Bu Eser 30.06.2013 Tarihinde Günün Şiiri Seçilmiştir
SESSİZLİK ŞEHRİ
Sessizlik
şehrine bir dost götürdük,
Ne
hatır sordular ne hâl sordular.
Hanesine
usulünce yatırdık,
Ne
adres sordular, ne yol sordular.
Bura
sakinleri hepsi lâl olmuş,
Kalkmış
sen ben farkı, bir emsal olmuş,
Geçmiş
hayatları hep masal olmuş,
Ne
nakit sordular, ne mal sordular.
Bir
küçük tümseğe dönmüş bedenler,
Saklanmış
toprağın altında tenler,
Unutmuş
dünyayı önce gidenler,
Ne
asır sordular, ne yıl sordular.
Adları
yazılmış hece taşına,
Yatmışlar
uyurlar yalnız başına,
Bakmazlar
yabanın kurdu, kuşuna,
Ne
keklik sordular, ne çil sordular.
Gece
nedir, gündüz nedir, bilmezler,
Sema,
güneş, yıldız, bedir bilmezler,
Üşümezler
urba setir bilmezler,
Ne
aba sordular, ne çul sordular.
Buraya
gelenler atmış dertleri,
Bir
uzun sükûta katmış dertleri,
Geride
kalana satmış dertleri,
Ne
petek sordular, ne bal sordular.
Bayram
gelir, seyran gelir gülmezler,
Dost
ahbabı ziyarete gelmezler,
Üstlerinde
otlar bitmiş yolmazlar,
Ne
zambak sordular, ne gül sordular.
Nişanları
sade şu taşlarıdır,
Selviler,
çiçekler sırdaşlarıdır,
Yağmurlar
belki de gözyaşlarıdır,
Ne
deniz sordular, ne göl sordular.
İbrahim SAĞIR