SOYLU ÇEHRELER 2

02.12.2016
  “Ezberimde yüzündeki tebessüm,              Günbeyli gördüğün sade erdemdir” 
  diye başlayan şiirimi ithaf ettiğim dost yüzleri soylu çehreler diye tanımlamıştım. Onlar güler yüzleriyle hafızama kazınmış soylu çehrelerdi.   
Bıyığı yeni terlemiş bir delikanlıydım O’nu tanıdığımda. Ortaokul ve lisenin aynı binayı kullandığı senelerdi sanırım. Şık giyimli, bakımlı ve yakışıklı hali dikkatimi çekmişti. Edebiyat Öğretmenimiz Muzaffer KILIÇ’IN bir adım gerisinden hızlı hızlı merdivenleri çıkarken sesini de duymuştum ilk kez… Duvardaki pano üzerinde bir şeyler konuştular. Kendilerini meraklı bir çift göz ve bir çift kulağın izlediğinden habersiz… Rol model sözünü o yıllarda bilmezdik, ama ben o sanki gün seçmişim rol modelimi. Uzun bir süre vicahi görüşemedik. Demek ki bir ulaşılmazlığı da varmış. Sonrasında Yalvaç Ülkü Ocağının (TÜT) ilk binasında seminer öncesi çay içtiğimizi unutamıyorum.  Bu yıllar benim lise yıllarıma ve Yusuf ağabeyin Üniversite yıllarına rastlıyor. Birçok üniversiteli ağabeyle beraber değişik şehirlerden Bayram Tatili, Yarıyıl Tatili, Boykot Tatili gibi vesilelerle memlekete geldiklerinde, üzerimizdeki Sosyal Kültürel Milli Manevi donanım için bize verdikleri emekler, tezahür etmeye başlardı. Ciddi okuma tavsiyeleri ve seminer çalışmalarıyla yakınlaştığımız Yusuf BÜYÜKBOYACI Ağabey de yüzündeki güven ifadesiyle ezberimdeki yerini almış oldu. Dile kolay 40 yıllık dostluğu perçinleyen ana duygu hissettirdiği güven duygusuydu bana göre. Ona göre “neydi”yi de az sonra kendisine soracağım. Yazıya burada ara verip kendisini telefonla aradım. Hâlbuki daha dün birlikteydik. Osman AKKUŞAK Ağabeye saygı gecesinde yan yana oturmuş, sanat, edebiyat hatta biraz siyaset konuşup halleşmiştik. Yeniden telefonlaşmak yeniden buluşmak gibiydi bizim için… Dakikalarca konuşup, dertleşir/dertlenebilirdik. Çünkü “Derd”i olan insanlardık. Derdini seven insanlardık… Benim derdim Yusuf BİLGE Ağabeyin bize sevdirdiği, kendisinin de çok sevdiği dertti. Nizam-ı Âlem, İla’yı Kelimetullah, İnsan, İnsan-ı Kâmil, Türkiye’mizin, Türk Dünyasının geleceği gibi birkaç başlık “derd”imizi tarif edebilir belki. “Ağabey sana göre bu dostluğumuzun perçinleyicisi nedir ?” diye doğrudan sordum. “Ülkemizin geleceği adına, yarına hazırlanacak İnsan-ı Kamil adaylarını bulma ümidi, kıvancı ve onlara (sana) duyduğum güven tabi ki…” diye net bir cevap verdi. Mutluluğum ve güvenim bir kat daha arttı.
     Üzerimde maddi manevi emeği olan insanların başında gelir. Her buluşmamız bir ilim meclisi, tartışma platformu, beyin fırtınası seansı gibi geçer. Aklındaki mevzuyu, o günün menüsünü güzel bir hediye paketi içinde soru olarak yöneltir, önce benim fikrimi merak ediyormuş gibi kapıyı açıverir. Sonra engin bilgisi, zengin bakış açısı ve Allah vergisi tahlil yeteneğiyle önüme yeni ufuklar, yeni dünyalar serer. Bu 45 yıldan beri aynen böyledir. Öğrenmenin yaşı yok, güvenmenin de sınırı…
     Yusuf BİLGE Ağabey bence dolu dolu yaşadı. Hayatı zorlu yönleriyle kucakladı, zorlukları Alperen gibi karşıladı. Kuru ağaçtan boru çıkarmayı da başardı. Bizim gibi kuru ağaçları yeşerten ümit nefesi oldu benim gözümde. İlahi takdirin tecellisi benim düşüncemden farklı tezahür etti. Orada da tevekkül insanı Yusuf BİLGE Ağabey vardı.. Siyasetin gelir geçer hay huyundan sıyrılıp sanata ve edebiyata yöneldi. O, 50 yılın birikimini edebiyat çevreleriyle paylaşmayı tercih etti. Güven dağıttığı hasbi çehresi ESKADER, İLESAM, YAZARLAR BİRLİĞİ, TÜRK OCAĞI, ESA vb. yerli ve milli kurumlarda kabul ve saygı görüyor. 50 yılın birikimi 9 kitap halinde sıraya girdi ve AKIL FİKİR Yayınlarının planlamasıyla ayda 3 kitap, 3 ayda tamamlanacak külliyatla bize sunuluyor. Sevincini ve kıvancını vakarla üzerinde taşıyor, içte yaşadığı duygularının şelale olduğunu hissediyorum. Çünkü ben çok mutluyum. Çırağın ustasıyla mutlu olması gibiyim şimdi.
     Yüreğine sağlık Yusuf ağabey, ilhamına bin bereket... 
     Mahmut TOPBAŞLI
     

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Yusuf Bilge

Yusuf Bilge

8 years ago

Sevgili Dost İnsan, Mahmut Bey Kardeşim, hakkımda beslediğiniz hüsnü zanna inşaallah layık oluruz... Ebeden, daima sevgi ve selamlarımla...