Tâlût

Osmanlıca yazılışı talut : طالوت

Tâlût sözcüğünün İbranice kökenli bir isim olduğu,  “uzun” manasındaki “tûl” sözcüğünden geldiğini öne sürenler olduğu gibi sözcüğünün kökenin “istenen, talep edilen” anlamındaki İbranice “Şaul “ [1]sözcüğüne bağlayanlar da vardır.

Davud peygamber zamanında yaşamış beni İsrail oğullarının ilk hükümdarıdır. Ahd-i Atîk’te Şaul (Saul) ismiyle de anılır. Kuran’a göre, Talut, çok uzun boylu, çok bilgili fakir bir gençtir.  Kuran’a göre Hz Mûsâ’dan sonra gelen bir peygamberin iradesi ile kral ilan edilir.[2]   Allah yolunda savaşmaları için kral ilan edilen Talut, Filistinliler ve Câlût’un (Golyat) ordusuyla savaşmaya gider.  Yolları üzerinde bir nehir vardır. Talut, askerlerine nehirden bir avuçtan fazla su içmemelerini ve nehirle imtihan edileceklerini söyler. Fakat askerlerin çoğu bu emre uyamayınca [3] çok azı karşı kıyıya geçebilir ve Câlût’a karşı savaşma güçlerini yitirir.

Câlût ( Goleat) çok uzun boylu, "600 rıtl ağırlığında miğfer giyen" dev ve çok cesur bir adamdır. Calud, meydana çıkarak, İsrail Oğullarından karşsına teke tek savaşmak için er diler. Fakat İsrail oğullarından hiç kimse Calud’ın karşısına çıkmaya cesaret edemez. O zaman Kral Talût, kim Calût'un karşısına çıkarsa ve onu öldürürse, o kişiye kızını vereceğini ve vârisi de olacağını ilan eder.

Talut’un ordusunda savaşa katılan Hz. Süleyman’ın da babası olan Hz Davud, koyun güden, iyi sapan taşı atan, çok cesur, kahraman, mavi gözlü, saçı ve bedeni kızıl, kısa boylu, sarı benizli, gür ve güzel sesli, iyi huylu, temiz kalpli ve çok güçlü bir gençtir.[4] Hayvanlarına musallat olan kurtlara saldıracak kadar gözü pek, keskin nişancı, aslanların sırtına binip kulaklarından tutan, (Harman, s. 21)[5] demirci, demiri pamuk gibi elinde yumuşatan, zırh ören bir demirci ustasıdır. Kral Talud’un vaadini duyan Hz Davud, tahtın varisi olmak ve kralın kızını almak için Calud’un karşısına çıkmayı göze alır. Sapanı ile iri bir taş atarak Calud’un kafasını parçalar. Yere düşen Calud’un kafasını keserek kesik başını havalara kaldırır.   

Talût'un sözünde durmak istememesine rağmen Davud Peygamber. en sonunda Talut’un kızı ile evlenmiştir. Hatta Talut, ahalinin Hz Davud’a çok değer vermesini dahi kıskanmış ve Davud’u öldürtmek de istemiştir.

En sonunda Talut  bir başka savaşta Filistinlilere mağlup olur ve oğulları ike birlikte öldürülür. Hatta bu yenilgi sonrasında Hz. Musa’nın elleri ile yonttuğu ili taş levha ve üzerine kazıdığı “On Emir “ ile bu levhaların muhafaza edildiği “Ahid Sandığı “ Filistinlilerin eline geçmiş olur

Bunun üzerine  Hz Davud, Talut’un yerine  tahta geçer ve hükümdar olur. ( bkz Davud Peygamber Şiirlerde Hz. Davut ) [6]Filistinlileri de yenerek Ahid Sandığını ve içindekileri de kurtarmış olur. Bu olaylar Kur'ân-ı Kerîm'in altı ayetinde de yer almaktadır. “Allah’ın izniyle, onları hemen hezimete uğrattılar. Dâvûd da Câlût'u öldürdü. Allah ona mülk ve hikmet verdi. Dilemekte olduğu şeylerden de ona öğretti." (el-Bakara, 246/251)

• Hazret-i Dâvûd-ı ‘aşka uymayan bî-mezhebin
• Nefs-i şûm u ser-keşi hem-sîret-i Câlût olur                Antepli Aynî

KAYNAKÇA

• _{[1] ALİ OSMAN KURT,https://islamansiklopedisi.org.tr/talut}
• _{[2]https://www.osmanlicasozlukler.com/kamusulalam/tafsil-17624-yd4.html}
• _{[3] ALİ OSMAN KURT, https://islamansiklopedisi.org.tr/talut}
• _{[4]  Şahamettin Kuzucular, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/davud-peygamber-siirlerde-hz-davut/85512}
• _{[5] Harman, Ömer Faruk, "Dâvûd", TDVİA, 9. C., İstanbul 1994.}
• _{[6] Şahamettin Kuzucular, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/davud-peygamber-siirlerde-hz-davut/85512}