Güldürmedi benim bahtımı felek
Üstüme giydirdi yırtık eski bir yelek
Mümkün mü yârim gurbette beklemek
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Açmaz çiçeğim ötmez sensiz bülbülüm
Bulunmaz mı bu ayrılığımıza bir çare
Yüreğim parçalanır sensiz pare pare
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Sevmenin geçmez bilirim zamanı
Ölmeden önce söyletme bana âmânı
Gel sarıl bana bulalım biz dermanı
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Uslanır belki gönül bu sabırla
Yaşanır mı söyle bu kahırla
Unutulmaz bu hasret acısı zamanla
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Feleğin kahrına ben boynumu eğdim
Bir gün bu hasretlik biter elbet dedim
Ayrılık yaman bir ölüm imiş bilemedim
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
En sonunda gurbetin önünde diz çöktüm
Yeter artık çektirme ben bittim öldüm dedim
Felek dedi yetmez az daha sen çek dedim
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Kara bahtım feleğin cilvesine uydu
Gurbet ile ayrılık bu çağrıyı nerden duydu
Dönüp dolaşıp en sonunda beni buldu
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Bir gün muradıma ererim diye hep çektim
Ben dedim gurbette kendi kendime yeterim
Bilemedim ki ben sensiz gurbette biterim
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Çileyi boşuna mı çektim ben gurbet elde
Gözyaşımı neden akıttım sormadı bile
Vuslatı aradım bulamadım ben dağlarda bile
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Şifasız yarama gurbet merhem olmadı
Ayrılığa kimse neden çare bulmadı
Çilem son hızla devam etti durmadı
Sabır ile oturmak bu gönlüme tek çare
Kul Mehmet’im ağlayan gülermiş
Ömrü sanma sen vakitsiz bitermiş
Bir parça mutluluk sana elbet yetermiş
Sabır ile otur bu gönlüne olsun tek çare
Mehmet Aluç /Kul Mehmet