Millet olarak şerbet içmeye bayılırız. Apo dayı denen dayı ailenin en büyüğünün bir küçüğüdür, ancak bir büyük hakkın rahmetine kavuşmuş olduğundan tek büyük Apo Dayı kalmıştır... Bu arada Apo Dayının yakınları da ''En büyük Apo bizim Apo.'' diye tezahürat yaparlar. Apo dayının hanımı vardır, hanımı olduğu için Dizi Film Töresi gereği uzatmalı sevgilisi de vardır. Apo Dayı ve ailesinin en büyük zevkleri bir araya geldiklerinde Ķızılcık Şerbeti içmektir.... Tabi öncesinde de kan kusmayı da ihmal etmezler...
Apo Dayı ile hanımının arasına zamanla kara kediler girer. Apo dayının hanımıda bunu üzerine " Kara kediler kara kediler ömrümü yediler." diye önce bir şarkı sözü yazar, sonrada besteler... Bunu duyan Apo Dayı hanımına dönerek "Sende de ne yetenekler varmış da bizim haberimiz yokmuş be hatun." der... Hatuncuğu da Ona ''Teşekkür ederim Apocuğum o senin güzelliğin ve de özelliğin.'' diye cevap verir...
Bu ara Apo Dayı denen emicanın dostundan birde çocuğu olur. Veledi Zina olan bu bebelik Apo Dayıyı hem sevindirir hem de üzer... İki arada bir derede kalır Muhterem ve de muhteşem Apo bey... Apo dürzüsü bebeği kucağına alıp " İnşallah bundan sonra boy boyla soy soyla birazda miyavla ve havla " Diyerek noktayı koymuş, çoluk çocuğa da doymuştur... Öyle birinden iki üç tane, öbüründen de bir tane...
Bu arada reyting raporları da yola çıkmıştır. Prime Time de diğer Time de ki " Time" burada zaman oluyor, Şerbetül Kızılcık dizisi birinciliği kimselere kaptırmak şöyle dursun, kimse yanına bile yaklaşamaz... Hatta ve dahi reyting uzmanları muhteşem ve muhteremler bu yüzyılın sonuna kadar böyle muhteşem bir dizinin çekilemeyeceğini üstüne basa basa ve de altını çizerek irdelemiş ve beyan etmişlerdir....
Bu arada Pierre Cardin eşarplarının yoğun reklamı da son hızla devam etmektedir. Hatta bazı zatı muhteremler Pierre Cardin denen keferenin gizli Müslüman olduğunu ve İslam'a hizmet için çırpındığını iddia etmekle birlikte henüz bu iddia ispat edilmemiştir...
Zaman su gibi akarken Apo Dayının hanımına emri hak vaki olur, Apo dayı da sap gibi bir başına kalır. Dizlerini döverek ah vah çekmeye başlar. ''Ah ki ah! Vah ki vah! Senin kıymetini bilemedim Hatuncuğum.'' der... Bu işe çok sevinen santimetresi, yok yahu yanlış yazdık metresi diyecektim, ''Kaç metre olduğu belli değil.'' yani uzatmalı sevgilisi ''Kızılcıklar oldu mu selelere doldu mu gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu mendili eline mendil verdim geline kara kına yollamış yar benim ellerime.'' diye türkü söylemeye başlar...
Daha sonra bizlerde eski tek kanallı ve de siyah beyaz TRT izleyicileri olarak Dallas Dizisinin o çok sevgili pek bir muhterem tiplerine Ceyarlara Suellenlere, Pamelalara Babilere rahmet okumaya başlarız... Ulan Apo bir rahat durmadın da neler neler yaptın yahu! Dost tutuyorsun madem diziye niye sokuyorsun birader, gizli yap yapacağını, saman altında su yürüt mesela... Vay hınzır vay!