Ünlü Ünsüz Sesli Sessiz Düşmesi veya Türemeleri

24.06.2024

 


DİLİMİZDEKİ SES OLAYLARI VE SEBEPLERİ


Kelimelerde zamana ve sahaya bağlı olarak sürekli bazı değişmelere maruz kalması dilin canlılığının bir göstergesidir. Dildeki kelimelerin yy dan yyla ne kadar değiştiğini önceki yy larda yazılmış metinlere bakarak rahatça fark edebiliriz.

Yunus durür benüm adum/ İki cihanda maksudum.(Yunus Emre)13. yy Anadolu Türkçesi

Golların boynuma dolanmuş iken/ Âşık Ömer, 17 yy Anadolu Türkçesi.

Örneklerden aynı dil sahasında zamanla meydana gelen değişimleri fark edebiliriz. Dil ve kelimeler hatta cümle dizinleri dahi çağdan çağa değişen canlı varlıklardır.

Dil durağan değil, dinamik bir yapıya sahiptir. Dilin söz varlığını oluşturan kelimelerdeki sesler, heceleri ve kelimeleri oluştururken tarihî süreç içerisinde düşerler, yer değiştirirler, türerler, başka seslere benzerler. İşte bütün bunlar, ses olayları başlığı altında incelenir. Dilde ses olayları, çeşitli sebeplerden kaynaklanır. Bunlardan başlıcaları:


  1. a) Dilin ses özellikleri: Türkçede kelime sonunda b, c, d, g sesleri olmadığı için Arapça kitâb kelimesi Türkçeye kitap şeklinde geçmiştir. Uzun ünlü olmadığı için de â ünlüsü kısalarak normal a’ya dönüşmüştür.

    b) Başka seslerin etkisi: Bazı sesler, yanlarındaki diğer seslere etki ederek onları kendilerine benzetirler, değiştirirler. Meselâ, anbar kelimesindeki b sesi, yanındaki n’ye etki ederek onu, kendisi gibi dudak ünsüzü olan (m) yapmıştır. Böylece kelime, ambar şekline dönüşmüştür.

    Yaşıl kelimesinin yeşil’e dönüşmesinin sebebi, y ve ş seslerinin inceltici etkisidir.

    c) Vurgu: Türkçede orta hece vurgusu genellikle zayıf olduğu için bu hecedeki ünlüler bazen daralır bazen de düşerler: Tasarıla> tasarla, besileme> besleme, yalınız > yalnız vb. gibi.

    ç) Zayıf sesler: ğ, h, ı, l, n, r, y, z sesleri zayıf sesler olduğu için bazı ses olaylarına sebep olurlar: ağabey > âbi, hastahane > hastane, pek iyi > peki, bir daha> bi daha, soğan> soan, uğur> uur, ınanmak > inanmak.

    d) Söyleyiş güçlüğü ve kakofoni: Bazı seslerin yan yana gelmesi söyleyiş güçlüğüne veya kakofoniye sebep olur. Bu durumda bazı ses olayları olur: büyükcek > büyücek, küçükçük > küçücük, ufakcık > ufacık.

    Ses olaylarının sebebini, dildeki en az emek yasasına bağlamak mümkündür.

Kelimenin teme yapısında var olan bir sesin çeşitli sebeplerle yazımdan veya söylenişten düşmesidir. Düşen ses sesli veya sessiz olabildiği gibi bir kelime içerisinden bir sesten fazla sayıda ses de düşebilir.

Ses düşmeleri kelimede düşen sesin türüne( düşen sesin ünlü veya ünsüz oluşuna ) ya da sesin düştüğü yere göre adlandırılır. Kelimeden düşen ses sesli ise sesli düşmesi, sessiz ise sessiz düşmesi olarak ifade edilir. Kelimenin yapısından düşen ses kelimenin başında ise ön, sonunda ise son, ortasında ise ortada sesli veya sessiz düşmesi şeklinde ifade edilir.

Bu bakımdan ses düşmeleri önce sesli ve sessiz düşmesi şeklinde ikiye ayrılır.

 

SESLİ DÜŞMESİ

Kelimenin temel yapısında bulunan bir seslinin çeşitli etkenler sebebi ile düşmesine denir.

Yalınız – yal (ı )nız = yalnız, ısı - ısıcak : ( ı ) sıcak, oğul – oğul- an = oğ ( u ) lan, Cuma-ertesi, sabır= sab( ı) rı = sabrı, akıl- ak(ı)lı= aklı, savur-ul, sav(u)rul= savrul, sarı-armak sar(ı)armak=sararmak, kahve-altı, kahv( e) altı= kahvaltı …

Isıcak sözcüğünde düşen ses türü ünlü olduğu için ÜNLÜ DÜŞMESİ, düşen ses kelimenin en başında olduğu için de ÖN SESTE ÜNLÜ DÜŞMESİ şeklinde adlandırılır.

Derleme., düşme, fonem düşmesi, fonem atımı) Sözcükte bir sesin kaybolması: (ısıtma) < sıtma, (ısıcak) < sıcak, çift< (çif) örneklerinde olduğu gibi.

 

ORTA HECE DÜŞMESİ

İki heceli olan ve ikinci hecelerinde u, ü , ı, ,i dibi dar ünlü bulunduran kimi sözcükler dar ünlüyle başlayan ( ı,i,u,ü ) bir ek aldıklarında ikinci hecelerinde bulunan dar ünlüyü düşürürler.Kelime dar ünlü ile başlayan bir ek alınca hece sayısı bakımından artacakken ek aldığı halde düşen sesli yüzünden hece sayısı artmaz ortadaki hece de düşmüş olur. Buna orta hece düşmesi denir.

Omuz um  omzum    oğul  u    oğlu Yalın ız      yalnız    Ayır  ıntı   ayrıntı

Kahır  ol    kahrol     seyir et  seyret yanıl ış      yanlış sıyır  ık    sıyrık

Peş peşe gelen ve sesleri birbirine benzeyen hecelerden birinin düşmesine de hece düşmesi denir:

 

Tekleşme

Genellikle başka dilden dilimize giren kelimelerdeki aynı cinsten ve yan yana bulunan iki ünsüzden birinin dilin ses özelliğine uyarak düşmesidir:

Edebiyyat > edebiyat, hammâl > hamal, kemmiyyet > kemiyet, medeniyyet >medeniyet

 

AŞINMA

Türkçede diftong iki seslinin bir arada olması hadisesi yoktur. Bazı durumlarda ünlü ile biten bir kökten sonra ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde ya araya kaynaştırma harflerinden biri girer ( yşsn ) ya da karşılaşan iki sesliden birisi düşer. Buna dilimizde aşınma denir. Çünkü karşılaşan iki sesliden birisi diğerini aşındırıp düşürmüştür.

Aşınma hadisesine daha çok birleşen kelimelerde görürüz.

Kahve – altı = kahvealtı = kahv( e)altı= kahvaltı

Cuma ertesi = cumaertesi = Cuma(e)tresi= cumartesi

Pazar(er)tesi = pazartesi, ne asıl= nasıl, ne edeyim = n’ideyim, ne haber, n’aber

Ne eyleyeyim= neyleyim, Cuma ertesi= cumartesi, emmi oğul- u ; emm’oğlu ( eme benzer. (

Bazı hallerde düşen sesliyi göstermek için ( ‘ ) kesme işaretini kullanmak zorunda kalırız.

Karac’oğlan, nic’oldu,

Karac’oğlan ağlar şimdi / Sana konup göçen beyler nic’oldu/ Bu şehri ‘Stanbul ki…

 

KAYNAŞMA

ğ, h, y zayıf ünsüzleri bazen iki ünlü arasında eriyerek kaybolur, kalan iki ünlü kaynaşarak tek ünlü olur. Dolayısıyla bir hece eksilmiş olur: âb (< ağabey), ayol (< ay oğul), eczâne (< eczâhâne), eyvallah (< eyi vallah), pastane (< pastahâne), peki (< pek iyi

 

Ünsüz Düşmesi:

Bazı sözcükler, çeşitli etkilerle birleşirken sözcüğün sonundaki ünsüz harf düşebilir. Bu olaya ünsüz düşmesi adı verilir.

Yumuşak cık  yumuşacık,   sıcak cık      sıcacık, Yükse(k)  l   yüksel

Küçüklmek  küçü(k) lmek Rast gelmek  rasgelmek  ast teğmen asteğmen

Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda bir hece veya ses düşmesi meydana gelir.

Seslerin birleşmesi sırasında söyleyiş güçlüğü veya zayıf sesler (g, h, n, l, r, y, z) sebebiyle bir ünsüzün düşmesi olayıdır. Bu tür sessizlerden sonra sert ve söyleyişi güçlü sessizlerle başlayan ekler gelince söylenişinde zayıflık bulunan sessizler üzerinde ses düşmesi hadiseleri gözükür.

Bu düşmelerin bir kısmı sadece yerel ağızlarda, konuşma dilinde meydana gelen yazıya aksetmesi büyük hata olan sessiz düşmeleridir.

 

Örneğin aşağıdaki sessiz düşmeleri gibi

kağan > kaan, soğan > soan, soğuk > souk, uğur > uur; yapurgak > yaprak; çift > çif, bir daha> bi daha, geliyor > geliyo. ufak+rak > ufarak; çiftçi, çifçi

Bazı eklerimizin sessizler üzerinde düşürücü etkisi vardır. Bunlardan başlıcaları şunlardır:

-cık: (k sessizinden sonra k sesini düşürtmeye eğilimlidir) Küçük–çük, küçücük, ufak-cık, ufacık, Minik-cik, minicik, Konak-cık, konacık ( Köy ismi) tefek-cik, tefecik

- l = Eki de ( k) sesini düşürmeye meyaldır. Ufak_lmak , ufalmak, Küçük-lmek, küçülmek

-arak = ufak- rak, ufarak,

 

SES TÜREMESİ

Sözcükler kimi eklerle birleşirken zaman zaman araya başka yeni sesler girer. Türkçe’de ses türemesi olayına fazla rastlanmaz. Kelimenin temel yapısında olmayan ve sonradan çeşitli sebeplerle türeyen ses, sesli ise ÜNLÜ ( sesli) türemesi, eğer ÜNSÜZ ise ( Sessiz Türemesi ) şeklinde adlandırılır. Sesli veya sessiz türemeleri kelimenin başında ortasında veya sonunda oluşabilir.

SESSİZ ( ÜNSÜZ ) TÜREMESİ

  1. a) Ünlüyle biten sözcüklere, ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde, Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemeyeceği için bu ünlülerin arasına “y,ş,s,n” ünsüzlerinden uygun olan biri gelir. Bu ses türemesine kaynaştırma da denir. Örnek:

Oku-y-an           okuyan

Baba-s-ı            babası

Yedi-ş-er           yedişer

Elma-n-ın           elmanın

 

  1. b) Yardımcı eylemle yapılan bileşik eylemlerde ad soylu sözcükte ses türemesi görülür.

Örnek: his etmek   hissetmek, Red etmek  reddetmek, af etmek af (f) etmek,

 

  1. c) Ünlüyle başlayan kelimelerin başında y, h ünsüzlerinin türemesi şeklinde görülür:

avlu>havlu, ayva>hayva, elbet>helbet, ücra>hücra,

  1. d) İkizleşme :

Kelime içinde bir ünsüzün iki defa söylenerek ikizleşmesi olayıdır. Daha çok ağızlarda görülür: yeddi, sekkiz, dokkuz, eşşek; bilemedim> bilemmedim, sakız>sakkız; anne (
Ünsüz ikizleşmesi, ünsüz türemesinin özel bir türü olarak da değerlendirilebilir.

e) Düşen sessizin ortaya çıkmas ı ( şeddenin tamamlanması )

Bazı sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcüklerde sesli türemesi ortaya çıkar. Bu tip sözcüklerin çoğu yabancı asıllıdır( Genellikle Arapça) ve son sesleri şeddelidir.Yani aynı türden çift sessiz ile bitmektedir. Bu tip kelimelere sesli ilave edilince kaybolmuş olan sessiz yeniden ortaya çıkar.

Örnek:

Af-ı              affı          his      hissi         rab     rabbi

Had-i            haddi      red       reddi        haz    hazzı

 

ÜNLÜ ( SESLİ )TÜREMESİ

Kelimenin yapısında olmayan bir seslinin ortaya çıkmasıdır.

Kimi sözcükler pekiştirilirken sesli türemesi meydana gelir.

Örnek : 

Yalnız   yap-a-yalnız, Sağlam   sap-a-sağlam,

Dar-a-cık      daracık      

Bir-i-cik         biricik

Konuşma dilinde Türkçe asıllı olmayan ve Türkçe kelimelerin başlamadığı sesler ile başlayan kelimelerde sesli türemesi gözükür. Konuşma dilinde veya mahalli ağızlarda oluşan bu tip türemeler yazıya geçmemelidir.

Ramazan, Iramazan, limon, ilimon, Recep, irecep, tren, tiren, stadyum, sıtadyum, stad, sıtad, pres, pires, sfenks, sifenks, program, porogram, plan, pilan,

Not: çift sessiz ile başlayan yabancı asıllı kelimelerde halk ağzında ünlü türemesi oluştuğuna dikkat ediniz. Çünkü Türkçe kelimeler çift ünsüzle başlamaz. Çift ünsüzle başlayan kelimler yabancı asıllıdır. Veya Türkçe kelimlerin başlamadığı ünsüzlerle başlayan kelimelerin başında ünlü türer. Türkçe kelimler l, r, j, sesleri gibi sessizlerle başlamaz. Bu sessizlerle başlayan kelimelerin önünde ünlü türer.

Bazı zaman eklerinden önce fillerde yardımcı ünlüler türer . Fillerde şimdiki  zaman ekinden önce  sadece söyleyiş rahatlığı sağlamak maksadıyla bir sesli harfin ortaya çıkması ünlü türemesi sayılır.

gel ( i) yor, koş ( u ) yor,  sev ( i ) yor , al ( ı) yor

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar