"TEK ADAM" ÜZERİNE INCELEME

23.04.2023

 
      
        MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E DAİR CİDDİ BİR AYDINLANMAYI YAŞATAN ESER: 
                           "TEK ADAM"
        Mustafa Kemal Atatürk 'ü daha iyi tanımak ve böylece onu daha iyi anlamak için okunması gereken eserlerden biri Tek Adam. Üç ciltten oluşan bu değerli eserin birinci cildini okudum. 1.cilt sekiz bölümden oluşuyor. Yazar, bu ciltte 1881-1919 yıllarını anlatmış Şevket Süreyya, bu kitabın davasını şöyle dile getirmiş ön sözde:
        "... üç ciltlik bir hacım içinde toplamış olduğumuz bu kitabın davası, onun hayat mıh eri etrafında bu müdahaleyi (milletinin kaderine olan müdahalesi) aydınlatmaktan ve değerlendirmekten ibarettir." (9.s.)
        Tarihî dönemleri ve beraberinde tarihî şahsiyetleri anlatan eserleri okumak farklı bir okuma deneyimidir. Bu tür eserler, zaman zaman ağır ilerleyebilir, zaman zaman akıcılık kazanabilir. Herhangi bir insan, herhangi bir dönem değil anlatılan. Romantik bir akış içinde ilerlemez anlatılanlar. Gerçeklere tanıklık eden bir yazarın izlenim ve düşünceleri yazıya aktarılmıştır. Şevket Süreyya Aydemir'in bu eseri, kitabın arka kapağında ifade edildiği gibi, bir "başyapıt".
      "Tek Adam, sadece Türk Devrimi 'nı değil, aynı zamanda, Mustafa Kemal Atatürk' ün kişiliğinde, bir devrimciyi de çok iyi çözümleyen ve okuyucuya aktaran bir başyapıt..."  (Emre Kongar)
       Tarihî bir şahsiyeti çok yönlü bir şekilde anlatabilmek zordur elbette. Hem hakkını verebilmek hem de objektifliğini koruyabilmek önemlidir. Hem özel yanlarını hem de milletine olan hizmetlerini hakkıyla ifade edebilmek gerekir.
       Eserde sadece Mustafa Kemal'i yakından tanımıyorsunuz. Ailesini, başka tarihî şahsiyetleri de (II. Abdülhamit, Enver Paşa,  Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Namık Kemal gibi.) tanıma fırsatı buluyorsunuz. 
       "Ali Rıza Efendi, iyi insandı, ama iyi olmak, beceriklilik için yeterli değildi." (43.s.)
        "Abdülhamit 'ın hem içeriye, hem dışarıya karşı siyaseti, şu birkaç sözcükle özetlenebilirdi: Çatışmaları uyuşturmak, olayları örtbas etmek, çöküntüyü görmemezlikten gelmek ve ne pahasına olursa olsun, kendi tahtını korumak!" (58.s.)
        " Namık Kemal, tabiatıyle milliyetçi değildi, Osmanlıcıydı. Onun vatanı Osmanlı vatanı, onun bayrağı (Hilâl-i Osman) idi. Bundan tabiî bir şey de olamazdı." (70.s)
        " 34 yaşındaki Başkumandan vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa 'nın beklediği, elbette ki bu değildi... Enver' in kafasında, hayal içinde hayaller yaşıyordu. "(208.s.)
        Kitapta özellikle Mustafa Kemal 'le Enver Paşa' nın karşılaştırıldığı satırlar dikkat çekici:
        " Mustafa Kemal 'le Enver Paşa arasında daima görülen görüş ayrılığının ve mizaç farkının bir aralık Mustafa Kemal aleyhine bazı keskin sonuçlara varmak ihtimali belirtmiştir." (265.s.)
          Bu satırların dışında başka sayfalarda da yer yer Mustafa Kemal' le Enver Paşa arasındaki farklılıklara değiniliyor. Olaylar karşısındaki tutum ve davranışları, bakış açıları çoğu kez farklılık gösteriyor. Yazar; mizaç farklılığı, yaşam biçimi vb. hususlarda farklı olduklarını çok net bir şekilde anlatmış:
         "Mustafa Kemal, (...) Ama resmî hayatının icapları, onun serbest zamanlarında ve hele akşam saatleriyle boş gecelerinde, yakın arkadaşlarını çevresinde toplayıp Selanik 'in kordon gazinolarında, Olimpos' ta, Kristal 'de,... yemesine, içmesine, eğlenmesine mani değildir....Enver Bey, Mustafa Kemal' in bu hallerini bilir ve hoş görmez... "(107-108.s.)
          Mustafa Kemal'i betimleyen her cümle, sizde ona karşı daha da ilgi ve merak uyandırıyor. Kişilik özelliklerini, çektiği zorlukları öğrendikçe milletinin kalbinde neden müstesna bir yere sahip olduğunu bir kez daha kuvvetle anlıyorsunuz. "Tek adam" olmanın nasıl bir anlam taşıdığını kavrıyorsunuz. Yazar, yer yer "Tek adam" ifadesinin açılımını yapıyor:
         "... Her tarihî şahsiyet gibi o da, kendini yaratmıştır. Zaten Tek Adam demek, bu demek değil midir?" (10.s.)
            "Mustafa Kemal, Tek Adam'dı. Çünkü  koşullar, olaylar ve yaşadığı hava içinde kendi hammadesini yoğurarak, kendi kendini yarattı. Mücadelesi, milletinin kaderine damgasını vurdu."
            Bir insanı tanımak, hele milletinin kaderine yön vermiş bir lideri tanımak yüzeysel bir bakış açısıyla mümkün olabilir mi? İşte bu nedenle de yazar, Mustafa Kemal 'i daha yakından tanımamız, yaptıklarını daha iyi değerlendirmemiz ve böylece ona hak ettiği değeri vermemiz icin, anlatacaklarını üç cilde sığdırmaya çalışmış. Ona dair izlenimlerini, duygu ve düşüncelerini ve bilgilerini, tarihsel gerçeklikler içinde okurlarına aktarmış. Onu anlatma konusunda karşı karşıya kalınan bazı güçlükleri de şöyle ifade etmiş :
        "Şu bir gerçektir ki Atatürk ; belgeleri yetersiz olan ve hayatı gereği gibi belgelendirilemeyen bir büyük insandır." (12.s.)
       "Atatürk bahsinde de biz, daha şimdiden ya kelime Atatürkçülüğü ya hafıza ve hatıra nakli Atatürkçülüğü ya heyecan Atatürkçülüğü diyebileceğimiz yollarda bölünmüşüzdür." (12.s.)
        Eseri okurken Atatürk'ün hayatına, kişiliğine, üstün çabalarına, yaşadığı döneme dair ciddi bir aydınlanma yaşıyorsunuz. Birçok cümleyi not etme veya çevrenizle paylaşma ihtiyacı hissediyorsunuz. Elbette hem esere hem de eserin konusu olan Mustafa Kemal Atatürk 'e dair dile getirilecek çok şey var.  Üç cilde sığdırılmaya çalışılan bu denli önemli bir şahsiyeti ve önemli tarihsel süreçlerimizi anlatan bir kitaba dair düşüncelerimi şu cümleyle tamamlamak istiyorum. 
      Atatürk' e dair ciddi bir aydınlanma için okunmaya değer bir eser olan "Tek Adam", her bölümüyle sizi Atatürk 'ün kişilik özellikleriyle ve yaşadığı dönemin tarihsel gerçekleriyle, şahsiyetleriyle buluşturan bir eser. Yüzeysellektikten uzak, derinlemesine bir bakış açısıyla kaleme alınmış geniş kapsamlı bir eser.   
      Şevket Süreyya Aydemir, bu esere harcadığı ciddi ve saygıdeğer emeğiyle, başta Atatürk'e ve tarihsel gerçeklere  hak ettiği değeri vermiş. Elbette okurlarına verdiği değerin de bir ifadesi bu kapsamlı eser... Kısaca sabırla, merakla ve ilgiyle okunmayı hak eden bir eser "Tek Adam"... Bazen sıkılacak gibi olursanız şunu düşünün derim : Atatürk, ülkesi ve milleti için o kadar değerli işler başarmış ki bize düşen sorumluluklardan biri de onu yakından tanımak ve anlamaya çalışmak olmalı. Zaman ayırmaya, sabırla okunmaya değer bu eseri okumayı ciddi bir şekilde düşünün derim.
          İyi okumalar diliyorum! 
 
Eserden Bölümler :
"Mustafa Kemal, ölçüsüz bir heyecan adamı değildi. Hiçbir vakit de olmadı." (68.s.)
" 'Mesele ölmekte değil; ölmeden idealimizi yaratmak, yapmak ve yerleştirmektir...' 
   Bu kısa cümlede, onun mizacı ve büyük hikâyesinin ona daima hâkim olan bütün bir prensipler sistemi vardır : ölümü ve tehlikeyi göze almak, ama ölmeden muvaffak olmak, yaratmak, yapmak ve yerleştirmektir... " (89.s.)
    "Ancak hür fikirli insanlardır ki vatanlarına faydalı olabilirler. Onlardır ki vatanlarını kurtarıp muhafaza etmek kudretine malik olurlar..." (89.s)
       "Evet, değil üç, hatta inanan ve direnen bir tek adamın bile ayaklarının altında dünya titreyebilir. Böyle bir tek adamın bile azmi ve kuvveti âlemi idare edebilir." (92.s.)
       "Bir savaş günü, bir insanı on yıl 
yaşlandırabilir. Çünkü ateş altında insan, kendi hayatı ile oynar..." (248.s.)
        "Muzafferiyetin, askerin, milletin olduğu doğrudur. Ama bu zaferde kumandanın niçin üstün bir payı olmasın?" (Çanakkale muharebelerine dair bölümden) (251.s.)
     "Sorumluluk ölümden ağırdır." (227.s.)
      "Zaten bu kitaplarda Mustafa Kemal 'ın hikâyesini tamamladığını zaman görülecektir ki, onun ayırt edici başlıca vasıfları arasında, öngörüşle, akıl - mantık, iki temel olarak yer alır. Üçüncü ve vakti geldiği zaman yetkilerini meşruluğa bağlamak, yani meşruluk duygusu ise, Mustafa Kemal' ın büyük yolculuğunda daima, onun en sağlam basamak taşlarından biri olacaktır. "(138.s.)
 
31.01.2023
 
           
         
         
 
 
             
 
          
        
           
 
 
 
 
 
 
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar