Sözlü veya yazılı anlatımda anlatıcının savunduğu görüşü karşı çıktığı fikre göre daha doğru ve üstün olduğunu iddia ettiği; karşıt düşünceyi ise geçersiz, yanlış vb kabul ettirmeyi amaçladığı, anlatım biçimidir.
Tartışmacı anlatımda anlatıcının savunduğu görüş ile çürütmeye çalıştığı karşıt bir görüş bulunur. Anlatıcı, okurları kendi görüşünün doğruluğuna ikna etmeye çalışırken, karşı çıktığı görüşün yanlış olduğunu ispatlamaya, o tezi çürütmeye veya değiştirmeye çalışır. Karşı çıktığı düşünceyi neden yanlış bulduğunu örnekler, veriler, kanıtlar, belgeler, istatistikler vb ile izah etmeye çalışır. Kabul ettirmeye çalıştığı düşüncenin doğruluğunu ispatlayabilmek için tanık gösterme, kanıtlama, alıntı yapma, örneklendirme gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurur. İleri sürdüğü tezleri destekleyen raporlara, uzman tespitlerine, bilimsel araştırma sonuçlarına, sayısal verilere başvurur.
Tartışmacı anlatım biçimi eleştiri, deneme, bilimsel makale gibi yazılarda kullanılır.
Örnek
Son iki asırdaki gelişmeler çok sayıda yeni terimlerin bulunmasını elzem hale getirtmiştir. TDK bu nedenle kurulmuş, TDK mahareti ile Türkçeye binlerce yeni terimler ve sözcükler türetilmiştir. Terimleri yabancı dillerden Türkçeye taşıyarak dilimizi yabancı sözcüklerle doldurmak yerine Türkçenin ana kurallarına uygun yeni terimlerin icat edilmesine kimse karşı olmamalıdır. Örneğin Dilbilimin ihtiyaçları için:” kök, ek, gövde, hece, tartışmacı anlatım, dolaylama, art ünsüz” gibi yüzlerce yeni terim üretilmiş bu sayede bir o kadar yabancı terimin ve sözcüğün dilimize girmesine mani de olunmuştur. Bu gibi bu terimlere uydurmaca diyerek karşı çıkmak, Türkçeye uygun yeni terimler yerine dilimize yabancı asıllı terimleri doldurmak daha büyük bir hatadır. “