KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarŞeyh-i Necdi Şeytan Kılıklı

Şeyh-i Necdi Şeytan Kılıklı

02.07.2023

 

 Osmanlıca yazılışı şeyh :  شيخ

Osmanlıca yazılışı necd : نجد

Şeyh   شيخ : Bir tarikatın kurucusu veya başı anlamlarına gelir. Necd  نجد  ise: “ Açık ve işlek yol, Yüksek yer. Minder, döşeme gibi oturacak şeyler. Ağaçsız mekân.  Hâzık ve mahir kılavuz.  Yiğitlik hâli. Gamlılık, gussa. Hasma galip gelmek “ anlamlarındadır.  Arabistan’da yüksek yayla plato anlamında ( kaynaklarda Nücud şeklinde de geçer. Tihâme ve Yemen’e, alçak kısımları Irak ve Suriye’ye bakan büyük bir bölümü çöl olan geniş arazi için kullanılmaktadır. Hicaz ile Irak arasında kalan bölgeye de Necid denilir) [1]“Necd “adında bölgeler de vardır.

Ancak Arapça sözcüklerden oluşan Şeyh-i Necdi نجد شيخ tamlaması mecazi anlamda “ Şeytan- İblis, “ manasında kullanılmıştır.

Şeyh-i Necdi tabirinin şeytan anlamına gelecek şekilde kullanılmasına dair birkaç rivayet vardır. “ Bir Hadis-i Şerifte, şeytanın boynuzlarının Necid’den zuhur edeceği kaydedilir.” A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar adlı eserinde Ferhengi Şuuri adlı eseri kaynak göstererek  Şeyh-i Necdi tabirinin ortaya çıkışını şöyle izah eder “ Kureyş büyüklerinin bir toplantısına Necdli ihtiyat kılığında gelen, Hz Peygamber aleyhine yapılan görüşmelerde yol gösterici olan “ bu kişiye Kureyşliler “ Merhaba ya Şeyh-i Necdi diye hitap etmişlerdir.[2]

Müslümanlar Hz Muhammed’e kötülük yapma yolunda toplantıdakilere akıl veren ihtiyarı bir çeşit şeytan olarak değerlendirmiştir.

Divan şairleri Necd sözcüğünü Arabistan’daki bölge, plato veya yer adları anlamı ile kullandıkları gibi kendi zamanlarında yaşayan şeytani şahsiyete sahip kişileri veya ihtiyarları şeytana benzetmek amaçlı da kullanmışlardır.

Şenât-i amel- i buhl-i şâmî-i metrud

Sınâ’at-i hiyel –i pîr-i Necdî- melûn    Avni Bey  

 

Fikr-i İblîs ile rişini  yolsaydı n’ola

Kıyl-ı kâli bulur şimdi o Necdî –haslet Kâlayi [3]

KAYNAKÇA 

[1] ZEKERİYA KURŞUN, https://islamansiklopedisi.org.tr/necid

[2] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 462

[3] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 462

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da