Tarh.

27.04.2025

Tarh

Kanlı güller ekilmiş topraklarının sınırlarına

Ete kemiğe bürünüp bir gün kendi tellerini öreceksin

Kuşların kanat çırpmaya korkmadığı bir şehir olacaksın Kudüs

Bomba yüklü bulutların bir yağmur sonrası

Çocuk seslerinden korkup çok uzaklara gidecek

Bir daha böyle yağamayacaksın

Ağır bir yasın izleri görülecek taş örgülerinde

Dile gelecek ağaçlar zulmün bittiği yerde

Zıbınları kanlı kefene dönen bebelerin

isimlerini söyleyecek dağ taş haykırarak

Bebe hakkı diyecek kuşlar ötüşlerinde

Dünya rahminde taşıyamadı onları

Bunca düşük bunca ziyan

Hesap verecek Dünya dolusu insan

Beş duyusu körelmiş insanlık

Kalaya gelmez gayrı

Gelse bile çok geç

Ateşin körüğü fayda etmez

Umut ekmek için tarhları yokladı son kez bahar

Kelebekleri ve karıncaları aradı dönüp dolaşıp

İnsan dışında her şey yürüyor konuşuyordu

Duyuyor ve görüyordu

Öfkenin dokunulmazlığını bilemekle meşguldü halbuki insan

Bir bebeğe sevgiyle dokunmamıştı henüz

Huzuru tatmamıştı ateşin koynunda

İnsan elinin körüydü ya

Barışı satıp savaşı almıştı

Politik söylemler içinde

İki kumanın rekabeti için

Sınıfta bırakıldık

Paralandık ve

Harcandık

Kudüs ayağa kalk

Kollarını aç ne olur kalan her bir yaprak için

Yeşil zeytin ağaçları harap sen olmadan

Yerde yatan yapraklar soy ağacının sayısız çığlığı sanki

Ayağa kalk Kudüs

Ölü toprağı atıp üstünden bağrındaki kutsalları hatırla

Bu kadar gaflet hepimize çok

Silkele bizi de

Sonra yine topla istersen

Ölü yapraklar gibiyiz

Dallarımız kırık beş duyumuz dondurucuda

Kışa özel planlar yapıyoruz

Bir güzel bakışın yeter Dünya'ya

En çok dağıldığımız yerden toplanmaya

Ses ver ey kutsal şehir

Binlerce kuru ağaç kapına dayandı

Göz aydınlığı almaya şurada ne kaldı?

Şule Meryem Canpolat Şimşek

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
Merhabalar. Fotoğraf yüklüyorum profilime ama isim soyisimde hata veriyor. Bilginize.