Şu Destanı

07.01.2017
 
 
   ŞU DESTANI
 
Bir Türk kaynağında, yarı tarih sayılacak bir anlatışla yazılı,
eski bir destan parçası, Şu Destanıdır.
Menkıbeye göre Şu, M. ö. lV. asırda yaşamışbir Türk hükümdarıdır.
 Onun hayat ve hatırası etrafında söylenen ve Makedonyalı Büyük İskender'inTürk illerine yürüyüşü vakasıyla birleşen bir menkıbe
Türkler arasında M. S. XI. asra kadar yaşamış ve bu asırda Türk diline ait Arapça eser yazan Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugati't - Türk adlı eserine alınmıştır.
Bu uzun ömürlü destan'ın hikâye ettiği vaka şöyledir:
«Arapların Zülkarneyn dedikleri İskender, Semerkand'ı geçip de Türk yurduna yöneldiği zamanTürklerin hükümdarı Şu idi.
Şu, genç bir hükümdardı; elinde büyük ve kuvvetli
bir ordu vardı. Balasagun yakınında, Şu kalesini bu
hakan yaptırmıştı. Her gün, Balasagun'daki sarayının
önünde, ordu beğleri için 360 növbet vurulurdu.
 
  ŞU ( SAKA) DESTANI
 
Saka Türklerinin hakanıydı Şu,
Aslan gibi heybetliydi duruşu.
 
İsa’dan dört yüz yıl önceleriydi,
Balasagun O'nunkonak yeriydi.
 
Beyleri bilgeydi, ordusu kavi,
Yoktu ona o devirde müsavi.
 
Dört bucaktan hep elçiler gelirdi,
Herkes onu yüce hakan bilirdi.
 
Çok değerli armağanlar sunardı,
Boylar arasında hürmeti vardı.
 
Türk boyları onu sever sayardı,
Buyruğuna baş eğerdi, uyardı.
 
Muhteşem çadırında otururdu,
Günde üç yüz altmış növbet vururdu.
 
Zaman hızla böyle akıp geçerken,
Bu iş oldu şu iş olmadı derken,
 
İskender’de Semerkand’ı geçmişti,
Şu’nun ülkesini hedef seçmişti.
 
Semerkand’ı geçti diye İskender,
Doğuya çekildi küçük beylikler.
 
Şu’da telaş yoktu, gayet sakindi,
 Beyler telaşlandı bu hâl niçindi?
 
Kendi aralarında akıl yordular,
Varıp hakan Şu’ya şöyle sordular,
 
“İskender yaklaştı buyruğun nedir?
Nasıl isterseniz alalım tedbir.”
 
Beylerin bildiğin hakan bilmesin,
Olmazdı, elbette, bilirdi kesin.
 
Kırk kumandanını öncü olarak,
Hücend Irmağına doğru salarak,
 
Gayet gizli göndermişti önceden,
Bir hesabı vardı elbet inceden.
 
 İbrahim Sağır
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
Değerli hocam, Şu' yu bir sarayda değil de büyük bir otağda oturuyor olarak göstersek iyi olur. Keçe ve kıldan yapılmış büyük bir otağ olarak tasvir ediniz isterseniz. Türklerin göçebe olduğu Uygur ve Selçuklulara kadar büyük yapılan yapmadıklarını unutmamak gerekir. Destan sonraki devirler de yazıya geçtiğinden bu tip yanılgılar var. Kale yapmak konusu da MS . 8 . yy a kadar yok.
Zülkarneyn konusu da biraz sakıncalı geldi bana Arapların Zülkarneyn'in iskender ile karıştırılmış , Hızır ve İlyas ile Zülümat ülkesini fethe giden ab-ı hayatı bulan çift boynuzlu bir efsane kahramanıdır. Saka ların üzerine giden iskender ise tarihi ve gerçek bir şahsiyet olduğundan karıştırmamak gerekir.
ibrahimsagir228
İbrahim Sağır8 years ago
Teşekkürler aziz kardeşim.ikazlarınızı dikkate alacağım.
aytulkaplan934
Aytül Kaplan8 years ago
Sayın Hocam Kronolojide de sıkıntı var..İskender M.Ö. 356- M.Ö. 323 arasında yaşadı..Hani "İsa'dan 400 yıl önceleriydi " demişsiniz ya.şiir çok güzel olmuş..
ibrahimsagir228
İbrahim Sağır8 years ago
Değerli Kardeşim Aytül Kaplan Hanım Efendi; "Bir Türk kaynağında, yarı tarih sayılacak bir anlatışla yazılı, eski bir destan parçası, Şu Destanıdır. Menkıbeye göre Şu, M. ö. lV. asırda yaşamış bir Türk hükümdarıdır. Onun hayat ve hatırası etrafında söylenen ve Makedonyalı Büyük İskender'in Türk illerine yürüyüşü vakıasıyla birleşen bir menkıbe Türkler arasında M. S. XI. asra kadar yaşamış ve bu asırda Türk diline ait Arapça eser yazan Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lügati't - Türk adlı eserine alınmıştır." Nihat Sami Banarlı: Resimli Türk Edbiyatı "Refik Özdek: Türklerin Altın Kitabıında da aynı ifadelerle anlatılmaktadır. Yalınız Su destanı M.Ö. 330-327 yıllarındaki olaylarla bağlantılıdır. Bu tarihlerde Makedonyalı İskender, İran’ı ve Türkistan'ı istilâ etmişti." kaydı vardır. Prof Dr. Umay Günay: Türk Destanlar Dikkatinizden ve ilginizden dolayı teşekkür ederim.
ibrahimsagir228
İbrahim Sağır8 years ago
Eyvallah Halil Gürkan Bey Kardeşim.