Simâb Nedir Şiirlerde Civa

26.10.2022

Simâb

 

Osmanlıca yazılışı :  Simâb : سيماب

Kökeni ve Sözlük Anlamı

Simâb, Farsça kökenlidir ve “sіm “gümüş”ve “āb “ su kelimeleri meydana gelen bileşik bir kelimedir.

Simâb, Farsça olarak civa anlamına gelir.  Sinâb sözcüğünün Farsçadaki eş anlamlısı ise” jive “ sözcüğüdür. Türkçeye ise civa şeklinde yerleşmiştir. Civa anlamına gelen” simâb “sözcüğünün Arapçadaki karşılığı ise “zîbak “sözcüğüdür. A.T. Onay’ın kaynak belirtmeden verdiği bilgiye göre ise civa maddesinin Eski Türkçedeki ifadesi “sündük” [1]sözcüğü imiş.

Civa, gümüş renkli, ağır bir metaldir ve “oda sıcaklığında (25oC)sıvı halde bulunan 5 elementten (galyum, brom, sezyum, cıva ve fransiyum) birisidir.”  Parlak ve gümüş renginde bir sıvı gibi görünmesine rağmen zehirli ve pahalı bir maddedir.

Cıva oda sıcaklığından sıvı halde bulunan ağır bir maddedir.  Ancak eksi kırk derecede katılaşmaya başlar.  Bu madde sanayide, çeşitli madenler ile yapılan alaşımlarda, , altın ve gümüş üretiminde, termometre (sıcaklık ölçer) ve barometrede kullanılır.

Civa eski devirlerde su kuyularını kurutmak, gemilerin altına yosun ve midye yapışmasın diye ve ilaçların hazırlanmasında da kullanılan bir maddedir. Divan şairlerimiz çeşitli vesileler ile cıva ve eş anlamlısı simâb dan söz etmişlerdir.

Cân u ciğerinde kalmadı tâb

Mahv oldu nitekim odda sîmâb (Fuzûlî).  

Kuruttu eşk-i çeşmi aks-i ruhsâr-ı arak - rîzin

Çün nâbûd eder bir câha sîmâb etsen efkende  Belig

Bu beyitte şair cicamın yani simâbın kuyuları kurtumak için kullanıldığından söz eder

Dil-i pür ıztırâbın bîmi yoktur gamzeden zîrâ

Ki sîmâba hezâran tîğ urulsa zahm-dâr olmaz (Fıtnat Hanım).

Lerze-nâkim o kadar tâb ü teb-i hicr ile kim

Reşk eder gayret ile ma’den-i sîmâb bana   (Leskofçalı Gālib).

O dil kim cevher-i aşk olmaya anda safâ olmaz

Belî âyine bî-simâb ola sûret-nümâ olmaz. 

KAYNAKÇA 

[1] Amet Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 437

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar