Şer’i Had Nedir
Osmanlıca yazılışı : şer'î شرع: Şeriatla ilgili, Allah tarafından bildirilen kanun ve hükümlerle ilgili. Şeriata âit, İslâmiyet’le ilgili, İslâmiyet'e uygun, İslâmiyet’çe makbul olan. İlâhî kanuna dair. Meşru'.
Osmanlıca yazılışı: had حد / حَدْ : Sınır, çizgi, seviye…İslâmiyet'te miktara kesin olarak bildirilen ceza. Ceza seviyesi ve sınırı İslami hukuka göre belli olan suç. [1]Veya suçun belli olan cezası
Şu halde şer'î had حد شرع Şeriatta sınırı, haddi miktarı kesin olarak belli olan ceza demektir.
Suçluların sınırı, haddi miktarı kesin şeriat hükümlerine göre cezalandırılmasına şer’i hâd denirmiş. Şeri hükümlere göre bazı suçların cezası evvelce belirlenmiştir. Suçları sabit olanlar suçlarına göre önceden belirlenmiş cezaları alırlar ve cezalarını çekerlermiş. Bu neden herkes işleyeceği cürümün cezasını da önceden bilmekteydi.
Örneğin sarhoşlar için belirlenmiş cezaların sınırları belli idi. Ancak Kadıların bazı durumlarda şeriatın belirlediği ceza miktarından daha fazla ceza vermeleri de demek ki mümkün olabiliyordu. Kadıların miktarı belirlenmiş cezadan daha fazla ceza vermesine ise “ fevk’al ahad “ yani haddin üstünde ceza dendiği anlaşılmaktadır.
Osmanlı devleti şeriat yasalarına göre yönetilir, şer’en ve dinen yasak olan eylemlerin yapılması, haram olan şeylerin yenilip içilmesi, şeriat hükümleri ile cezalandırılırdı. Buna göre şarap içerken yakalananların cezası da ayyaşlar tarafından önceden bilinirmiş. Bu nedenle şer’i hâd tabirinin ayyaşlar arasında sık sık kullanıldığı vakidir. Ayyaşlar sarhoş yakalanmanın cezasının ya 24 değmek, ya hapis ya da teşhir olduğunu bilmektedir.
Osmanlı devrinde kadıların içki içenlerden, ayyaşlardan pek de hoşlanmadıkları şarap içenler yakalandıklarında kadıların hışmına uğradıkları azar da işittikleri[2] divan şairlerinin beyitlerinden de anlaşılır. Bazı divan şairlerinin içki içerken yakalanıp kadı huzuruna çıktıkları, kadıdan azar işittikleri, teşhir hatta değnek cezası çektikleri de tahmin edilebilir.
Şârib’ül hamra tutalım ki had lazım
Kadı anı niçin âzar ede fevkâl had Mesihi
Ger mey içti ise Mesihi ana had lazım olur.
Kadı caiz değil incitmek anı fevk’al ahad Mesihi
Bu beyitlere bakılırsa içkiye ve eğlenceye düşkün derbeder yaşamayı çok seven, bu nedenle hamilerinin dahi gözünden düşen Mesihi’nin[3] çok kere kadılardan azar işittiği, bazen de “ fevk’al ahad “ yani haddin üstünde cezalar gördüğü anlaşılmaktadır. ( bkz Mesihi Hayatı Eserleri ve Şairliği 16.YY )
Eğer hûn-ı ciğer nûş eyleseydi merdüm-i dânâ
Ururdı cerh-i zâlim –pişe ana haddi mestanî Sabri-i Şakir [4]
Bir âlim şarap yerine ciğer kanı içecek olsaydı zalim feleğin kadısı ona sarhoşlar hakkında şer’i had hükümlerine uygun olarak ona dayak attırırdı.
Eğer var ise haddin bilmeyip halt-o kelâm eyler
Asâ- yı hâme ile ona vursun had-i mestânı
KAYNAKÇA
[1] https://www.luggat.com/h%C3%A2d/1/1
[2] A.T.Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 461
[3] ŞAHAMETTIN KUZUCULAR, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/mesihi-hayati-eserleri-ve-sairligi-16-yy/74954
[4] A.T.Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 461