Şey’en-li’llâh
Eski dervirlerde dervişler ve dilencilerin kullandıkları " Allah rızası için bir şey!" ( Ver ) anlamımda bir ibaredir. Halk arasında "Şeydullah" şeklinde de kullanılmıştır.
Özellikle Batini ve Melami kökenli tarikatlarda şeyhler müritlerini bir çeşit imtihana tabi tutarlar, dervişlerin nefislerini terbiye etmeleri hem de dergâha katkı bulmaları için onları dilendirirdi. Melâmî ve diğer tarikatlarda da görülen bu anane şeyhlerinin emri ile dervişlerin, nefislerini alçaltmak için yaptıkları bir çeşit ibadet, tarikat dersi veya çekilmen gereken çilenin bir türlüsü gibi görülürdü. Dilenmeye gönderilen müritler, gördükleri kimselerin önüne, evlerin ve konakların kapısına dayanarak ilahi okuyarak yahut hiç ses çıkarmadan karşılarındaki kişilere keşkülü uzatırlar yavaşça “şey’en lillah” veya “Şey'en li'llah yã Muḥammed “ diyerek dolaşırlardı. “Şey'en li'llah yã Muḥammed “ise Allah rızası için bir şey ihsan et, ya Muhammed! Demekti. Keşküle bir şeyler atılsın veya atılmasın çekilirken de "Ey[1]vallâh" derlerdi.
Dervişler bu şekilde topladıkları ne varsa dergâha getirir, dergâhtaki dervişlerin ihtiyaçları karşılanır, artanlar da fakirlere dağıtılırdı. Dervişlerin keşküller ile dilenmeye çıkarılmalarına ise “Selmana çıkmak” denirdi. Selmana çıkmak” tabiri, hizmet sonrası dua ve niyaz sırasında da kullanılırdı.
Selmana çıkmaktan gelen derviş “Hizmetimin haklı hayırlısını dilerim, şey’en li’llah, Allah eyvallah” derdi. Şeyh Efendi de kısa bir gülbank ile dervişe mukabele ederdi.
Hindû-yı şeb mıcmer-i mâh ile şey-li’llâh eder
Bir kızıl altın ana her gün verir benzer güneş Hayâli
Allah deban otka kirdi Halilullâh
Oşal otnı bostân kıldı körüng Allah
Boynın kısıp yığlab aytdı Şey'en li'llâh
Fakir miskin unda ne dep heva kılsun Ahmet Yesevi
Kayda barsa tesbihleri Şey'en li'llâh,
Nerede gitse, tesbihleri "Şey'en Li'llah Ahmet Yesevi
Yüz sürüp bābuña geldük şey'en li'llah yā Kerḭm. Fenâyî divanı
Sâkî şu câmı
Doldur müdâmı
Koy özge kâmı
Sun şey’en li’llâh Osman Hulûsi Darendevi (k.s)