SÜKÛT-U HAYÂL

08.08.2019

Dört duvar, örtük bir kapı,
ve ortasında bir küçük pencere;
Almış başını gidiyor içeride,
Nasıl da amansızca bir cendere...
 
Durgun saatler,
Sonu gelmez işkenceler,
Acı içinde geçiyor hep,
Sükût-u hayale uğradığım geceler...
 
Zaman hep haklıdır;
Hakkıdır tabi,
Geçip gidecek öyle hiç durmadan;
O gittikçe, sonu gelecek ömrümün,
Sormaya dahi gerek duymadan...
 
Peki ya sen?
Çekip de kapıyı bir yandan,
Gittiğini mi sandın,
Gönül kapısını kapatmadan...
 
İşaretlidir benim sorularım,
Bilirim aslında cevabını;
En çok da bu yüzden,
Hep kendimi sorgularım...
 
Beni konuşturan sebep,
Susturmuşsa seni eğer;
Lâl olsun dilim,
İnan ki buna fazlasıyla değer...
 
Kırkı çıktı ömrümün,
Yıllara verdim çoğunu;
Darası kaldı bana,
Dolduramadım boşluğunu...
 
Yine de bir ümit işte!
Der ya hani insan,
Ümit gönülden beslendikçe,
Dayanır mı ki buna can!
 
 
Cemil Baştürk

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar