Sıddîk
Osmanlıca yazılışı sıddîk : صديق
Sözlük Anlamları
Sıddık sözcüğü sözlüklerde : Çok doğru ve bağlı. Çok samimi. inançlı, sadakatli. “Son derece doğru sözlü, asla yalan söylemeyen, sözünde duran, gerçek olduğuna inandığı şeyi onaylamakta tereddüt göstermeyen kimse” (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ṣdḳ” md.; Lisânü’l-ʿArab, “ṣdḳ” md.; Fahreddin er-Râzî, XXI, 223) [1] Çok sadık ve bağlı. Pek doğru, hiçbir zaman yalan söylemeyen, işinde ve sözünde doğru olan.[2] Anlamlarında tarif edilir
Sıddık sözcüğü bu anlamları ile Hazret-i Ebû Bekr'in lakabı olarak kullanılmıştır.
Sıdıka: Sadık olan hanım ( Sıddîk sözcüğünün müennesi- dişili ) Hz. Ebubekir'in kızı ve Peygamberin eşi olan Aişe'nin unvanı
Sıddîk Kökeni
Sıddık, Arapça kökenli bir sözcüktür. Sıddîk Arapçada “doğru olma, doğruluk, iyi niyet, sadakat “ anlamlarına gelen kelimler türetilen “ sdk” kökünden türemiştir. [3] Bu nedenle “gerçeği konuşmak, gerçeğe uygun bilgi vermek, dürüst ve güvenilir olmak” anlamlarına gelen sıdk masdarından isim olmaktadır. Arapçada “ doğru idi, doğruyu söyledi “ anlamlarına gelen , ṣadaḳa صدق , “doğru ve erdemli kimse, dost” anlamlarına gelen ṣādiḳ صادق , “doğru idi” anlamına gelen fiilin masdarı olan sadaka, “doğrulama, doğruluğunu teyit etme, sadaka verme” anlamlarına gelen tasdik , onaylamak , onaylayan anlamına gelen musaddık vb sözcükleri sıdık ile aynı kökten gelmektedir.
Hz Ebubekir’in Lakabı Olarak Sıddîk
Sıddık sözcüğü Halîfe Ebûbekir’in lakabıdır. Hz Ebubekir bu lakabı Mi’rac hadisesini duyunca doğru olduğuna hemen inandığı için bu lakabı almıştır.[4] ( bkz Miraç İle Olduk Sıddık )
Sıddık sözcüğü “ gerçeği konuşan, konuşmalarına güvenilir,” anlamları ile Hz Ebubekir’in lakabı olmuş İslam alimleri bu nedenle sıdık sözcüğünü tafsilatlı olarak anlamlandırmışlardır. Bu nedenle Cürcânî, sıddîk sözcüğünü : “diliyle dışa vurduğu her söze mutlaka kalbiyle ve işiyle gerçeklik kazandıran kimse” olarak tarif etmektedir. Tehânevî ise “Resûlullah’ın bilgi, söz ve fiil biçiminde ortaya koyduklarının hepsini tasdik etmekte ve Peygamber’le mânevî münasebeti sebebiyle onun iç dünyasına yakın olmakta en ileri seviyede bulunan kimse” şeklinde tarif eder.
Lâyık-ı kurbân-ıyd-ı vaslın olmayanı eğer
Vermez isem sıdk ile Sıddîk'ının yolunda cân Aşki
TÂRÎH-İ MEVT-İ 'Â'İŞE-İ BEHİYYE-İSIDDÎKIYYE-İ CELÂLİYYE
DER-VASFI- ŞERÎF-HAZRET-İ EBUBEKİR S-SIDDÎK RAZIYÂLLAHU TEÂLÂ ANHÜ
KAYNAKÇA
[1] MUSTAFA ÇAĞRICI, https://islamansiklopedisi.org.tr/siddik#:~
[2] https://www.luggat.com/Siddik/1/1
[3]https://www.etimolojiturkce.com/kelime/s%C4%B1dk
[4] İskender Paşa, Ansiklopedik Divan Şiir Sözlüğü, Akçağ Yayınları, s. 416