş, it veya köpek yurduna konulan rakibi kovalamak için de atılır. Gıyaben konuşulan yaralayıcı sözler de taş veya seng atmak ile ifade edilir. Taşın gönlü veya kadehi kırması gibi mecazi veya gerçek manalarından bahsedilir. Birisini veya bir konuyu şiir yolu ile taciz etmek, hicvetmek de taşlamak filli ile ifade edilir. Dertleri taşa yazmak, mezar taşına yazmak tabirleri de gerçek ve mecaz manaları ile karşımıza çıkmaktadır. Taş, sert oluşu nedeni ile başı yardığı, idam edilenlere ve şeytanı taşlamak için atıldığı gibi gönlü yaralayan acı bir söz de olabilmektedir.
Bu cevri kim mana ol kalb-i seng-hâre kılur
Tîg-i cefâ ile bağrumnı pâre pâre kılur CİHÂNŞÂH HAKÎKÎ
Hem-seng idi dehânuŋa ey dil-sitân sadef
La‘lüŋ gibi olaydı cevâhir-feşân sadef KÂTİB-ZÂDE SÂKIB
Itmesün seng-i havâdis câm-ı sahbâyı şikest
Yohsa eyler tîr-i âhum çarh-ı mînâyı şikest Şeyhülislam Yahya
Seng-i cefâ ile dilemiş göñlümi yapa
Hak irgüre murâdına bünyâdı berk ola Gelibolulu Sun’î
Seng-i efyûn-ı gamuñ hey niçe keyfiyyet olur
‘Âşık-ı haste-dilüñ mevtine hoş ‘illet olur Ravzi
Serin seng-i binâ itsün salanlar ‘ışka bünyâdı
Bu erkân ile resm itmiş ezelden anun üstâdı Aşık Çeleb
Yârden seng-i cefâ gelse niçün âh derin
Başumı yarsa da yâr yarıcun Allâh derin Şeyhülislam Yahya
Serraf yüz bezese sengi siyahi
Üzden mütelladır le'l olabilmez
Mekes fegan eyler zenbur sövt ile
Günhi yoh feminde bal olabilmez Aşık Elesker
Seng-i melâmet Ahmed'i hâk eyledi velî
Durmaz yağar mezârına seng-i cefâ henüz Ahmed Paşa
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın